"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2025/95 E., 2025/192 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 8. İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/16 E., 2024/108 K.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kurum nezdinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışırken yapılan yasal düzenleme ile işçi kadrosuna alındığını, kadroya alınmasına dayanak mevzuat gereğince sürekli işçi kadrosuna 01.04.2018 tarihinde geçiş yaptığını, davacının alt işverenin işçisi iken asgari ücretin belirli bir oran fazlası kadar ücret aldığını, 01.01.2019 tarihinden itibaren ise ücretine sadece toplu iş sözleşmesinde öngörülen artışların yapıldığını iddia ederek ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında daimi kadroya geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde mevzuat ve toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınmak suretiyle davacının ücretlerinin eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.03.2024 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin ilgili maddesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak kararlaştırıldığı, sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 07.03.2024 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 15.10.2024 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesince kabul edilen miktarın 13.588,81 TL olduğu ve bu miktarın, karar tarihi itibarıyla 2024 yılı için tespit edilen 28.250,00 TL istinaf sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.10.2024 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, İlk Derece Mahkemesi kararının, iş sözleşmesinin devam etmesi ve alacakların hesabına esas ücrete ilişkin olarak ileriye etki eden tespit içermesi karşısında verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının diğer temyiz itirazları incelenmeksizin usulden bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçerken davalı ile imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesinin incelenmesinden davacının ücretinin, her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği şeklinde kararlaştırılmadığı, iş sözleşmesinde belirlenen oranın davacının kadroya geçiş ücreti olduğu, davacının iddiasının aksine ücreti düşürülmeyip 31.12.2018 tarihinde aldığı ücreti korunarak bu ücret üzerine toplu iş sözleşmesi hükmü uygulanarak ücretinin belirlendiği, bu durumda davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Mahkemece yapılan yanlış yorum neticesinde çalışanların hak kaybına uğradığını, karar gerekçesinin açıklanmadığını, bu durumun 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na aykırı olduğunu,
2. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 23. maddesine atıf yapılarak mevcut uygulamanın aynen devam edeceğinin, aynı şekilde ve oranda ücret ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığını, belirli bir miktarın rakamsal olarak ve mutlaka yüzdelik oran olarak gösterilmesi gerektiği yönündeki bir yorumun, hukukun ruhuna ve atıfta bulunma ve yorumlama statüsüne aykırı olduğunu,
3. Taraflar arasında düzenlenen bireysel iş sözleşmesinde artış oranının yazılı olduğunu, kaldı ki davacının alt işveren nezdindeki özlük hakları korunarak kadroya geçtiğini,
4. Davacı ücretinin davalı işveren tarafından tek taraflı olarak ve işçinin yazılı muvafakati alınmaksızın düşürüldüğünü, bu durumun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddelerine açıkça aykırı olduğunu,
5. Davacıya ait belirsiz süreli iş sözleşmesinde, brüt asgari ücretin belirli bir oranda fazlasının uygulanacağının belirtildiğini, yani belli bir yüzde fazlası rakamın sözleşmede yazılı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı konularına ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.