"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/2023 E., 2024/2738 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 49. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/75 E., 2024/568 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı işyerinde alt işverenler nezdinde çalışmaktayken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davacının Öz Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri (Öz Sağlık-İş) Sendikası üyesi olduğunu, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ancak davalı tarafından 01.01.2019 tarihinden itibaren eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının ücretinin kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacıya ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının ödendiğinin ücret bordrolarıyla sabit olduğunu, davacı taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23. maddesi uyarınca kadroya geçirildiği, tarafların kadroya geçiş döneminde imzaladıkları sözleşmenin 7. maddesinde asgari ücretin belli oranda yüzde fazlası olarak ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacının 375 sayılı KHK'nın geçici 23. maddesi uyarınca idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının belirlenmesinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinden ve üyesi bulunduğu sendika ile davalı arasında akdedilen toplu iş sözleşmelerinden yararlandığı, bilirkişi kök ve ek raporunun dosya kapsamına, ayrıca istinaf edenin sıfatına göre kanuna uygun olduğu, faiz tür ve başlangıç tarihlerinde hata bulunmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davacı gibi sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ve diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağını,
2. Bireysel sözleşmede kastedilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti olup kadroya geçiş ücretinin de davacının 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiğini, davacının ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini,
3. Davacıya ait ücret bordrolarının incelenmesinden davacının toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden yararlandığının anlaşılacağını, bir yandan toplu iş sözleşmesi ile ücretinde artış olan davacının diğer yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını isteme hakkının mümkün olmadığını,
4. Davacı ve aynı durumda olan sürekli işçilerin ücretine hem asgari ücrete yapılan zammın, hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı zammın uygulanmasının çifte zam durumu oluşturduğunu,
5. Hükmedilen faizlerin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının bulunup bulunmadığına, alacakların hesaplanmasına ve faize ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.