Logo

9. Hukuk Dairesi2025/3224 E. 2025/3448 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işveren, yetki tespiti kararında grup şirketindeki çalışanların dikkate alınmaması nedeniyle gerekli çoğunluğun sağlanmadığını iddia ederek yetki tespitinin iptalini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: İtiraz konusu işyerinin farklı bir tüzel kişiye ait olması ve yetki tespitinde dikkate alınamayacağının anlaşılması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2243 E., 2025/44 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/173 E., 2024/363 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait işyerinde çalışan işçi sayısı toplamının 306 olduğunu, bunun yanı sıra müvekkiline grup şirket olarak çalıştığı ... Otomotiv Kablo Sanayi Ticaret Anonim Şirketinde çalışan personel sayısının incelenmediğini ve araştırılmadığını, müvekkili ile grup şirket olarak faaliyet gösteren diğer şirkete ait işyerlerinin tamamının dikkate alınmadığının açıkça göründüğünü, gerekli sayısal çoğunluğun sağlanmadığını, tespitin hatalı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 24.04.2024 tarihli ve 361784 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 43. maddesindeki 6 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, bu sebeple davanın süre bakımından reddi gerektiğini, Türk Metal Sendikasının %58,54'lük çoğunluk oranına sahip olması sebebiyle de dava konusu yetki tespitinin hukuki olarak geçerli olduğunu, müvekkili Bakanlık işleminin hukuk ve mevzuata uygun olduğunu, davacı tarafın aksi yöndeki iddialarının kabulünün mümkün olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davalı Bakanlık tarafından yapılan olumlu yetki tespitinin yasaya uygun olduğunu, davacı işverenin itirazlarının reddi gerektiğini, davacı vekilinin davacının grup şirket olduğu ve işletme esasına göre çoğunluk değerlendirmesi ve yetki tespiti yapılması gerektiğine ilişkin beyanları hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işyeri yönünden işyeri toplu iş sözleşmesi kapsamında verildiği, gelen ticaret sicil kayıtlarına göre her iki şirketin benzer alanda faaliyette bulunduğu anlaşılsa da her iki şirketin tek bir merkezden aynı organizasyon şeması içinde yönetildiğine ya da birbiri ile bağlantılı faaliyette bulunduğuna ilişkin dosyada ispat bulunmadığından davacı tarafın işletme toplu iş sözleşmesine yönelik itirazlarına itibar edilmediği, davacı işyerindeki gerekli çoğunluğun da sağlanmış olması sebebiyle Bakanlık tarafından verilen olumlu yetki tespiti kararının kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesinde belirttiği ve istinaf dilekçesinde tekrarladığı sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle yetki tespitinde dikkate alınması gerektiği ileri sürülen işyeri, farklı bir tüzel kişi işverene ait olduğundan itiraz konusu işyerinin işkolunun ve aynı iş organizasyonu kapsamında bulunup bulunmadığının önemi olmaksızın yetki tespitinde dikkate alınamayacağının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.