Logo

9. Hukuk Dairesi2025/3251 E. 2025/3594 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yıllık izin ücreti alacağının ödenip ödenmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının yıllık izin ücreti alacağının ödenip ödenmediği hususuna ilişkin olduğu, temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/88 E., 2024/352 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 2013 yılının Mart ayında kulak burun boğaz uzmanı olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin işverence 02.11.2015 tarihinde haksız olarak feshedildiğini, açılan işe iade davası neticesinde feshin geçersizliğine karar verildiğini, kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, müvekkilinin süresi içinde işe başlatılma talebinde bulunduğunu, işverenin 16.02.2017 tarihinde müvekkilini aynı sözleşme şartları ve görevde işe başlaması için hastaneye davet ettiğini, müvekkili davacının işe yeni başladığı işyeri olan ... Hastanesinden 15.02.2017 tarihinde istifa ederek davalı işyerinde 16.02.2017 tarihinde hazır bulunmasına rağmen davalı işverenin davacının 17.02.2017 tarihinde dava dışı ... Hastanesinde çalışıyor göründüğü söylenerek işe başlatmayı kabul etmediklerini, müvekkili davacının başka bir yerde çalışmadığını, çalıştığı yerden istifa ettiğini bildirmesine rağmen Adana İl Sağlık Müdürlüğüne durum sorulmadan işe başlatılmadığını, işverenin müvekkilini samimi ve dürüst bir şekilde işe başlatma iradesini ortaya koymadığını, davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte 9.000,00 TL net ücretle çalışmakta olduğunu, ancak işe başlatılmama tarihi itibarıyla emsali işçinin aldığı ücret ortalamasının net 15.000,00 TL olduğunu, işçilik alacakları hesabının buna göre yapılması gerektiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile iş güvencesi tazminatı, yıllık izin ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işe iade davası sonrasında yaptığı işe iade talebinin işverence kabul edildiğini ve işe davet edildiğini, davacının 16.02.2017 tarihinde işe başlamasının istendiğini, davacı için oda hazırlandığını ve ayrılmadan önceki tüm imkânların sağlandığını, bir hekimin çalışabilmesi için İl Sağlık Müdürlüğünden çalışma belgesi alınması ve bunun için de belge sunulması gerektiğini, çalışma belgesiz doktor çalıştırılması hâlinde hastanelerin yüklü cezalar ile karşılaştığını, davacının işe başlaması için gerekli olan sorumlulukları yerine getirmemesi nedeni ile davacının işe başlatılmadığını, davacının hâlen ... Hastanesinde çalışıyor göründüğünü, davacının hastaneye gelirken ... Hastanesinden medulla kaydını aldırması ve istifa etmesi gerektiğini, davacının hâlen bahse konu Hastane çalışanı olması sebebiyle ... Hastanesi Call Center arandığında Hastane tarafından ileri bir tarihe randevu verilebileceğinin belirtildiğini, dolayısıyla davacının işyerinden ayrılmadığının sabit olduğunu, işe başlama niyetinin samimi olmadığını, davacının iş sözleşmesinin feshinden kısa süre sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlamış olması sebebi ile boşta geçen süre ücreti talebinin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.12.2018 tarihli kararı ile; 20.03.2013-02.11.2015 tarihleri arasında davalı nezdinde çalışan davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiği, davacı tarafça açılan işe iade davası sonrasında 17.02.2017 tarihinde davalı tarafça işe başlatılmadığı, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile iş güvencesi tazminatına hak kazandığı; ayrıca davacının ödenmeyen 4 aylık boşta geçen süre ücreti ve diğer hakları ile 28 günlük yıllık izin karşılığı yıllık izin ücreti bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 24.12.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 17.03.2022 tarihli kararı ile; davalı tarafça ileri sürülen tüm istinaf sebeplerinin İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sırasında incelenip karar gerekçesinde izah edildiği, tarafların iddia ve savunmalarına, dosya kapsamına, hükmün dayandığı deliller ve kanuni gerektirici sebeplere göre delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.03.2022 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.06.2022 tarihli kararı ile; geçersizliğine karar verilen ilk fesih tarihindeki ücretine zam yapıldığı sabit ve ispatlanmış olmadığından, ihbar tazminatı ile işe başlatmama tazminatı ve izin alacağının hesaplanmasında ilk fesih tarihindeki ücretin esas alınması gerekirken davacının geçersiz fesih tarihindeki ücreti asgari ücrete oranlanmak suretiyle davacının işe başlatılmama suretiyle fesih tarihindeki ücretinin brüt 16.530,75 TL olduğu kabulünün hatalı olduğu; ayrıca işe başlatmama tazminatı niteliği itibarıyla tazminat olduğundan uygulanması gereken faizin yasal faiz olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince iş güvencesi tazminatına mevduata uygulanan en yüksek banka faizi yürütülmesinin de hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 13.06.2023 tarihli kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının ilk fesih tarihindeki ücreti esas alınmak suretiyle hesaplamaların yapıldığı 23.01.2023 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.01.2024 tarihli kararı ile; ödeme belgesinin hakkı ortadan kaldıran özelliği nedeni ile yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekliliğinden hareketle davacının yıllık izne ilişkin belgeleri dikkate alınması ve 13 günlük izin ücreti karşılığı 3.384,29 TL tahakkukun ödenip ödenmediği hususunun değerlendirilmesi gerekirken yıllık izin ücreti alacağı bakımından eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2 tam yıl kıdemine göre 28 gün yıllık izne hak kazanan davacının, davalı tarafça sunulan imzalı yıllık izin belgelerine göre 15 gün yıllık izin kullandığı, bakiye 13 gün yıllık izin hakkının bulunduğu, 2015 yılı Kasım ayı ücret bordrosuyla brüt 3.384,29 TL yıllık izin ücreti ödemesi yapıldığı, söz konusu ödemenin de mahsubu ile davacının 1.256,43 TL bakiye yıllık izin alacağının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davacının işe iade kararının kesinleşmesinin sonrasında müvekkili Şirkete yapmış olduğu işe başlama başvurusunun samimi olmadığını, davacının işe başlaması için gerekli ve zorunlu olan sorumlulukları yerine getirmemesi nedeni ile işe başlatılamadığını, zira davacının işe başlama tarihinde başka bir işyerinde çalışıyor olduğunu,

2. Davacının hizmet döküm cetveli incelendiğinde, iş sözleşmesi feshi tarihinden kısa bir süre sonra başka bir işyerinde işe başladığının, bu nedenle iş sözleşmesinin fesih tarihi ile işe iade kararının kesinleştiği tarih arasında boşta geçen sürenin olmadığından boşta geçen süre ücretine hak kazanamayacağını,

3. Davacının ücretinin yanlış ve yüksek hesaplandığını, serbest meslek makbuzu karşılığı yapılan ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında işçi işveren ilişkisinden ziyade ticari işletme ile serbest meslek erbabı ilişkisi mevcut olduğunu,

4. Davacının kullandığı yıllık izne ilişkin belgeleri ve ödemeye ilişkin banka kaydı dikkate alındığında bakiye yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını,

5. İş sözleşmesinde 270 saat fazla çalışmanın ücrete dâhil olduğu kararlaştırıldığından 270 saat fazla çalışma ücreti dışlanarak bulunacak ücret esas alınmak suretiyle ücretin hesaplanması gerektiğini,

6. Mahkemece bozma ilâmında yer almayan hususlar için inceleme yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yıllık izin ücreti alacağının ödenip ödenmediği hususuna ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

21.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.