Logo

9. Hukuk Dairesi2025/325 E. 2025/3149 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belirli süreli iş sözleşmesinin belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşmesi nedeniyle kararlaştırılan cezai şartın geçerli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Belirli süreli iş sözleşmesinin, sözleşmedeki sürelerin dolması ve tarafların bu şekilde çalışmaya devam etmesiyle belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüştüğü ve belirsiz süreli iş sözleşmelerinde cezai şart öngörülemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin cezai şartın geçersizliğine karar vermesi onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2021 E., 2024/2788 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/332 E., 2024/103 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 01.01.2016 tarihli hizmet sözleşmesine göre davacı Şirkette kaptan pilot olarak çalıştığını, haklı bir gerekçe göstermeden istifa ederek başka bir Şirkette çalışmaya başladığını, hava yolu sektöründe uçuş planlarının çok önceden yapıldığını ve çalışanlara buna göre eğitimler verildiğini, davalının en yoğun çalışma dönemi olan yaz döneminde haklı neden bildirmeden sözleşmeyi feshettiğini, davacı Şirket ile davalı arasında imzalanan sözleşme gereğince ödenmesi gereken cezai şartı ödemediğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, bu nedenle sözleşme uyarınca ödenmesi gereken şimdilik 1.000,00 Euro cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, alacağın tam olarak belirlenebileceğini, davalı ile davacı arasında 01.01.2016 başlangıç tarihli 1 yıl süreli hizmet sözleşmesinde cezai şartın miktarının belirlendiğini, bu sebeple belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının olmadığını, davalının davacı Şirkette 25.01.2005-31.07.2019 tarihleri arasında kaptan pilot olarak çalıştığını, son dönem olarak 01.01.2016-31.12.2016 tarihlerini kapsayan 1 yıl süreli hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalının iş sözleşmesinin sona ereceğini işletme ve uçuş müdürüne bildirdiğini, Şirketten ayrılışının yazılı bidirimini 30.06.2019 tarihinde yaptığını, 30.07.2019 tarihinde ayrıldığını, davacı işyerinde 3 yıl 7 ay çalıştığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun) gereğince hizmet sözleşmesi bir yıldan beş yıla kadar sürmüş işçi için dört hafta sonra hizmet sözleşmesinin sona ereceğini, ihbar sürelerine uygun olarak 4 hafta 3 gün sonra hizmet sözleşmesini sonlandırdığını, sözleşmesinin belirsiz süreli iş sözleşmesi niteliği kazandığını, cezai şartın hükümsüz kaldığını, işten ayrılış bildiriminin ayrıca e-posta yazışmalarından da anlaşılabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflar arasındaki son belirli süreli iş sözleşmesinin 01.01.2016-31.12.2016 tarihleri arasındaki süreyi kapsadığı, sözleşmedeki hükme göre 2017, 2018, 2019 yılları için sözleşmenin birer yıllık olarak uzadığı, bu hâliyle sözleşmenin belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğü, 6098 sayılı Kanun'un 430 ve 432. maddeleri ile Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2014/21052 Esas, 2015/14525 Karar sayılı kararı birlikte değerlendirilerek taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin belirsiz süreliye dönüştüğü, sözleşmenin süresinden önce feshi koşuluna bağlı cezai şartın geçerli olabilmesi için taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin belirli süreli olmasının zorunlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının kaptan pilot olarak 26.01.2005-31.07.2019 tarihleri arasında davalı Şirkette kesintisiz olarak çalıştığı, 2007, 2011, 2013 ve en son olarak 2016 yıllarında belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığı, en son yapılan sözleşmenin 01.01.2016-31.12.2016 tarihleri arasını kapsadığı, davalının 01.07.2019 tarihli dilekçesiyle 31.07.2019 tarihi itibarıyla sözleşmeyi sonlandırdığı, en son yapılan belirli süreli iş sözleşmesinin süresi dolduktan çok sonra feshin gerçekleştiği, objektif şartları taşımadığından taraflar arasındaki sözleşmenin belirsiz süreli olduğu, bu nedenle cezai şartın geçersiz olduğu, ancak sadece belirsiz süreli sözleşmelerde cezai şart olamayacağından bahisle verilen ret kararının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yazılan gerekçenin hatalı olduğunu,

2. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirlenen cezai şartın sözleşmenin süresi bitmeden önce yapılan feshe ilişkin olmadığını, haksız yapılan feshe ilişkin olduğunu,

3. İşçiler tarafından davacı şirkete karşı açılan tazminat dosyalarında işçiler lehine karar verildiğini,

4. Davalının fesih sebebini yazılı olarak bildirmediğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, taraflarca kararlaştırılan cezai şartın geçerliliği noktasında toplanmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.