Logo

9. Hukuk Dairesi2025/3289 E. 2025/3680 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay'ın önceki bozma kararına rağmen ihbar tazminatına hükmedilmesi nedeniyle, yerel mahkemenin bozma kararına uygun hüküm verip vermediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma ilamında ihbar tazminatına hükmedilmemesi gerektiği belirtilmişken, yerel mahkemece bu hususa aykırı karar verilmesi ve bozma kararına uyulmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/358 E., 2025/46 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (... Şirketi) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 07.01.2013 - 05.05.2018 tarihleri arasında davalı ... Şirketi ve ... İnşaat Ticaret İthalat İhracat ve Turizm Limited Şirketi (... Şirketi) İş Ortaklığı bünyesinde makine mühendisi olarak aralıksız çalıştığını, davacının en son brüt ücretinin 5.576,88 TL olduğunu, yemeğin davalı tarafından karşılandığını, davacının davalı tarafından ödeme yapılacağına dair vaatlerde bulunmasına rağmen 2016 Şubat ayı dâhil olmak üzere o tarihten itibaren ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarını alamadığını, davacının sebep gösterilmeden işten çıkartıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile 2016 yılı Mart ayından itibaren ödenmeyen ücret, asgari geçim indirimi ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, iş sözleşmesinin feshedileceğinin davacı tarafa yazılı olarak tebliğ edildiğini, davacının çalıştığı yerde görevinin kalmadığını, davacı tarafından hak edilip ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatlarının bulunmadığını, davacı tarafa tüm ödemelerin banka kanalı ile yapıldığını, davacının Şubat 2016 tarihinden 05.05.2018 tarihine kadar ücret almadan yaşamını sürdürmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafından iddia edildiği gibi izin hakkının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... Şirketi yetkilisi cevap dilekçesinde; davacının davalı ... Şirketi & ... Şirketi İş ortaklığı bünyesinde çalıştığını, İş Ortaklığı bünyesinde çalışan işçilerin işyeri özlük dosyalarının diğer davalı ... Şirketi tarafından tutulduğunu, Mahkemece istenen özlük dosyasının bu nedenle sunulmayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.11.2019 tarihli kararı ile; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmadan ve ihbar öneli tanınmadan feshedildiğinin anlaşılmasına göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanacağı, davacının kullandırıldığı ispatlanamayan bakiye 2,5 gün için yıllık ücretli izin alacağına hak kazandığı, ücretin ödendiğinin ispat yükünün davalı işverene ait olduğu, davacıya Mart 2016 ayından itibaren usulüne uygun şekilde ücretin ve asgari geçim indiriminin ödendiğinin davalılar tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 19.11.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı ... Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 18.10.2022 tarihli karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki nitelendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 18.10.2022 tarihli kararının süresi içinde davalı ... Şirketi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 04.07.2023 tarihli kararı ile; davalı ... Şirketi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, dosya içeriğine göre davalı ve davacının imzasının bulunduğu 20.03.2018 tebliğ tarihli "Fesih bildirimi" başlıklı belge içeriğinde davalı tarafından davacıya iş ihbar öneli ve günlük iki saat ücretli iş arama izni tanınarak fesih ihbarında bulunulduğu, bildirimin davacı tarafından da kabul edildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafça imza inkârı ya da irade fesadı iddiası ileri sürülmeyen fesih bildirimine göre davacıya 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanındığından ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu; diğer yandan davacının çalışma süresi de göz önüne alındığında Mart 2016 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği 05.05.2018 tarihine kadar ücret almadan çalışması hayatın olağan akışına uygun bulunmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 31. maddesi gereği hâkimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde davacı asılın belirtilen süre boyunca ücret alıp almadığı konusunda beyanının alınması gerektiği, bundan sonra oluşacak sonuca ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 06.06.2024 tarihli kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmadan ve ihbar öneli tanınmadan feshedildiğinin anlaşılmasına göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanacağı, davacının, kullandırıldığı ispatlanamayan bakiye 2,5 gün için yıllık izin ücretine hak kazandığı, asgari geçim indiriminin ödendiğinin davalılar tarafından ispatlanamadığı, ücretin ödendiğinin ispat yükünün davalı işverene ait olduğu, bozma kararı uyarınca davacı asılın ücret hususunda isticvap edildiği, buna göre Mart 2016 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar davacıya hiç ücret ödenmediğini, toplu ödeme yapılacağının söylendiğini, davalı Şirketler arasında ortaklıktan kaynaklı sorun yaşandığını, davacının anılan bu süreçte başka yerlere danışmanlık hizmeti verdiğini, geçiminin sadece davalılara bağlı olmadığını, bu nedenle davacının çalışmaya devam ettiğini ifade ettiğinin anlaşıldığı, belirtilen dönem ücretlerinin ödendiği davalı Şirketler tarafından ispat edilemediğinden ücret alacağına ilişkin talebin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 06.06.2024 tarihli kararının süresi içinde davalı ... Şirketi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 24.09.2024 tarihli kararı ile; davalı ... Şirketi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, Dairenin 04.07.2023 tarihli bozma kararının (2) numaralı paragrafında, dosya içeriğine göre davalı ve davacının imzasının bulunduğu 20.03.2018 tebliğ tarihli "Fesih bildirimi" başlıklı belge içeriğinde davalı tarafından davacıya iş ihbar öneli ve günlük iki saat ücretli iş arama izni tanınarak fesih ihbarında bulunulduğu, bildirimin davacı tarafından da kabul edildiği, davacı tarafça imza inkârı ya da irade fesadı iddiası ileri sürülmeyen fesih bildirimine göre davacıya 4857 sayılı Kanun'un 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanındığı gerekçesiyle ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiğinin belirtildiği, bozma sonrası 26.10.2023 tarihli duruşmada, bozmaya uyma kararı verilmesine rağmen bozmaya aykırı olarak ihbar tazminatının hüküm altına alındığının görüldüğü, bozma kararına uyulmakla karar gereğinin yerine getirilmesi yükümlülüğü doğmuş olup, uyma kararından sonra bu karardan dönülemeyeceği gibi bozmada yer almayan hususlarda ayrıca bir karar da verilemeyeceği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kinci kez bozulmasınına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı ... Şirketi vekili temyiz dilekçesinde;

1. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyulmasına karar verilmesine rağmen bozma gereğince reddedilmesi gereken ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu,

2. Eksik inceleme ile karar verildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücretinin hatalı tespit edildiğini, ücretin hatalı belirlenmesi neticesinde tüm alacak kalemlerinin de hatalı belirlendiğini,

3. Davacının çalışma süresi boyunca hak ettiği ücret ve eklerinin kendisine ödenmiş olduğunu,

4. Davacı tarafa iş sözleşmesinin sona ermesi hakkındaki yazı ile davacının görev yaptığı yerde proje gereği mesleği ile ilgili yapılacak bir iş kalemi kalmadığını,

5. Davacıya iş günlerinde günde 2 saat iş arama izninin bulunduğunun tebliğ edildiğini,

6. Davacı tarafça hak edilen ancak karşılığı ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı bulunmadığını,

7. Davacının hak ettiği ancak karşılığı ödenmeyen yıllık ücretli izin alacağı ya da kullandırılmayan yıllık izinlerinin bulunmadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihbar tazminatına ilişkin bozma gereğinin yerine getirilip getirilmediğine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ... Şirketi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.