Logo

9. Hukuk Dairesi2025/373 E. 2025/3133 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücreti, iş sözleşmesinde belirtilen "asgari ücretin %50 fazlası" ifadesinin her dönem geçerli asgari ücrete göre mi yoksa kadroya geçiş tarihindeki asgari ücrete göre mi hesaplanacağı hususunda çıkan ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde her dönem geçerli asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin açıkça kararlaştırılmadığı, geçiş ücretinin belirlendiği ve emsal Yargıtay kararları da gözetilerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3772 E., 2024/3412 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırıkkale 2. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/173 E., 2021/543 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile mevcut ücret ve sosyal hakları korunarak sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, hâlen Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesinde sürekli işçi kadrosunda veri giriş personeli olarak çalıştığını, davacının Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası üyesi olduğunu, davacı ile İdare arasında 02.04.2018 tarihinde imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde idari şartnameye atıf yapılmak suretiyle davacıya asgari ücretin %20 fazlası tutarında ücret ödeneceğinin belirtildiğini, ayrıca bu şekilde belirlenecek temel ücrete devam eden yıllarda altışar aylık dönemler için toplu iş sözleşmesinde öngörülen %4 oranında zammın uygulanması gerekirken işverence 01.01.2019 tarihinden itibaren eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23. maddesi gereği müvekkili nezdinde kadroya geçtiğini, son idari şartnamadeki artırımlı oranların da ücrete yansıtılarak davacının kadroya geçiş sırasındaki ücretinin günlük brüt 67,65 TL olarak belirlendiği, söz konusu ücrete toplu iş sözleşmesi gereği altışar aylık dönemlerde %4 oranında zam yapıldığını, davacının ücretinin asgari ücret ile irtibatlandırılmadığını, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin “işverenle işçi arasında imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oran seviyesinde ücret ödeneceği açıkça belirtilmemişse, bireysel iş sözleşmesindeki oranın her asgari ücret artışı döneminde uygulanamayacağı” şeklindeki emsal içtihadının dikkate alınması gerektiğini, ayrıca davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7. maddesinde “İşçinin günlük yevmiyesi BRÜT 67,65 TL’dir. Ayrıca işveren ile taşeron firma arasında yapılmış olan ve 01.04.2018 tarihine kadar geçerli olan sözleşmeye ek idari şartnamede belirlenen artırım oranı ile toplu sözleşmede belirlenen artış oranı brüt ücrete eklenir.” hükmünün yer aldığı, sözleşmede atıfta bulunulan şartnamenin eki incelendiğinde davacı işçinin ücretinin asgari ücretin %50 fazlası olduğu, kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağından davacının ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin emsal nitelikteki 2022/1057 Esas ve 2022/1456 Karar, 2022/1054 Esas ve 2022/1453 Karar, 2021/11461 Esas ve 2021/15879 Karar sayılı kararları da dikkate alındığında davaya konu uyuşmazlıkta, davacı işçinin kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan iş sözleşmesinde açıkça her dönem geçerli asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin öngörülmediği, iş sözleşmesinin 7. maddesinde idari şartnamede öngörülen asgari ücretin belli bir oranda fazlası olarak belirlenen tutarın kadroya geçiş ücreti olarak belirlendiği, dolayısıyla davalı İdare tarafından davacıya uygulanan zam oranları yerinde olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin yetersiz olduğunu,

2. Davacı ile İdare arasında 02.04.2018 tarihinde imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde atıf yapılan alt işveren şirket ile işveren arasında yapılan ek idari şartnamede davacıya asgari ücretin % fazlasının ödeneceğinin belirtildiğini, her asgari ücret arttığında belirtilen ücret üzerinden davacıya toplu iş sözleşmesi hükümlerinde belirtilen %4 oranında zammın uygulanması gerektiğini,

3. Kabul anlamına gelmemek üzere, iş sözleşmesinde asgari ücretin % fazlasına ilişkin oran bulunmadığı varsayılsa dâhi uzman görüşleri doğrultusunda kadroya geçmeden önce asgari ücretin belli bir yüzde fazlası uygulanan işçinin ücretinin kadroya geçtikten sonra da rızası dışında düşürülemeyeceğinin kabulü gerektiğini, davacının 2018 yılında almakta olduğu ücretin 2019 yılından itibaren davalı İdare tarafından tek taraflı olacak şekilde düşürülmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddelerine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 375 sayılı KHK'nın geçici 23. maddesi uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçen davacıya ödenmesi gereken ücretin belirlenmesi ve davacının ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.