"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TARİHİ : 08.12.2021
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 oranında zam uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı ücret, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma ücreti, gece çalışması ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını bir yandan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 2018 yılı ücreti korunarak bunun üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretin düşürülmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.06.2022 tarih ve 2021/1273 E., 2022/318 K. sayılı kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair açık düzenleme olduğu, buna karşın 01.01.2019 tarihinde davacının 31.12.2018 tarihindeki ücretine sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genelgesindeki Yüksek Hakem Kurulu kararında belirtilen %4 oranındaki ücret zammının uygulandığı gerekçesiyle belirsiz süreli iş sözleşmesinin, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin ve 01.01.2021 tarihinde yürürlüğe giren ... Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara göre davacının fark alacaklara ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 27.06.2022 kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 09.06.2023 tarihli ve 2022/4233 E., 2023/2345 K. sayılı kararıyla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 09.06.2023 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davacının 2021 yılına ait ücreti belirlenirken; 696 sayılı KHK kapsamında kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları düzenleyen 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23. maddede bahsi geçen Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlanılan bir toplu iş sözleşmesi olmayıp 30.10.2020 tarihinde sona erdiği ve art etkisinin bulunmadığı gözetilmeksizin bireysel iş sözleşmesinde yazılı asgari ücretin oran olarak fazlası bulunduktan sonra ayrıca %4 oranında zam uygulanmasının hatalı olduğu, fark ikramiye alacağına bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi yürütülmesi talep edilmişse de ifade edildiği gibi 6356 sayılı Kanun'da öngörülen toplu iş sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu iş sözleşmesi niteliği taşımadığından Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara, 6356 sayılı Kanun'un 53. maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizi de uygulanamayacağı, aynı gerekçe ile ikramiye alacağının 2021 yılı Ocak ayı ve sonrası için hesaplanıp hüküm altına alınmasının hatalı bulunduğu, Cumhurbaşkanı tarafından yılın dördüncü ilave tediye taksidinin ödeme tarihi 17.12.2021 olarak açıklanmış olduğundan, arabuluculuk son tutanak tarihi olan 12.11.2021 tarihi itibarıyla henüz muacceliyet oluşmadığı hâlde 01.07.2021-01.11.2021 tarihleri arası dönem için 26 gün ilave tediye ücretinin hüküm altına alınmasının da isabetsiz bulunduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyulmak suretiyle yürütülen yargılama neticesinde bilirkişiden alınan ek rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde;
1. Dava dilekçesinde hem bireysel iş sözleşmesinden hem de toplu iş sözleşmesinden sözleşmesinden kaynaklı ücret farkının talep edildiğini, davacıya toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ödemeleri yapıldığı için herhangi bir alacağının bulunmadığını, aksi kanaatte olunması hâlinde işçi yararına olan kısmının uygulanması gerektiğini,
2. Arabuluculuk son tutanak tarihinde 2021 yılına ilişkin toplu iş sözleşmesinin henüz imzalanmadığı gözetilmeksizin bu toplu iş sözleşmesine göre hesaplama yapılmasının hatalı bulunduğunu,
3. İddia edilenin aksine davacının ücreti 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında zam uygulanmadığını, davacının 2018 ücreti korunarak %4 oranında zam yapıldığını,
4. Hükmedilen alacakların faiz oranlarına, faiz türlerine ve başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacakların bulunup bulunmadığı ve hesaplama yöntemi hususlarına ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harcın alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.