"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 60. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/4901 E., 2024/207 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 13. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/480 E., 2024/240 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin bağlı bulunduğu ... Holding AŞ’ye bağlı şirketler nezdinde 1995 yılından iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği 28.09.2015 tarihine kadar gazeteci ve yurt dışı temsilcisi olarak kesintisiz çalıştığını, çalıştığı sürece İspanya’da görev yaptığını, Milliyet Gazetesinin el değiştirmesi ile 2011 yılından itibaren davalı Şirket bünyesinde çalıştığını, en son aylık net ücretinin 2.000,00 Euro olduğunu, yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını, ücretlerinin de ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretleri alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette herhangi bir iş sözleşmesi kapsamında çalışmadığını, taraflarca akdedilen telif sözleşmesi çerçevesinde 2005-2015 yılları arasında çalıştığını, müvekkili Şirket ile birlikte dava dışı ... Gazetecilik AŞ’ye bu kapsamda hizmet verdiğini, davacıya parça başı ödeme niteliğinde ücret ödendiğini, iddia ettiği ücret miktarının gerçeğe aykırı olduğunu, davacının kendi adına çalıştığından fazla çalışma yapmasının söz konusu olmadığını, yine çalışma şekli gereği kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağı hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından davalı aleyhine açılan ve kesinleşen işe iade dava dosyası gerekçeli kararı ile davacının davalı işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile 6 aydan fazla süreli çalıştığı, işverenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19 ve 20. maddelerinde düzenlenen hükümlere uymadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin iş sözleşmesi olduğunun anlaşıldığı tespiti ile davacının işe iadesine karar verildiği, iş bu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 12.09.2017 tarihli ilâmı ile onanarak kesinleştiği, ardından davacının yasal süresi içerisinde davalı Şirkete işe iade başvurusunda bulunulduğu ancak davacının işe başlatılmadığının anlaşıldığı, buna göre iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak sonlandırıldığı kanaatine varılarak davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerektiği gerekçesiyle hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İlk Derece Mahkemesince verilen 09.09.2024 tarihli istinaf başvurusunu değerlendirme kararı ile gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre geçtikten sonra davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl kararı ile 09.09.2024 tarihli istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekili Avukat ...'nin arabuluculuk aşamasında toplantıya katıldığı, dosyaya ilişkin cevap dilekçesi ve ıslah dilekçesi sunduğu, 6., 8. ve son celse olan 12. celseye katıldığı, ayrıca 01.08.2024 havale tarihli tavzih dilekçesinin talep kısmında gerekçeli kararın ve ek kararın taraflara tebliğe çıkarılmasını talep ettiğinin görüldüğü, gerekçeli kararın davacı vekili Avukat ...'ye 12.08.2024 tarihinde tebliğ edildiği, gerekçeli istinaf dilekçesinin Avukat .... tarafından 06.09.2024 tarihinde dosyaya sunulduğunun görüldüğü, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ayrıntılı istinaf dilekçesinin sunulması gerektiği hâlde istinaf dilekçesi ibraz edilmediği, Dairece resen yapılan incelemede ise kamu düzenine ve emredici hukuk kurallarına herhangi bir aykırılık saptanmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili Avukat ...... temyiz dilekçesinde; gerekçeli kararın ve istinaf başvurusunun reddine dair kararın tebliğ edildiği Avukat ...'nin yetki belgesi ile yetkilendirildiğini, oysa vekâletname ile yetkilendirilen vekilin kendisi olduğunu, dosyanın tüm aşamalarında kendisinin işlem yaptığını, İlk Derece Mahkemesinden dosyada mevcut vekâletnameye dayanarak Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca asıl vekil olarak gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesini istediğini, buna rağmen kararın yetki belgesi sahibi Avukat ...'ye tebliğ edildiğini, kararların hatalı olduğunu, esasa yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık İlk Derece Mahkemesi kararının süresi içerisinde istinaf edilip edilmediğine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.