"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/2598 E., 2024/2942 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 32. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/276 E., 2024/452 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Afyon Şeker Fabrikasında muhasebe personeli olarak değişen alt işverenler bünyesinde çalıştığını, davalı İdare ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmakta olduğunu ileri sürerek ücret farkı, kıdem zammı farkı, ulusal bayram ve genel tatil ücret farkı, sosyal yardım, giyim yardımı, şeker yardımı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar olmadığını, davacının Şirket işçisi olmadığını, alt işveren şirket işçisi olduğunu, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davalının ihale makamı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ ile alt işverenler arasında imzalanan sözleşmenin muvazaalı olduğu, bu nedenle davacının başından itibaren Türkiye Şeker Fabrikası AŞ'nin işçisi olarak çalıştığı, davacının 26. Dönem ve 27. Dönem Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiği gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muhasebe işinin davalı Şirketin asıl işi olan üretim işinin bir parçası olamayacağı, yardımcı iş niteliğinde olduğu, bu nedenle muvazaa olgusunun somut olayda gerçekleşmediği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davalı İdare ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmakta olduğunu,
2. Davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ile vekâlet ücretine ilişkindir.
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13/1 ve 13/2 hükümleri şöyledir:
"(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez."
Davada reddedilen toplam miktar 175,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan AAÜT'ye göre davalı lehine hükmedilmesi gereken vekâlet ücreti miktarı reddedilen bu miktarı geçemez.
Buna göre Bölge Adliye Mahkemesince davalı yararına 175,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken daha fazla vekâlet ücreti takdir edilmesi hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan “30.000,00 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "175,00 TL" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.