"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Mahkemece bozmaya uyularak verilen kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.08.2008-18.07.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde kurye olarak çalıştığını, iş kazası nedeniyle iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini, ücretlerinin hiç ödenmediğini, hafta içi 16.30-23.00 saatine kadar, hafta sonu 09.00-22.00-23.00 saatlerine kadar çalıştığını, yıllık izin kullandırılmadığını belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili işyerinde çalışmadığını, kaza yaptığı motosikletin müvekkili Şirkette çalışan ve davacının arkadaşı olan F.Ç'nin kullandığı motosiklet olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 06.12.2012 tarihli kararı ile davacının dava konusu dönemde davalı işyerinde çalıştığı, davacının işçilik alacaklarının bir kısmının ödenmediği, bu bağlamda iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği, ücret alacağı talebinin belirli alacaklardan olduğu ıslah ile artırılmasının mümkün bulunmadığı, bu bağlamda ücret alacağı talebinin dava dilekçesi ile sınırlı olduğu, dava dilekçesinde belirtilen ücret alacağı talebininde yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemenin 06.12.2012 tarihli kararının süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince, davacının davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı ve çalıştığının tespiti durumunda hizmet süresi bakımından uyuşmazlık bulunduğu, Mahkemece davalı tarafın dinlenmeyen tanığı ile davacının çalışma süresine ilişkin belirttiği dönem bordro tanıklarının dinlenmesi gerektiği, eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu, Mahkemece dinî bayram alacağı bakımından olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesinin de hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının Ankara 3. İş Mahkemesinde hizmet tespiti davası açtığı, bu davada bordro tanıklarının ve kamu tanıklarının ifadesinin alındığı, Mahkemece davacının davalı işyerinde çalışmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu hâli ile davacının çalışmayı ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; bu dosyadaki tanık beyanları ile hizmet tespiti davasındaki tanık beyanlarının çeliştiğini, bu nedenle hizmet tespit davasındaki beyanlarına itibar edilemeyeceğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işyerinde çalışması bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.