Logo

9. Hukuk Dairesi2025/825 E. 2025/1817 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş Teftiş Kurulu iş müfettişleri tarafından düzenlenen müfettiş raporunun iptalinin gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı Kanun'un 92. maddesi uyarınca iş müfettişleri tarafından tutulan tutanakların aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğu ve davacı tarafça sunulan delillerin ve bilirkişi raporunun müfettiş raporundaki tespitleri çürütemediği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... İş Teftiş Kurulunun 11-18.07.2017 tarihlerinde birinci teftiş ve 16-17.08.2017 tarihlerinde gerçekleştirilen ikinci teftiş sonrasında 82322.09 dosya numaras üzerinden iş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçilerin fazla çalışma alacaklarına ilişkin kısımlarına yönelik olarak 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 92/3 hükmü uyarınca itirazlarının kabulü ile rapor ve tutanakların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Taraf olmaktan çıkarılan davalı ... Kurumu Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; teftiş raporunun süre itibarıyla kesinleştiğini, davalı Kurumun taraf sıfatının bulunmadığını, işyerinin denetlenmesi sırasında tutulan 18.07.2017 ve 17.08.2017 tarihli tutanaklardaki hususlara işveren vekili tarafından itirazda bulunulmadığını, şerh düşülmediğini, ilk teftişten sonra işçilere fazla çalışma ücretlerinin eksik ödendiği ve 2016 Temmuz-Ağustos-Eylül ve Ekim ayları içinse hiç fazla çalışma ücreti ödenmediğinin tespit edildiğini, işveren vekilinin, işçilerin 20.07.2017-31.07/2017 tarihleri arasında yaptıkları fazla çalışmaların henüz hesaplanamadığı için ödenmediğini tutanakta yer alan imzası ile ikrar ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Bozmadan sonra dava kendisine yöneltilen davalı ... vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunduklarını, teftiş raporu kesinleştikten ve dava açma süresi dolduktan sonra dava açıldığından süre yönünden davanın reddi gerektiğini, müfettiş raporlarının işçi alacaklarına ilişkin kısmına karşı dava açılabileceğini, dava dilekçesinde işçilerin fazla çalışma yaptıklarına itiraz edilmediğini, iş müfettişlerinin hazırladıkları rapor ve tutanakların aksi ispat olununcaya kadar geçerli olduğunu, davacıya uygulanan idari para cezasının kesinleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 12.10.2018 tarihli kararı ile; ... Kurumu Genel Müdürlüğünün bu davalarda taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

... (...) 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 12.10.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 31.12.2021 tarihli kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 31.12.2021 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, dava konusu iptale ilişkin raporun, işçi şikâyeti üzerine işyerinin genel uygulamasını belirlemeye yönelik olarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş müfettişliğince hazırlanmış olduğu, davanın Bakanlık yerine ... Kurumuna yöneltilerek sonuçlandırılmasının hatalı olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 124. maddesi kapsamında hasımda yanılma nedeniyle davanın Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yönlendirilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılama yapılıp sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanmış ve 4857 sayılı Kanun'un 92. maddesinde çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri tarafından tutulan tutanakların aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğunun düzenlendiği, davacı tarafça dosyaya sunulan işyeri kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 11.10.2024 tarihli bilirkişi raporunda müfettiş raporunda eksik ödendiği tespit edilen fazla çalışma alacaklarının ödenmediğinin belirlendiği, müfettiş raporunda bir hata olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayandığını, yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, hesaplamaların ne şekilde yapıldığının belli olmadığını,

2. Birinci teftişte eksik ödendiği tespit edilen fazla çalışma ücretlerinin işçilere ödendiğini, yapılan ödemelerin rapora yansıtılmadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ... İş Teftiş Kurulu iş müfettişleri tarafından düzenlenen 82322.09 No.lu müfettiş raporunun iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.