"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1371 E., 2024/2016 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/75 E., 2024/119 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2005 yılı başlangıç tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi ile davalıya ait Hastanede kardiyoloji uzmanı olarak en son aylık net 12.000,00 TL ücretle çalıştığını, haftada beş gün 08.00-18.00 saatleri arasında, altıncı günü saat 15.00'e kadar ve ek olarak ameliyat raporlarında belirtilen saatlerde çalıştığını, ulusal bayramların tümünde ve dinî bayramların iki günü çalışmasına karşın bu çalışmaların karşılığının ödenmediğini, 30 günlük şua izninin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, şua izni, prim, cezai şart, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak, davalı Şirketin işyerini dava dışı Şirkete kiralayıp devrettiğini, sözleşme uyarınca çalışanların da devredildiğini, tüm çalışanlarla iş sözleşmesinin devri sözleşmesi imzalandığını, davacının da sözleşmeyi imzalayıp devralan Şirkette çalışmaya devam ettiğini, çalışmasının kesintisiz sürdüğünü, iş sözleşmesi sona ermediğinden davacının feshe bağlı alacaklara hak kazanmadığını, firmada tüm personelin hafta içi 08.00-17.00, hafta sonu 08.00-13.00 saatleri arasında çalıştığını; ancak işyeri Hastane olduğundan bazı birimlerde vardiyalı şekilde çalışma yapıldığını, yasal sürenin aşılmamasına dikkat edildiğini, aşılırsa telafi izni kullandırıldığını ya da ücretinin ödendiğini, acil servis hariç tüm birimlerin dinî ve millî bayramlarda tatil olduğunu, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığını, davacıya ödenmeyen prim alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının işçilik alacaklarının bulunması nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle fesh ettiği ve kıdem tazminatı alacağına hak kazandığı, davacının radyasyon görevlisi kapsamında olduğunun tespit edilmesi nedeniyle haftalık 35 saat çalışmak zorunda olduğu, haftalık 35 saati aşan 16,5 saat fazla çalışmasının bulunduğu, davacının kıdemi gereği 110 gün izin hakkı bulunduğu, dosya içerisindeki yıllık izin belgeleri incelendiğinde davacının 20 gün izin kullandığı, bakiye 90 gün izin alacağının bulunduğu, medula sistem kayıtlarına göre davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinin bir kısmında çalışmasının bulunduğu ancak çalışması karşılığı ücretlerinin ödenmediği, davacının şua iznine hak kazandığı, takım ve hekim sözleşmelerinin ilgili maddeleri gereğince aylık ciro ve bu cironun aylık 250.000,00 TL üzerine çıktığı aylarda davacıya % 20 oranında prim ödemelerinin yapıldığının tespit edildiği, buna göre davacının prim alacağının bulunmadığı, cezai şart alacağı bakımından; davacı tarafından sunulan 01.01.2010 tarihli takım sözleşmesinin "İhtilaflı Durumlar" başlıklı 17.maddesinde; "mücbir bir sebep olmadan hekim işi bırakırsa veya mücbir bir sebep olmadan hastane hekimin iş akdine son verirse, bu eylemi yapan taraf karşı tarafa 250.000 TL tazminat ödemeyi kabul eder (her hekim başına)" hükmünün yer aldığı ancak somut olayda iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiği bu nedenle sözleşmede belirtilen cezai şart koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile katılma yolu ile davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmesinde hata bulunmadığı, 20.06.2011-15.10.2012 döneminde doğan prim alacaklarının zamanaşımına uğramadığı, tanık ile ispat edilen alacaklar yönünden takdiri indirim indirimi uygulamasının yerinde olduğu, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin ve şua izni alacaklarının hesaplanmasının dosya kapsamına uygun olduğu gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davanın belirsiz alacak davası olduğunu, kabul edilen alacakların tümüne dava tarihi yerine bedel artırım tarihinden ayrı ayrı faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu,
2. Fazla çalışma süresinin eksik hesaplandığını, ara dinlenme süresinin hatalı belirlendiğini,
3. Yemek yardımı alacağının dikkate alınmadığını,
4. Şua izin alacağının reddinin hatalı olduğu, yıllık ücretli izin alacağının hatalı hesaplandığı,
5. Prim alacağının eksik ödendiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; davacının fazla çalışma, prim alacağı, şua izni ve yıllık ücretli izin alacaklarının ispat ve hesaplanması ile hükmedilen faiz başlangıç tarihi noktalarında toplanmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.