Logo

Ceza Genel Kurulu2017/136 E. 2018/278 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu yoksa silahla tehdit suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aleyhine olan bozma kararına karşı beyanı alınmadan direnme kararı verilmesi ve yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması, CMK m. 307/2'de düzenlenen savunma hakkının ihlali niteliğinde olduğundan direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Mahkemesi : KAYSERİ 1. Çocuk

Silahla tehdit suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanık ...'ın eyleminin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu oluşturduğu kabul edilerek, TCK'nun 170/1-c, 31/3, 62, 50/3 delaletiyle 50/1-a, 52/2-4 ve 54. maddeleri gereğince 3.320 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ve taksitlendirmeye ilişkin Kayseri Çocuk Mahkemesince verilen 28.09.2012 gün ve 514-806 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 30.10.2014 gün ve 14422-31096 sayı ile;

"Sanığın, havaya doğru silahla ateş etme eyleminin, mağdura yönelik tehdit suçu niteliğinde olduğu, bu nedenle TCK'nın 44. maddesi aracılığıyla 106/2-a maddesine uyduğu gözetilmeden, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi" isabetsizliğinden, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla bozulmasına karar verilmiştir.

Kayseri 1. Çocuk Mahkemesi ise 31.12.2014 gün ve 806-1220 sayı ile bozma kararına direnmiştir.

Bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.04.2016 gün ve 47246 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 gün ve 566-1963 sayı ile; 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 4. Ceza Dairesince 17.02.2017 gün ve 48-4735 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu yoksa silahla tehdit suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, aleyhe olan bozma kararına karşı sanığın beyanı alınmadan direnme kararı verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yerel mahkemece, bozmadan sonra yapılan yargılamada sanık müdafiine duruşma günü davetiyesinin tebliğ edildiği, sanığa tebligat yapılmadığı, sanığın duruşmaya katılmadığı ve müdafiin dinlenilmesi ile yetinilip sanıktan aleyhe bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan önceki hükümde direnilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

1412 sayılı CMUK'nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 326/2. maddesine göre, hükmün aleyhe bozulması hâlinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olup müdafiin dinlenilmesi ile de yetinilemez. Aynı kurala 5271 sayılı CMK'nun 307/2. maddesinde de yer verilmiştir. Anılan bu kanun hükümleri uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhine sonuç doğurabilecek olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkânı tanınmalıdır. Bu düzenleme, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayandığından, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kurallardandır.

Bu itibarla, yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

1- Kayseri 1. Çocuk Mahkemesinin 31.12.2014 gün ve 806-1220 sayılı direnme kararına konu hükmünün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,

2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.