Logo

Ceza Genel Kurulu2018/204 E. 2018/281 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan beraatine ve tehdit suçundan şikayet yokluğundan düşme kararına ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe olan bozma kararına karşı yerel mahkemece sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek direnme kararı verilmesi, CMK m. 307/2’ye aykırı olması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza

Nitelikli yağmaya teşebbüsten sanık ...'ın eyleminin tehdit suçunu oluşturduğu kabul edilerek şikâyet yokluğundan kamu davasının düşmesine ilişkin İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16.12.2010 gün ve 369-335 sayılı hükmün, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 04.05.2015 gün ve 3343-40281 sayı ile;

"...Oluş ve dosya içeriğine göre; yakınanın hastane önünde yol kenarına aracını park ederken sanığın yardımcı olduktan sonra yakınandan otopark parası istediği, yakınanın otopark fişi olup olmadığını sorduğunda ise ‘fiş yok, para ver, bu bizim ekmek paramız’ diye söylediği, yakınanın para vermeyeceğini söylemesi üzerine sanığın ‘sen bilirsin arabanı patlatırım, benim burada abim, dayım aynı işi yapıyor, para vermiyorsan arabanı buradan çek’ dediğinin anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden, kanıtların takdirinde ve suç vasfında yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı biçimde hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel mahkeme ise 02.07.2015 gün ve 179-172 sayı ile önceki hükmünde direnmiştir.

Direnme kararına konu hükmün de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.09.2015 gün ve 297641 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle dosya, 6763 sayılı Kanunun 36. maddesiyle değişik CMK'nun 307. maddesi uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 16.04.2018 gün, 6340-2020 sayı ve oyçokluğu ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı suçun nitelendirmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle; aleyhe olan bozma kararına karşı sanığın beyanı alınmadan direnme kararı verilip verilemeyeceği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.

İncelenen dosya kapsamından;

Yerel mahkemece, bozmadan sonra yapılan yargılamada sanık ve müdafiine bozma kararı ve duruşma günü davetiyesinin tebliğ edildiği, sanık ...'a yapılan tebligatın iade edilmesinin ardından sanığın yokluğunda yargılamaya devam edilerek hazır bulunan müdafiinin dinlenilmesi ile yetinilip aleyhe bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan önceki hükümde direnilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

1412 sayılı CMUK'nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 326/2. maddesine göre; hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olup müdafiin dinlenilmesi ile de yetinilemez. Aynı kurala 5271 sayılı CMK'nun 307/2. maddesinde de yer verilmiş olup anılan bu kanun hükümleri uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğurabilecek olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkânı tanınmalıdır. Bu düzenleme, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayandığından, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kurallardandır.

Bu itibarla, yerel mahkemece verilen direnme kararına konu hükmün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

1- İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.07.2015 gün ve 179-172 sayılı direnme kararına konu hükmünün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,

2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.