Logo

Ceza Genel Kurulu2018/513 E. 2021/525 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin 6136 sayılı Kanun'un 13. maddesinin birinci fıkrasında mı yoksa üçüncü fıkrasında mı düzenlenen suçu oluşturduğunun tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Aleyhine olan bozma kararına karşı sanığın beyanı alınmadan direnme kararı verilmesi ve yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması, CMK'nın 307/2. maddesi ve savunma hakkı gözetilerek isabetsiz bulunmuş ve yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Kararı Veren

Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi

Sanık ...'nun bir adet ateşli silah ve mutat sayıdaki mermileri bulundurma suçundan 6136 sayılı Kanun'un 13/3 ve TCK'nın 62, 50/1-a, 52/2, 52/4 ve 54. maddeleri uyarınca hapisten çevrilen 6.000 TL ve doğrudan verilen 400 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, taksitlendirmeye ve müsadereye ilişkin Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 03.03.2015 tarihli ve 650-94 sayılı hükmün sanık ve müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 25.12.2017 tarih ve 7914-15104 sayı ile;

"Sanığın suça konu tabancayı satın aldığının anlaşılması karşısında, eylemine uyan 6136 sayılı Kanun'un 13/1. maddesi yerine, anılan Yasa'nın 13/3. madde ve fıkrası uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi" isabetsizliğinden CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme ise 23.03.2018 tarih ve 130-231 sayı ile bozmaya direnerek önceki hüküm gibi sanığın mahkûmiyetine karar vermiştir.

Direnme kararına konu bu hükmün de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.07.2018 tarihli ve 46175 sayılı "düzeltilerek onama" istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesince 30.10.2018 tarih ve 8502-11734 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin 6136 sayılı Kanun’un 13. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçu mu yoksa aynı maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenen suçu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca öncelikle, aleyhe olan bozma kararına karşı sanığın beyanı alınmadan direnme kararı verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

İncelenen dosya kapsamından;

Yerel Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada, Yargıtay bozma ilamı ve duruşma günü davetiyesinin sanığa tebliğ edildiği, sanığın tebliğe rağmen duruşmaya gelmemesi üzerine, aleyhine olan bozma kararına karşı diyecekleri sorulmadan müdafisinin beyanlarıyla yetinilerek önceki hükümde direnilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

1412 sayılı CMUK'nın 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 326/2. maddesine göre, hükmün aleyhe bozulması hâlinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olup müdafinin dinlenilmesi ile de yetinilemez. Aynı kurala 5271 sayılı CMK'nın 307/2. maddesinde de yer verilmiş olup anılan bu kanun hükümleri uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğurabilecek olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkânı tanınmalıdır. Bu düzenleme, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayandığından, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kurallardandır.

Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.

Ulaşılan sonuç karşısında sanığın eyleminin 6136 sayılı Kanun’un 13. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçu mu yoksa aynı maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenen suçu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık konusu bu aşamada değerlendirilmemiştir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

1- Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.03.2018 tarihli ve 130-231 sayılı direnme kararına konu hükmünün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,

2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 04.11.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.