"İçtihat Metni"
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 13. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 484-608
Nitelikli hırsızlık suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanık ...'un eyleminin suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturduğu kabul edilerek, TCK'nın 165/1, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri uyarınca hapisten çevrilen 3.600 TL ve doğrudan verilen 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve taksitlendirmeye ilişkin İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 10.09.2014 tarihli ve 151-386 sayılı hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 13. Ceza Dairesince 25.09.2017 tarih ve 2173-9447 sayı ile;
"...Sanıkların, suç tarihinden iki gün sonra kolluk görevlilerince yakalandıklarında, üzerlerinde ele geçen mağdurlara ait bilgisayarları, hakkında beraat kararı verilen sanık.....'den satın aldıklarını ifade ettikleri buna karşılık bahsedilen sanık.....'nin bu savunmaları doğrulamadığının anlaşılması karşısında, sanıkların eylemlerinin hırsızlık suçunu oluşturduğu halde, eylemin hatalı vasıflandırma ile yazılı şekilde suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkûmiyetlerine karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi ise 28.11.2017 tarih ve 484-608 sayı ile bozmaya direnerek ilk hükümde olduğu gibi sanığın mahkumiyetine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.01.2018 tarihli ve 2882 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, kararına direnilen daireye gönderilmiş, 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 13. Ceza Dairesince 05.11.2018 tarih ve 4995-15085 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık..... Korkmaz hakkında hırsızlık suçundan verilen beraat hükmü ile sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan verilen mahkûmiyet hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup, direnmenin kapsamına göre inceleme, sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan verilen mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözülmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin hukuki niteliğinin belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, aleyhe olan bozma kararına karşı sanığın beyanı alınmadan direnme kararı verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yerel Mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılamada, sanığa Yargıtay bozma ilamı ile duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğe çıkarıldığı, davetiye tebliğine rağmen sanığın duruşmaya gelmemesi üzerine, yokluğunda yargılamaya devam edilerek sanıktan aleyhe karşı diyecekleri sorulmadan, önceki hükümde direnilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
1412 sayılı CMUK'un 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 326/2. maddesine göre, hükmün aleyhe bozulması hâlinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olup aynı kurala 5271 sayılı CMK'nın 307/2. maddesinde de yer verilmiştir. Anılan bu kanun hükümleri uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhine sonuç doğurabilecek olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkânı tanınmalıdır. Bu düzenleme, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayandığından, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kurallardandır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.11.2017 tarihli ve 484-608 sayılı direnme kararına konu hükmünün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 25.12.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.