"İçtihat Metni"
YARGITAY DAİRESİ : (Kapatılan) 14. Ceza Dairesi
Sanıklar ... ile ...’ın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan TCK’nın 102/2, 102/3-a,d, 102/5, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 02.04.2015 tarihli ve 333-105 sayılı hükümlerin, Cumhuriyet savcısı ve sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 29.06.2016 tarih ve 1417-6422 sayı ile;
"...sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanıklara ek savunma hakkı tanınmadan 5347 sayılı TCK'nın 102/5. maddesi uyarınca hüküm kurularak 5237 CMK'nın 226/2. maddesine aykırı davranılması," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Yerel Mahkemece 22.11.2016 tarih ve 285-292 sayı ile sanıkların beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan TCK’nın 102/2, 102/3-a,d, 102/5, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna ve mahsuba karar verilmiş, sanıklar müdafileri tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 24.12.2018 tarih, 6707-7693 sayı ve oy çokluğuyla hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
Daire Üyeleri M.C. Korkarer ve S. Coşkun; "Suç tarihinde reşit olan mağdurenin rızasıyla sanıklarla dolaştıktan sonra sanık ...'ın öğrenci evine gitmesi, burada sanıklarla beraber enerji içeceği içerek alkol almaya devam etmesi, mağdurenin soyunarak dans etmesi ve sanıkları çağırıp onlarla sevişmesi, devamında cinsel ilişkinin yaşanması biçiminde gerçekleşen olayın eylemden iki gün sonra intikali, katılanın olaydan sonra sanık ... ile facebook üzerinden gerçekleştirdiği mesajlaşmalarda sadece çantasından alındığını iddia ettiği 320 TL paradan bahsedip cinsel saldırıya dair herhangi bir anlatımda bulunmaması, 09.12.2013 tarihli duruşmada alınan beyanında olaydan bir gün sonra devlet hastanesine giderek kadın doğum bölümüne müracaat etmek istediğini ancak adliyeye gitmesi gerektiğinin bildirildiğini, acil kayıtlarından müracaatına ulaşılabilineceğini bildirmişse de devlet hastanesi ile yapılan resmi yazışmalarda katılanın olay tarihinde giriş kaydının bulunmadığının bildirilmesi, sanıkların katılanın içkisine iradesini etkileyecek belirlenemeyen bir madde katıp kendisini bilemeyecek hale getirdikten sonra bu durumundan yararlanarak cinsel saldırıda bulunduklarına ilişkin bir delilin bulunmaması, sanıkların katılan ile yaşadıkları cinselliğin, rızası dışında gerçekleştiğine ilişkin katılanın hayatın olağan akışına uygun düşmeyen beyanlarından başka mahkumiyete yeter derecede her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği hususlarının anlaşılması karşısında sanıkların atılı suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi kanaatinde olduğumuzdan Sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyoruz." düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 17.01.2019 tarih ve 55419 sayı ile; "... İtirazın konusu, sanıklara atılı nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkumiyetlerine yeter derecede kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına dairdir. ...Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nden alınan 25.11.2014 tarihli raporda mağdurenin sözkonusu eylem nedeniyle beden sağlığının bozulmadığı, ruh sağlığının bozulduğu, ... Devlet Hastanesi'nden alınan mağdureye ait 17.10.2013 tarihli raporda mağdurenin yapılan hymen muayenesinde saat yedi hizasında taze yırtık mevcut olup kişinin bakire olmadığı, ... Polis Kriminal Laboratuvarının BYL10886 uzmanlık numaralı raporuna göre olay yerindeki yataktan alınan vücut sıvısı ve kan numunelerinden, mağdurenin kan ve vücut sıvısına, sanıklardan ...'ın menisine, sanıklar ve mağdure dışında başka erkek kişilere ait meni örneklerine rastlandığı, 13-5776 uzmanlık sayılı raporunda ise, mağdureden alınan sıvı kan ve idrar örneklerinde cannabinoidler grubundan (esrar, hint keneveri) maddelere rastlandığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Mağdure ve sanık ... arasında olayın ertesi günü yapılan facebook yazışmalarının dökümünün dosya içerisine çıkartıldığı, buradan mağdure ile sanık arasında paranın alınması iddiasının konuşulduğu, bunun dışında cinsel saldırı ile ilgili herhangi bir yazışmanın olmadığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi, olaydan önce sanık ...'ın katılan ...'yi telefondan arayarak buluşmak istediğini beyan etmesi üzerine sanık ile katılanın buluştukları, sanığın ...'yi araçla giderek buluşma yerinden aldığı, akabinde ilk kez tanıştığı diğer sanık ...'ı da alarak ... ile bir süre gezdikleri, bu süreç içerisinde değişik yerlere dolaştıktan sonra sanığın votka alarak hep birlikte içmek amacıyla boş bir araziye gittikleri, bir süre alkol aldıktan sonra mağdurenin sanıklarla birlikte sanığın kaldığı daireye götürdükleri, almış olduğu alkolün etkisiyle kendisinden geçen mağdureye önce sanık ...'ın akabinde de ...'ın cinsel ilişkiye girmesi şeklinde gerçekleşen eylem sonucunda cinsel saldırıda bulundukları, bu süreç öncesinde de mağdurenin kendisinden geçmiş olduğu dönem içerisinde vücudunda basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şeklinde kesiklerin oluştuğu kabulü ile atılı suçtan her iki sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurmuşsa da; sanıklardan biri veya her ikisi ile de cinsel ilişkiye girdiğinde şüphe bulunmayan mağdurenin içkisine karıştırılan bir maddenin etkisi ile kendinden geçtiğine dair iddiasının alınan uzmanlık raporu ile doğrulanmadığı, mağdurenin olay sonrası Facebook üzerinden sanık ... ile yaptığı yazışmada cinsel saldırı iddiasına hiç girmediği, kaybolduğunun idda ettiği parası hakkında sanıkla yazıştığı, içine uyuşturucu ya da uyutucu bir madde katıldığı saptanamayan alkollü içkinin mağdur tarafından iradi olarak tüketildiği, sanıkların mağduru özellikle sarhoş etme gayretine dair bir delilinin dosyada bulunmadığı, mağdurun vücudundaki kesilerin ne şekilde oluştuğuna dair sanık savunmasından başka bir anlatımın da dosyada bulunmadığı da gözetildiğinde, bu hali ile mağdurun sanıklarla rızası haricinde cinsel ilişkiye girdiğinin kabulünün mümkün olmadığı, mağdurun iddialarını destekler mahiyette kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği düşüncesine varılmıştır." görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 11.03.2019 tarih, 1002-8083 sayı ve oy çokluğuyla itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU
Sanık ... hakkında nitelikli yağma ve kasten yaralama suçlarından verilen beraat hükümleri temyiz edilmeksizin, sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet ve nitelikli yağma suçundan verilen beraat hükümleri ise Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanıklar hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıkların eylemlerine katılanın rızasının bulunup bulunmadığının, bu bağlamda sanıklara atılı suçun oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Dosyada bulunan nüfus kayıt örneklerine göre katılan ...’ın suç tarihinde 19, sanık ...’ın 22 ve sanık ...’ün ise 23 yaşlarında oldukları,
16.10.2013 tarihinde gerçekleştiği iddia olunan olayla ilgili olarak katılanın 17.10.2013 tarihinde adli makamlara müracaatta bulunduğu ve sanıklar hakkında soruşturmanın başlatıldığı,
17.10.2013 tarihinde ... Devlet Hastanesinde görevli genel cerrahi uzmanı tarafından katılan hakkında düzenlenen rapora göre; anal girişinde anteriorda 5 mm ebadında yüzeyel fissür görüldüğü, rektal tuşenin normal olduğu, mevcut bulguların akut livata bulgusu lehine değerlendirildiği, kadın doğum uzmanı tarafından katılan hakkında düzenlenen rapora göre; hymen muayenesinde saat 7 hizasında taze yırtık mevcut olup bakire olmadığı, sol meme üzerinde iki adet 2 cm, sağ omuzda 5 cm ebatlarında ve sol el ikinci parmak iç yüzde yüzeyel kesilerin, sağ kasık bölgesinde 1 cm uzunluğunda sıyrığın, sol dizde abrazyon ve sağ dizde ekimozun bulunduğu,
17.10.2013 tarihinde ... Devlet Hastanesince sanık ... hakkında düzenlenen rapora göre; sol meme üzerinde 7 cm ve sol göz ile kulak arasında 2 cm ebatlarında sıyrıklar bulunup bu yaralanmaların basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte oldukları,
18.10.2013 tarihli olay yeri inceleme raporunda; olayın gerçekleştiği evde girişe göre sol tarafta mutfak, hemen yanında tuvalet ve girişin tam karşısında salonun bulunduğunun, salonda kırmızı renkli koltuk takımı ile masaüstü bilgisayar olduğunun, salonun hemen yanındaki yatak odasında üzerinde örtüsü bulunmayan bir yatak ile elbise dolaplarının bulunduğunun, yatak ters çevrildiğinde orta ve yan kısımlarında kırmızı renkli şüpheli lekeler görüldüğünün, yatak demirinin altında, yatak başına yakın olan zemin üzerinde kırmızı renkli, kopçalı, sütyen lastiği olduğu değerlendirilen bir lastik bulunarak muhafaza altına alındığının belirtildiği,
13.11.2013 tarihinde sanık ... müdafisi tarafından dosyaya sunulan tahliye talepli dilekçenin ekinde katılanla sanık ... arasında Facebook isimli internet sitesi aracılığıyla gerçekleşen yazışma dökümlerinin yer aldığı, söz konusu yazışmanın içeriğine göre; katılanın çantasından çalındığını iddia ettiği paranın bulunması, aksi hâlde olayı büyüteceği konusunda sanık ...'a söylemlerde bulunduğu, cinsel saldırı olayıyla ilgili herhangi bir görüşme kaydına rastlanılmadığı,
25.11.2013 tarihli ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün uzmanlık raporunda; katılandan alındığı belirtilen serumuna ayrılmış sıvı kan ve idrar örneklerinin cannabinoidler grubundan (esrar, hint keneviri bitkisi) maddeler içerdiğinin belirtildiği,
13.12.2013 tarihli ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün uzmanlık raporuna göre; yatağın üst sol kısmında bulunan şüpheli kırmızı leke üzerinde bulunan vücut sıvısı olabilecek şüpheli lekenin, sütyen lastiğinden alınan sürüntü örneğinin, yatak örtüsünün kesilerek alındığı belirtilen üst kısmı üzerinde A, B ve I ile işaretli bölgelerde bulunan meni örneklerinin ve L ile işaretli bölgede eser miktarda bulunan kan örneğinin genetik analizlere cevap vermediği, yatağın üst orta kısmında bulunan şüpheli kırmızı lekeden kesilerek alındığı belirtilen bez parçası ile yatak örtüsünün kesilerek alındığı belirtilen üst kısmı üzerinde E ile işaretli bölgede bulunan vücut sıvısı örneklerinden ve G ve H ile işaretli bölgelerde bulunan meni örneklerinden elde edilen genotiplerin mukayeselendirme için uygun olmadıkları, yatağın üst sol kısmında bulunan şüpheli kırmızı lekeden kesilerek alındığı belirtilen bez parçası üzerindeki kan örneklerinin, yatağın üst orta kısmında bulunan şüpheli kırmızı lekeden kesilerek alındığı belirtilen bez parçası üzerindeki kan örneğinin, katılana ait külot üzerinde bulunan vücut sıvısı örneklerinin, yatak örtüsünün kesilerek alındığı belirtilen üst kısmının tamamı üzerinde bulunan kan örneğinin, yatağın üst sol ve orta kısmından alınan kan örneklerinin katılana ait sıvı kan örneği ile genotipik olarak uyumlu oldukları, yatak örtüsünün kesilerek alındığı belirtilen üst kısmının üzerinde D ile işaretli bölgede bulunan meni örneğinin sanık ...’dan alınan kuru kan örneği ile genotipik olarak uyumlu olduğu, yatak örtüsünün kesilerek alındığı belirtilen üst kısmı üzerinde C ve F ile işaretli bölgelerde bulunan meni örneklerinin katılan ve sanıklardan elde edilen genotiplerden ve birbirlerinden farklı olup erkek genotipik özellikte oldukları, yargılama devam ederken Yerel Mahkemece yatak örtüsü üzerinde bulunan ve sanıklara ait olmadığı anlaşılan meni örneklerinin olay tarihinde evde bulunan tanıklar ... ile ...’ya ait olup olmadıklarının ve gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazıldığı, yürütülen soruşturma kapsamında alınan ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 21.04.2014 tarihli uzmanlık raporunda; söz konusu meni örneklerinin tanıklar ... ile ...’dan alınan kuru kan örneklerinden farklı genotipik özellikte olduklarının belirtilmesi üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 08.10.2014 tarih ve 3762-13057 sayı ile tanıklar hakkında katılana yönelik kasten yaralama, nitelikli yağma ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği,
03.04.2014 tarihli celsede katılanın cep telefonunda kayıtlı olan ve sanık ...’ın kullandığı 0xxx 2xx3xx3 numaralı telefon hattından gönderildiği tespit edilen mesajların dökümünün yapıldığı, tutanakta;
"15.10.2013 saat 19.27 hazır hazır
16.10.2013 saat 02.44 okey dir bekliyorum
16.10.2013 saat 16.23 çalışıyorum müsait değilim karşımda babam var ne oldu
16.10.2013 saat 22.02 ya s. git su ne yaparsan yap delirtme beni kimi ne ile tehdit ediyorsun git baktır ya adam akıllı yazacaksan yada yazma artık tekrar başımda bir sürü yoğunluk birde seninle uğraşamam sana öyle bir dava açar ve sıkıntı yaratırımki anlayamasın küçücük kız beni tehdit edemez hala yalan söylüyorsun kız değilsin zaten amk neyin mücadelesini veriyor salak yapıyorsun hala
16.10.2013 saat 22.03 seni teyzeme götüreyim yarın çok güveniyorsan kendine hastaneye gidelim olurmu
16.10.2013 saat 22.19 vericem söz babam bir gelsin konuşayım önce benden bir dinlesin"
İçeriğinde mesajların bulunduğu,
18.04.2014 tarihinde ... Devlet Hastanesince gönderilen yazıda; katılanın 2013 yılı Kasım ayı içinde kadın doğum polikliniğine herhangi bir müracaatta bulunmadığının ancak 17.10.2013 tarihinde adli vaka olarak yapılan müracaat sonucu muayene edildiğinin bildirildiği, 11.07.2014 havale tarihli yazıda ise; 16.10.2013 tarihinde 14.00-16.00 saatleri arasında kadın doğum acil girişine ait kamera kayıtlarının, kayıtların 60 gün süreyle depolanması ve anılan sürenin geçmesi nedeniyle gönderilemediğinin belirtildiği,
25.11.2014 tarihinde Pamukkale Üniversitesi ... Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından katılan hakkında düzenlenen raporun öykü bölümünde; katılanın 16 yaşındayken stresör sonrasında başlayan mutsuzluk, keyifsizlik, sinirlilik şikâyetleri nedeniyle psikiyatri başvurusunun olduğu, önerilen ilacı kullanmadığı, 15 yaşından itibaren esrar ve sonrasında alkol kullanımının bulunduğu şeklindeki tespitlere yer verildikten sonra katılanın maruz kaldığı iddia olunan eylem nedeniyle Depresif Bozukluk tanısı aldığının, cinsel saldırı olayı ile ilgili olarak ruh sağlığının bozulduğunun bildirildiği,
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının 19.01.2015 tarihli ve 29234571 sayılı yazısı ile 01.10.2013-01.11.2013 tarihleri arasında katılan ile sanık ...’ın kullandıkları telefon numaraları arasındaki görüşme kayıtlarının gönderildiği, dosya arasında yer alan görüşme dökümlerinin incelenmesinde; ilk aramanın 15.10.2013 tarihinde saat 18.07’de sanık tarafından yapıldığı, 16.10.2013 tarihi saat 02.44’e kadar karşılıklı arama ve mesajlaşmaların bulunduğu, sonrasında ilk olarak 16.10.2013 tarihi saat 16.13’te katılanın sanığa mesaj gönderdiği, karşılıklı arama ve mesajlaşmaların 17.10.2013 tarihi saat 17.15 itibarıyla sona erdiği,
Dosya arasında bulunan ... 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/108 Esas sayılı dosyasının onaysız suretine göre; sanık ...’ın ağabeyi ..., babası ..., amcası ... ve ... isimli şahıs hakkında 08.11.2013 tarihinde katılanı tehdit ettiklerinden bahisle TCK’nın 106/1-1. cümlesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, ... 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2014 tarih ve 108-1045 sayılı kararı ile ... ve ...’nın CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine, Nurittin Akgün hakkında atılı suçtan kurulan mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına ve ... hakkında erteli hapis cezasına hükmedildiği, söz konusu dosyada katılan tarafından sunulan ses kaydını içeren CD’nin çözüm tutanağının bulunduğu, bahsi geçen tutanağa göre; olay tarihinden sonra sanık ...’ın bir kısım akrabalarının katılanın ailesiyle birlikte yaşadığı eve giderek ortak bir çözüm yolu bulma hususunda görüşme yaptıkları, katılanın bu görüşme esnasında "Kafam güzeldi hatırlamıyorum hiçbir şeyi.", "Senin oğlun zevkine baktı gitti tabi nolcak başka.", "Yapmış bir hata çeksin. Çünkü ya hiç mi kızınız yok ya hiçbirinizin kızı yok mu?", "Benim annemle babam beni çok sahiplenmediği için böyle oldu zaten benim annemle babam oturup şu an sizi dinlemesi bile yanlış ben olsam dinlemezdim evin içine bile almazdım sizi,", "Ben nerden bilebilirdim yapılacak kız var yapılmayacak kız var ... bunu yapmayacaktı bir sürü kız var ya, bir sürü rahat kız var bu işi yapan.", "Ya yapmadıysa çıkacak ben yatakta kan gördüm. Elimde kolumda benim kesikler var ya cüzdanımda para yok.", "Çünkü attırdıkları neyse ben sabah kalktığımda öyle bir şey olduğuna ihtimal bile vermiyordum. Ben iki gün sonra gittiğimde ben bir gün sonrasında ...’ı aradım. ... cüzdanımdan param çalınmış, senin yapmadığını biliyorum ama diğer odadaydı çantam, eğer biri aldıysa söylesin, geri versin paramı diye 300 lira paramı çalmışlar diğer odadan biri bunu söylüyordum. Daha ben onun farkındaydım. Daha o olayı idrak edemedim. Acıyı hissetmiyorum çünkü ne içirdilerse hiçbir şey hissetmiyorum bir gün sonra aklıma geldi hatta sabahında ben hastaneye gittim devlet hastanesine girdim kadın doğuma şeye baktırmak için sadece çünkü oldu mu olmadı mı çünkü bilmiyorum ki hatırlamıyorum hiçbir şey sabah kalktığımda. Girdim hastaneye daha sonra kadın dediki ilk önce adliyeye gitmen gerekiyor ordan sonra şey yapacaksın dedi", "Ben de o gün dükkanıma gittim. Oldu mu olmadı mı diye idrarımı pet şişesinin içine yapıp koydum ne olur ne olmaz diye bir gün sonrasında artık ben o gün bütün gün ...’la konuştum zaten sabahında o işe gitmiş sizin yanınına", "Bekaret raporuyla diğer taraftan ilişkiye girildiğine dair rapor aldım ben. Bozulmuş yani kızlığım bu kadar basit, olmuş yani ben o zaman anladım zaten o zaman ağlamaya başladım. Farkında değildim çünkü hala daha ihtimal vermiyorum yani belki yapmamıştır diye düşündüm ama olmuş yani", "tamam çok rahat bir kızım böyle geceleri çıkıyorum eğlenirim falan ama benim şu ana kadar tek tek değerli varlığım namusumdu şu an onu da kaybettim ben niye ... bilmiyorum ki şu anda. Sizin ne söylediğiniz inanın hiç umrumda değil şu anda ne maddi ne manevi hiçbir şekilde desteğinize ihtiyacım yok. Geri vites de atmıycam. Çünkü o benim hayatımda önem verdiğim tek şeydi", "Bunu yapmazsan da hiçbir şey olmayacak yaptıysa olacak bakın ben hala diyorum ki deliller var eğer o delillerden ben kanımı verdim hala tam olarak emin olmadığın için belki hani votkanın etkisiyle böyle bir şey olmuştur ya da ne bileyim onların cezasını hafifletecek bir şeylar vardır ya da iç çamaşırımda belki onlara ait bir dna çıkmayacaktır. Bilmiyorum, hiçbir şey bilmiyorum.", "..yapmadıysa yatmasın zaten yani ben onların durduk yere yatmasını da istemem ama." şeklinde beyanlarda bulunduğu,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ... aşamalarda; bir yıl önce arkadaş ortamında sanık ... ile tanıştığını, yaklaşık bir hafta arkadaşlık yaptıktan sonra görüşmediklerini, 15.10.2013 tarihinde sanık ...'ın telefonla arayıp buluşmak istemesi üzerine aynı gün saat 23.20 sıralarında buluştuklarını, buluşma yerine beyaz renkli Renault Megane marka bir araçla gelen sanık ...’ın “Hâlsiz görünüyorsun?” demesi üzerine bir enerji içeceği aldıklarını ve içtiğini, olay tarihinde esrar kullanmadığını ancak daha önceki zamanlarda esrar kullanımının olduğunu, olay tarihinde tanıştığı sanık ...'ı da araca alarak birlikte ... isimli kafeye gittiklerini, kafenin önünde aracın içinde yaklaşık yarım saat bekledikten sonra sanıkların araca döndüklerini, üniversite hastanesi kavşağında boş bir araziye park edip aracın içinde votka içmeye başladıklarını, votkanın tadını bildiği için değişik bir tat aldığını, bilinci tam olarak yerinde değilken araca binip ... Evleri A2 Blok 2 numaralı adreste bulunan eve gittiklerini, kırmızı renkli mobilyalar ile eski bir bilgisayarın bulunduğu salonda bir süre hep birlikte oturduklarını, çarşafsız, büyük bir yatak olan odada sanık ... ile cinsel ilişkiye girdiğini belli belirsiz bir şekilde hatırladığını, bu sevişmeden sonrasını içmiş olduğu votkaya atılan ilacın tesiriyle bilinci tam olarak yerinde olmadığı için hatırlayamadığını, saat 12.00 sıralarında kendine geldiğinde tamamen çıplak olduğunu, üzerinde sadece alt iç çamaşırı olan sanık ...'ın da kendisine sarıldığını gördüğünü, sanık ...'ın kendisiyle cinsel ilişkiye girmek için öpmek istediğini ancak karşı koyması üzerine vazgeçtiğini, vücudunu kontrol ettiğinde sol el işaret parmağında, göğüs kısmında, sağ omuz kısmında ve kasık bölgesinde kesici alet yaraları olduğunu, yüzünün şişkin olduğunu, diz kapaklarının derisinin soyulduğunu fark ettiğini, ayrıca sol bacağının diz kapağına yakın kısmında acı hissettiğini, elindeki yaralanmanın ne şekilde meydana geldiğini sorduğu sanık ...'ın ters çevirmiş oldukları yatağı kaldırıp kan lekelerini gösterdiğini, kan lekelerinin nasıl olduğunu sorduğunda ise "...’la odada tartışıyordun. O esnada bıçak ile elin kesildi ve kan aktı." dediğini, daha sonra sanık ...'ın salondan getirdiği çantasını kontrol ettiğinde küçük çakı bıçağı ve 320 TL parasının olmadığını gördüğünü, bu durumu anlattığında ...’ın "Emin misin? Evde kimse yapmaz. Paran olduğuna emin misin?" şeklinde sözler söylediğini, daha sonra kıyafetlerini giydiğini ancak sütyeninin kırmızı askısını bulamadığını, evden ayrılırken sanık ...'ın evde olmadığını, evin gerçek sahibi olan ve yaklaşık 2 ay önce çalıştığı ... yerine müşteri olarak gelen tanık ...’ün salonda oturduğunu gördüğünü, evden sinirli bir şekilde ayrılırken Yunus’un kendisine gülümseyerek el salladığını, evden çıktıktan sonra devlet hastanesine giderek kadın doğum bölümünde muayene olmak istediğini, orada bu işin gelişigüzel bir şekilde yapılamayacağını, adliyeye müracaat etmesi gerektiğini söylediklerini, daha sonra ... yerine geçtiğini, sanık ...’ın üstünde olduğunu az çok hatırladığı için sanıkların kendisine tecavüz etmiş olduklarından şüphelenerek plastik bir şişeye idrarını yapıp bu şişeyi muhafaza ettiğini, kendine geldiğinde cinsel organının çevresinde ve külotunda meni ya da başkaca bir cinsel sıvı görmediğini ancak külotunu giydikten sonra cinsel organından meni olduğunu düşündüğü bir akıntının geldiğini, bu nedenle külotunu da muhafaza ettiğini, telefonla görüşerek parasını ve evde ne yaşandığını sorduğu sanık ...'ın "Paranı evde kimse almaz. Evde yabancı birisi vardı. O almış mı bir sorayım." şeklinde sözler söylediğini, cinsel ilişkiye girip girmediklerini sorduğunda ise "Sadece öpüştük." diyerek cevap verdiğini, vücudundaki kesici alet izlerinin de şakalaştıkları sırada oluştuğunu anlattığını, "Ben bakireydim." demesi üzerine sanık ...'ın "O kanlar elin kesildiğinde oldu. Biz bir şey yapmadık. Parayı evdekilere soracağım. Gerekirse babamdan alırım." diyerek telefon görüşmesini sonlandırdığını, olaydan sonraki gün adliyeye gittiğini ancak ... tatili nedeniyle karakola yönlendirilmesi üzerine karakola giderek sanıklar hakkında müracaatta bulunduğunu, ... içerisindeyken bilincini kaybettiğini, olaydan sonraki gün henüz karakola gitmeden önce arkadaşlarının, kendisine moral verme düşüncesiyle önermeleri üzerine Baron isimli bara gittiğini, sanıklardan şikâyetçi olup davaya katılmak istediğini,
Tanık ... şüpheli sıfatıyla Kollukta; katılanı dövme işiyle uğraşması nedeniyle tanıdığını, 16.10.2013 tarihinde saat 13.00 sıralarında katılanın ayakkabısını giyerek kendisine ait evden çıkmakta olduğunu gördüğünü, selamlaştıklarını, evde yaşanan olaylarla ilgili bir bilgisinin olmadığını, o gece katılan ve sanıkları hiç görmediğini, katılanın, kuzeni olan sanık ...’la arkadaş olduğunu dahi bilmediğini,
Önceki beyanına ek olarak Mahkemede; aynı gün katılanın Baron isimli barda saat 04.00 sıralarına kadar eğlendiğini, barda kendisini görüp gülümsediğini,
Tanık ... aşamalarda; ... tatili nedeniyle ... iline geldiğini ve sanıklar ..., ... ve tanık Yunus’un birlikte kaldıkları öğrenci evinde misafir olarak bulunduğunu, olay tarihinde saat 00.00-01.00 sıralarında katılan ile sanıkların eve geldiklerini, kapı aralığından onların geldiklerini görüp tekrar yattığını, uyandıktan sonra odada bulunan bilgisayarla uğraştığını, salondan gitar ve şarkı sesleri geldiğini, bir süre sonra lavaboya gittiğini, o esnada da hâlen gitar çalıp şarkı söylediklerini duyduğunu, sabah saat 06.00 sıralarında uyanıp salona geçtiğini, başkaca bir kimsenin bulunmadığı salonda yaklaşık 15 dakika televizyon izlediğini ve tekrar odasına gittiğini, salonda bulunduğu sırada diğer odadan hâlen konuşma sesleri geldiğini, bağırma sesi duymadığını, sadece gülüşmeler ve kahkahalar işittiğini, bir ara "Ben dövmeciyim. Güzel çizerim. Resim yaparım." şeklinde sözler söylendiğini duyduğunu, sanıklarla katılanın bulunduğu odanın kapısının kapalı olduğunu, içeride ne olduğunu görmediğini ancak konuşulanları duyabildiğini, evden saat 10.00 sıralarında ayrıldığını ve o esnada evde olanların uyumakta olduklarını,
Tanık ... Mahkemede; katılanın annesi olduğunu, olay tarihinde ... nedeniyle köye gittiklerini, olaydan sonra sanık ...’ın annesinin çeşitli defalar katılanı telefonla aradığını, kendisine de "Sen de annesin. Çocuğumun hapiste olmasını istemiyorum. Anlaşalım çıkar yolunu bulalım. Kendi aramızda hâlledelim." şeklinde sözler söylediğini, sonraki tarihlerde sanık ...’ın ailesinden beş kişinin aniden evine geldiklerini, misafir diyerek kabul etmek durumunda kaldıklarını ancak katılanın "Neden aldınız içeri?" diyerek kızdığını, eve gelen şahısların "Bunlar genç. Hata yapmışlar. ... şikâyetini geri alsın. Mahkemeden vazgeçmezse ... için iyi olmaz." şeklinde sözler söylediklerini ve şikâyetten vazgeçme karşılığında maddi ve manevi yardım edeceklerini bildirdiklerini,
Beyan etmişlerdir.
Sanık ... aşamalarda; katılanı yaklaşık beş-altı aydır tanıdığını, aralarında hoş olmayan bir diyaloğun yaşanmasından sonra bir daha görüşmediklerini, internette bayramın birinci günü görüşmek konusunda anlaştıklarını, 15.10.2013 tarihinde arkadaşı olan sanık ...’la milli maçı izledikten sonra saat 23.00 sıralarında beyaz renkli Renault Megane marka araçla katılanı aldığını, davranışlarında durgunluk olduğunu görüp "Kafan güzel mi?" diye sorduğu katılanın "Esrar içtim." diyerek cevap verdiğini, katılan için bir marketten enerji içeceği ve sakız satın aldığını, maç izledikleri evin bulunduğu yere giderek sanık ...’ı da araca aldıktan sonra arkadaşlarını görmek için ... isimli kafeye gittiklerini, yaklaşık 15-20 dakika sonra kafeden çıkarak aracın içinde bekleyen katılanın yanına döndüklerini, bu süreçte katılanın sürekli olarak kendisine sıkıldığını bildiren telefon mesajları gönderdiğini, boş bir araziye aracı park ederek votka ve enerji içeceği içtiklerini, devamında ...’da bulunan evine giderek gitarını aldıklarını, o esnada babasının telefonla arayıp 15 dakikalık işi kaldığını, sonrasında birlikte eve dönebileceklerini söyleyerek kendisini çağırdığını, katılanla sanık ...’ın yanından ayrılıp tabakhaneye gittiğini, orada babasının işinin yaklaşık 2 saat daha devam edeceğini öğrenince aracı babasına bırakıp tekrar katılan ve sanık ...’la buluştuğunu, hep birlikte ... Mahallesi ... Evleri A2 Blok 2 numaralı adreste bulunan eve gittiklerini, salonda bir süre alkol aldıktan sonra sanık ...’ın tekrar alkol almak için dışarı çıktığını ve bir süre sonra döndüğünü, sanık ...’ın gitar çaldığı esnada çok içtiğini düşünerek bardağını aldığı katılanın bardağı geri alıp içmeye devam ettiğini ve kendisini dansa kaldırdığını, dans ettikleri sırada öpüşmek suretiyle yakınlaştıklarını ve üzerlerinde bulunan kıyafetleri çıkarttıklarını, yatak odasına geçerken katılanın sanık ...’a da gelmesini söylediğini, sanık ...’ın "Sıkıntı olmasın." şeklindeki sözlerine "Sıkıntı olmaz. Kendisi gelmeni istiyor." diyerek cevap verdiğini, yatak odasında sanık ...’ın da soyunduğunu, hep birlikte yatağa geçerek öpüştüklerini ve okşamak suretiyle yakınlaştıklarını, o esnada katılanın elinde bulunan küçük bıçağı göstererek "Herkes sevdiğinin baş harfini bıçakla kazımak suretiyle birbirine yazsın." dediğini, "Hangi harfi yazayım?" diye sorduğunda katılanın "T harfi." diyerek cevap verdiğini, bunun üzerine katılanın göğsünün sol tarafına bıçakla küçük bir T harfi çizdiğini ve bıçağı katılana verdiğini, "Aklımda kimse yok. Çizik at." demesi üzerine katılanın da vücuduna bu bıçakla çizik attığını, sanık ...’ın bıçağı bırakmalarını söyleyerek kendilerini uyardığını, katılandan bıçağı vermesini istediğini ancak katılanın vermediğini, elinden bıçağı aldığı sırada katılanın sol el işaret parmağının kesildiğini, sabaha kadar konuşup sohbet ettiklerini ve yakınlaştıklarını, katılanla kesinlikle cinsel ilişkiye girmediğini, evden ayrılacağını söylediğinde katılanın kalmak istediğini, sanık ...’ın kalmasında bir sıkıntı olup olmadığını sorduğunda ise sorun olmayacağını söylediğini, sabah saat 07.00 sıralarında evden ayrıldığını, evden çıkarken sanık ...’ın kendisini uğurladığını, katılanın da ayakta olduğunu, yatak üzerindeki kan lekesinin kendisinin ya da katılanın kesilen parmağından bulaşmış olabileceğini, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini, katılanla yaklaşık beş-altı ay önce görüştüklerinde başkasıyla da görüştüğünü öğrendiği katılana "Sen böylesin." dediğini, bu durumdan rahatsız olan katılanın öç almak için ilişkiye girmedikleri hâlde böyle bir iftirada bulunduğunu, katılanın ikinci buluşmasının planlı olduğunu, katılanın dosyaya sunduğu mesajları kendisinin gönderdiğini ancak mesajların tamamının sunulmadığını, mesajlarda geçen "Zaten kız değilsin." ifadesini katılanın birden fazla kişiyle çıktığını bilmesi ve olay tarihinde iki erkeğin bulunduğu eve gelmesi nedeniyle kullandığını, katılanın bakire olup olmadığını bilmediğini,
Sanık ... aşamalarda; sanık ...’la yakın arkadaş olduklarını, 15.10.2013 tarihinde saat 23.00 sıralarında sanık ...’la beraber futbol maçı izlediklerini, akabinde sanık ...’ın kız arkadaşını telefonla arayarak almaya gittiğini, yaklaşık yarım saat sonra sanık ...’ın, bulunduğu yere gelerek kendisini Renault Megane marka araçla aldığını, ... içerisinde daha önceden tanımadığı katılanın da bulunduğunu, birlikte ... isimli kafeye gittiklerini, sanık ...’la beraber arkadaşlarını görmek için kafeye girdiklerini, yaklaşık 15 dakika sonra kafeden ayrılıp tekrar araca binerek üniversitenin karşısındaki boş araziye gittiklerini, hep birlikte votka ve enerji içeceği içtiklerini, alkol bittikten sonra sanık ...’ın evine gidip ona ait gitarı aldıklarını, devamında da ailesinin yaşadığı eve uğrayıp bira aldıklarını, o esnada sanık ...’ın babasının telefonla ...’ı arayarak yanına çağırdığını, sanık ...’ın yanlarından ayrılması üzerine yalnız kaldıkları katılanla belediyenin önünde bir banka oturup gitar çalıp bira içtiklerini, sohbet ettiklerini, katılanın, çantasında bulunan biber gazı ile çakı bıçağını gösterip daha önceden arkadaşlıklarının bitmesi ve kendisine kötü sözler sarf etmesi nedeniyle sanık ...’tan öcünü alacağını söylediğini, bir ticari taksiye binerek sanık ...’ın yanına gittiklerini, sanık ...’ı da aldıktan sonra kendisinin kiraladığı ... Mahallesi ... Evleri A2 Blok 2 numaralı adreste bulunan eve gittiklerini, bir süre salonda konuştuktan sonra alkol almak için tek başına dışarı çıktığını, votka ve enerji içeceği alarak eve döndüğünü, kendisiyle beraber kalan tanık ... ile olay tarihinde misafir olarak gelen tanık ...’nın da evin diğer odasında olduklarını, votka içip sohbet ettiklerini, kendisinin gitar çalıp şarkı söylediği sırada sanık ...’la katılanın da dans ettiklerini, alkolün de etkisiyle öpüşüp soyunmaya başladıklarını, hatta bir ara çok içtiğini düşünerek katılanın elinden alkol bardağını almaya çalıştıklarını, sanık ...’la diğer odaya geçerken katılanın, kendisini de çağırdığını ancak sıkıntı olabileceğini söylediğini, sanık ...’ın "Sıkıntı olmaz." demesi üzerine hep birlikte yatak odasına geçerek aynı yatağa yattıklarını, soyunarak seviştiklerini, katılanla cinsel ilişkiye girmediğini, votkaya da herhangi bir ilaç katmadığını, katılanı öptüğünü ve vücudunu okşadığını, üzerindeki giysilerin tamamını katılanın kendisinin çıkardığını, fantezi olarak katılanın çantasında bulunan çakı bıçağı ile katılanla sanık ...’ın birbirlerini çizdiklerini, kendisinin bu durumdan rahatsızlık duyarak engel olduğunu, sanık ...’la katılanın ilişkiye girdiklerini de görmediğini, sabah saat 07.00 sıralarında sanık ...’ın işe gitmek üzere evden ayrıldığı sırada katılana "... yanında kalsın mı?" diye sorduğunu, katılanın olumlu cevap vermesi üzerine çıplak vaziyette aynı yatakta uyuduklarını, saat 12.00 sıralarında uyanarak katılanı öptüğünü ve yakınlaşmak istediğini söylediğini, katılanın kabul etmemesi üzerine tekrar uyuduğunu, saat 14.00 sıralarında uyanıp giyindiğini, katılanın gece yaşananlar nedeniyle pişman olduğunu, aslında sanık ...’tan öç almak için buluştuğunu kendisine anlattığını, katılanın salonda bulunan çantasını istemesi üzerine çantayı katılana teslim ettiğini, katılanın çantasındaki çakı bıçağı ile parasının nerede olduğunu sorduğunu, paradan haberinin olmadığını, evde herhangi bir hırsızlığın olmayacağını söyledikten sonra daha önce başka bir yerde unutmuş ya da harcamış olup olmayacağını katılana sorduğunu, katılanın paranın ve çakı bıçağının çantasında olduğunu söyledikten sonra bu defa yatak üzerindeki kan lekesinin nasıl meydana geldiğini sorduğunu, katılana "Hatırlamıyor musun? Akşam ...’la bıçakla fantezi yaptığınız esnada oldu." diyerek cevap verdiğini, katılanın da hatırlamadığını beyan ettiğini, katılanın "Benimle beraber mi oldunuz?" şeklindeki sorusuna cinsel ilişki yaşanmadığını söyleyerek cevap verdiğini, katılanla beraber evden ayrılıp dolmuşa binmek niyetinde olduklarını ancak katılanın beklemeden hızla evden ayrıldığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini,
Savunmuşlardır.
V. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Cinsel saldırı" başlığını taşıyan 102. maddesi;
"1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi durumunda, yedi yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.
3) Suçun;
a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
b) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı,
d) Silâhla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
İşlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.
4) Suçun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir kullanılması durumunda kişi ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı cezalandırılır.
5) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hâlinde, on yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur." şeklinde iken, 28.06.2014 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 58. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu;
"(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.
(3) Suçun;
a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
İşlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(5) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur." hâlini almıştır.
Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan maddenin ilk fıkrasında cinsel saldırı suçunun temel şekli düzenlenmiş, ikinci fıkrasında ise vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi, suçun temel şekline nazaran daha ağır cezayı gerektiren nitelikli bir hâl olarak yaptırıma bağlanmıştır.
Korunan hukukî değer, kişilerin cinsel özgürlüğü ve dokunulmazlığıdır. Cinsel saldırı suçunda failin kadın ya da erkek, evli veya bekâr olması mümkündür. Fail ile mağdurun farklı ya da aynı cinsiyetten olması da önemli değildir. Ancak, TCK’nın 102. maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçunun mağdurunun on sekiz yaşını tamamlamış olması gerekir. Cinsel saldırı kasten işlenebilir ve failin kastının suçun kanuni tanımındaki tüm unsurları, yani mağduru, cinsel davranışı, vücut dokunulmazlığının ihlalini ve mağdurun rıza göstermediğini kapsaması gerekir. Bu suçla korunan hukuki yarar üzerinde tasarrufta bulunabilen cinsel özgürlük olduğundan hukuki sınırlar içerisinde kalması şartıyla rızaya ehil mağdurun cinsel davranışa göstereceği rıza, fiili hukuka uygun hale getirecektir. Maddenin ikinci fıkrasındaki nitelikli halin oluşması için vücuda organ veya sair cismin sorulması gerekir.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Katılan ...'ın; olay tarihinde sanıklar ile buluşarak bir süre alkol almalarının ardından sanık ...'n arkadaşlarıyla beraber yaşadığı öğrenci evine gittiklerini, sonrasında yaşananları ise aldığı alkolün ya da sanıkların alkole katmış olabilecekleri bir maddenin etkisiyle net olarak hatırlayamadığını, sadece silik bir şekilde sanık ...'ın üstünde olduğunu anımsadığını, saat 12.00 sıralarında kendine geldiğinde yatakta çıplak olduğunu ve sanık ...'ın da sadece alt iç çamaşırı bulunur vaziyette kendisine sarılarak uyuduğunu gördüğünü sanık ...'ın kendisiyle cinsel ilişkiye girmek niyetiyle öpmek istediğini ancak karşı koyması üzerine vazgeçtiğini, vücudunu kontrol ettiğinde fark ettiği yaralanmalar ve yatakta gördüğü kan lekesi ile belli belirsiz hatırladığı hususlar sebebiyle, rızası dışında sanıkların kendisine tecavüz etmiş olduklarından şüphelenerek şikâyetçi olduğunu iddia ettiği, sanıkların ise; olay tarihinde buluştukları katılanla önce dışarıda akabinde evde alkol aldıklarını, alkolün etkisiyle evde gitar çalıp şarkı söylediklerini ve dans ettiklerini, devamında katılanın da davetiyle hep birlikte yatak odasına geçip soyunarak yatakta seviştiklerini ancak organ sokmak suretiyle bir cinsel birleşmenin yaşanmadığını, yatakta sohbet ettikleri sırada katılanın önerisi üzerine katılana ait çakı bıçağıyla sevdiklerinin baş harflerini kendi vücutlarına çizmeye başladıklarını, sonrasında katılanın elinden bıçağı almaya çalıştıklarını ve o esnada katılanın sol el işaret parmağının kesildiğini, yatak üzerindeki kan lekelerinin bu şekilde meydana geldiğini, suçlamaları kabul etmediklerini savundukları olayda;
Sanıklarla arasında iftira atmasını gerektirir bir neden veya husumet bulunmayan katılanın, içtiği alkol nedeniyle durumundan faydalanan sanıkların cinsel saldırısına maruz kaldığına dair aşamalarda samimi beyanlarda bulunması, katılan hakkında genel cerrahi ve kadın doğum uzmanlarınca düzenlenen raporların da cinsel ilişki iddiasını doğrular mahiyette olması, sanıkların savunmalarında kendileriyle rızasıyla seviştiğini ancak organ sokmak suretiyle bir cinsel birleşmenin gerçekleşmediğini belirttikleri katılanın, sanık ... ile yaklaşık 5-6 ay öncesine dayanan bir tanışıklığının bulunup o dönemde arkadaşlıklarını sona erdirmeleri ve akabinde tekrar ilk olarak olay tarihinde görüşmeleri, katılanın sanık ...’la ise ilk defa olay tarihinde tanışması, sanıkların evde oldukları süreçte aşırı alkol aldığını düşünerek katılanın elinden içki bardağını almaya çalıştıklarını ve katılanın bu duruma engel olup alkol almaya devam ettiğini anlatmaları, sanık ...’ın henüz eve gitmeden yalnız kaldıkları sırada çantasındaki çakı bıçağı ile biber gazını gösterip sanık ...’tan intikam alacağını söylediğini belirttiği katılanın ilerleyen saatlerde her iki sanıkla rızasıyla birlikte olduğu şeklindeki kabulün hayatın olağan akışına uygun düşmemesi, hem katılanın hem de sanıkların anlatımlarından katılanın 15.10.2013 tarihinde saat 23.00 sıralarında başlayan ve ilerleyen saatlere kadar devam eden alkol kullanımının etkisinin 16.10.2013 tarihinde saat 14.00 sıralarında sona erdiğinin anlaşılması, sanık ...’ın katılanla sanık ...’ın bıçakla fantezi yaptıkları sırada gerçekleştiğini, sanık ...’ın ise şakalaştıkları sırada oluştuğunu bildirdikleri yatak üzerindeki kan lekelerini saklamak için yatağı sabah saatlerinde ters çevirmeleri, olay yerinde katılana ait olduğu düşünülen kırmızı kopçalı, sütyen lastiğine benzer mahiyette lastiğin bulunması, adli raporda katılanın vücudunun muhtelif yerlerinde bulunan kesi izleri ve sıyrıkların yanında sol dizde abrazyon ve sağ dizde ekimoz bulgularına yer verilmesi, olaydan sonra sanık ... ile Facebook isimli internet sitesinde yaptığı yazışmalarda çantasından çalındığını iddia ettiği bir miktar paranın bulunmasını, aksi hâlde bu işi büyüteceğini bildiren ve aynı gece bir barda arkadaşlarıyla beraber eğlenen katılanın 17.10.2013 tarihinde adli makamlara müracaat ettikten sonra hakkında düzenlenen rapor sonucunda bekaretini kaybettiğini öğrenmesi ve bu durumun olay tarihinde alkol nedeniyle bilincinin yerinde olmadığını doğrulaması, ses kaydını içeren CD'nin çözüm tutanağında yer alan görüşme içeriklerinin de bu hususu teyit etmesi, kaldı ki sanık ...’ın 16.10.2013 tarihinde saat 22.02 sıralarında katılana gönderdiği telefon mesajlarının içeriklerinden katılanın cinsel saldırıya dair şüphelerini sanık ...’la paylaştığının anlaşılması ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; katılanın iradi olarak almış olduğu alkol nedeniyle geçici olarak iradesinin etkilendiği, bu şekilde olayları algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli ölçüde azaldığı, bu süreçte "rıza açıklama" ehliyetine haiz olmadığı, olayın oluşuna göre sanıkların hukuka uygunluk teşkil eden rıza açıklamasının geçerli olmadığını anlayabilecek durumda olmaları karşısında; sanıkların eylemlerine katılanın rızasının bulunmadığı, bu nedenle sanıklara atılı beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçunun oluştuğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurulu Üyesi; katılanın, sanıkların eylemlerine rızasının bulunduğu, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 29.03.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.