"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 10. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Sayısı : 1223-1018
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ...'nın TCK'nın 188/3, 188/4-a, 62, 52/2, 53, 54, 58 ve 63. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, müsadereye, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba ilişkin ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 04.11.2016 tarihli ve 108-160 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince 09.03.2007 tarih ve 240-303 sayı ile sanığın CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatına karar verilmiştir.
Bu hükmün Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi sonrasında dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 29.05.2018 tarih ve 697-4617 sayı ile;
"Olay tutanağı içeriği, uyuşturucu maddelerin ele geçiriliş şekli, tanıklar ... ile ...'ın anlatımları, iletişimin tespiti tutanakları ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın atılı suçu işlediği sabit olduğu halde, mahkûmiyeti yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi ise 24.10.2018 tarih, 1223-1018 sayı ve oy çokluğu ile "...Dosya kapsamındaki deliller ışığında sanık ile alıcı olarak anılan şahısların bir araya geldiklerine, bir şey alıp verdiklerine dair herhangi bir fiziki tespitin olmaması, tanık olarak dinlenen ve alıcı kabul edilen şahısların hiçbir aşamada uyuşturucu maddeleri sanıktan aldıklarını beyan etmemeleri gibi hususlar göz önüne alınarak dairemizin beraat kararlarının doğru olduğu..." şeklindeki gerekçelerle direnerek, önceki hükümdeki gibi “Sanık ...'nın üzerine atılı uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama suçlarını işlediği sabit olmadığından CMK 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraatına” karar vermiştir.
Direnme kararına konu olan bu hükümler bakımından ise; Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının, sanığın 19.03.2016 tarihli eylemi nedeniyle cezalandırılması gerektiğine ilişkin olarak temyiz isteminde bulunması üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.02.2019 tarih ve 98495 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 10. Ceza Dairesince 14.05.2019 tarih ve 748-2756 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme dışı sanık ...'ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatına ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince verilen hükme yönelik temyiz isteminin esastan reddi ile hükmünün onanmasına Özel Dairece karar verilmek suretiyle beraat hükmü kesinleşmiş olup direnmenin ve temyizin kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen 19.03.2016 tarihli eylem nedeniyle verilen beraat hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi çoğunluğu arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
... Cumhuriyet Başsavcılığının 24.07.2015 tarihli Suç Bildirim Tutanağında; ..., ... ve ... isimli şahısların uyuşturucu madde ticareti yapma eylemlerine ilişkin araştırma yapılarak açık kimlik ve adres bilgileri ile kullandıkları GSM hatlarının tespit edilmesi, çalışmalar sonucunda delil elde edilmesi durumunda şahıslar hakkında CMK'nın 135. maddesi uyarınca talepte bulunulması talimatı verildiği,
Konu hakkında yapılan çalışmalar sonucunda düzenlenen 13.08.2015, 02.10.2015 ve 01.02.2016 tarihli araştırma tutanaklarında; ...'nın, ... oğlu, 10.07.1987 ... doğumlu olduğu, Koçyazı Mahallesi, 2374. Sokak No: 2 Merkez/... adresinde ikamet ettiği ve ... numaralı GSM hattını kullandığının tespit edildiği, adı geçenin uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin bilgi ve duyumlar elde edildiği, 02.10.2015 tarihi saat 10.00 sıralarında şube müdürlüğüne gelen, açık kimlik ve adres bilgileri bilinen şahsın da ...'nın para karşılığında uyuşturucu madde sattığı ve ... numaralı GSM hattını kullandığını ihbar ettiğinin belirtildiği,
Alınan talimat doğrultusunda; ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.02.2016 tarih ve 2015/99 değişik iş sayılı kararı üzerine ... hakkında CMK'nın 135. maddesi uyarınca iletişimin tespiti, dinlenilmesi ve kayda alınması kararı alınarak soruşturmaya devam olunduğu,
... numaralı GSM hattını kullanan ...'nın, 19.03.2016 tarihi saat 11.44 ile 13.59 saatleri arasında, ... adına kayıtlı ... numaralı GSM hattını kullanan şahısla yaptığı görüşmelerin, adı geçen şahısların Şerefiye Mahallesi, Ümit Sokakta buluşmalarına ve ...'nın ...'e uyuşturucu madde satacağına ilişkin olduğunun değerlendirilmesi üzerine aynı gün saat 13.00 sıralarında bahsi geçen sokağın giriş ve çıkışlarında görevlilerce tertibat alınarak beklenilmeye başlanıldığı, saat 14.04 itibarıyla Ümit Sokağa giriş yapan ... plaka sayılı aracın aynı sokak içerisine park ettiğinin, aracın sağ ön koltuğundan inen ...'nın yaya olarak Ümit Sokağın sonuna kadar ilerleyip sağda bulunan çıkmaz sokağa girdiğinin, yaklaşık bir dakika sonra ise Ümit Sokağa yaya olarak giriş yapan ...'in, ...'nın girdiği görülen çıkmaz sokağa giriş yapıp saat 14.11 sıralarında çıkmaz sokaktan yaya olarak çıkarak geldiği istikametteki Ruhsar Sokağa doğru ilerlediğinin görevlilerce görüldüğü, uyuşturucu madde alışverişinin gerçekleştiğinin değerlendirilmesi üzerine ...'in takibe alındığı, şahsın bir süre sonra ... plaka sayılı araca bindiği ve aracın hareket ettiği, takibine devam edilen aracın Rasim Betir Paşa Bulvarı ile Atatürk Caddesinin kesiştiği yerde bulunan trafik ışıklarında durdurulduğu, aracı kullanan şahsın ..., yanında oturan şahsın ... ve arka koltukta oturan şahsın ... olduklarının tespit edildiği, kaba üst yoklamalarının yapılacağı bildirilen şahıslara üzerlerinde suç unsuru bulunup bulunmadığının sorulması üzerine, ...'in sağ el avuç içinde bulunan, gazete kâğıdına sarılı ve bonzai olduğunu söylediği maddeyi görevlilere teslim ettiği,
Devam etmekte olan soruşturma kapsamında operasyon kararı alınması üzerine; ... Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/2677 değişik iş sayılı arama ve el koyma kararına istinaden 03.05.2016 tarihinde ...'nın Koçyazı Mahallesi 2374 Sokak No:22 Merkez/... adresinde bulunan ikametnide yapılan aramada; 3 oda bir salon ve müştemilatından oluşan evin girişine göre sağdaki odasında bulunan komidinin birinci çekmecesinde 7.65 mm (8) adet mermi ele geçirildiği,
Aynı gün, ...'nın kullandığı, ağabeyi ... adına kayıtlı ... plaka sayılı aracın Şerefiye Mahallesindeki ikametin önünde park hâlinde bulunduğunun görülerek durumun Cumhuriyet savcısına bildirilmesi ve alınan yazılı arama emrine istinaden araçta yapılan aramada, şoför mahallinde, direksiyonun sol kısmında bulunan torpido gözünde, açık vaziyette 0,5-1 gram ağırlığında esrar olabileceği değerlendirilen madde ile aracın bagajında, sarı renkli şeffaf poşette, Dikomsan ibareli hassas terazinin bulunduğu,
... Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanlığının 22.03.2016 tarihli raporunda; ...’de ele geçen maddenin ekstacy, sentetik kannabinoid ve kokain içerdiğinin belirtildiği,
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 11.44 itibarıyla;
...: Yoldayım
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 11.45 itibarıyla;
...: Eve gidiyom
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 11.47 itibarıyla;
...: Yoldayım bende gelirim
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 11.52 itibarıyla;
...: Tm
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 12.38.19 itibarıyla;
...: Yoldayım yarım saat sonra gelcen
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 12.38.35 itibarıyla;
...: Yoksun, geldim
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 12.40 itibarıyla;
...: Ben geldim
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 13.01 itibarıyla;
...: Bekle
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 13.02 itibarıyla;
...: Dayı acil olmamız lazım seni bekliyorum
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 13.13 itibarıyla;
...: Müşteri gelecek dükkana gitmem lazım dayı nerdesi
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 13.30 itibarıyla;
...: Gelemeyeceksen söyle çıkalım biz zamanım yok
Şeklinde mesajlaşmaların,
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 13.45 itibarıyla;
... : Hee
... : Ne yaptın dayı
... : Sen nerdesin ya
... : Ben geldim şeydeyim durağın ordayım şey kahvenin ordayım arabayla
... : Aa geldin bende seni şeyde bekliyordum
... : Nerde söyle geleyim
... : Tamam bekle ben oraya geliyorum
... : Tamam hadi bekliyorum çabuk
... numaralı GSM hattını kullanan ... ile ... numaralı GSM hattının kullanan ... arasında 19.03.2016 tarihi saat 13.59 itibarıyla;
... : Kardeşim ışıklardayım geliyorum
... : ...
Şeklinde görüşmelerin bulunduğu,
Anlaşılmaktadır.
Tanık ...; aynı köyden olmaları nedeniyle tanıdığı sanık ...’nın uyuşturucu sattığını bilmediğini, adı geçenden hiç uyuşturucu madde almadığını, 19.03.2016 tarihinde birlikte yakalandığı ... ve ... ile kendisine ait iş yerinde buluştuklarını, uyuşturucu kullanmaya karar verdiklerini, her birisi 50 TL para vermek suretiyle aralarında 150 TL topladıklarını, uyuşturucu madde almak için Kaan'a ait araçla ...'ye geldiklerini, aracı park etmelerinin ardından kendisinin araçtan indiğini, Spor Sokağa doğru gidip burada gazino gibi bir yerin köşesinde gördüğü 20-25 yaşlarında, 180 cm boylarında, 80 kg civarında erkek bir şahıstan 150 TL karşılığında ele geçen uyuşturucu maddeyi aldığını, ardından oradan ayrıldığını, tekrar aracın yanına gelerek hareket ettiklerini, polislerin kendilerini durdurmaları üzerine yakalandıklarını, uyuşturucu maddeyi aldığı şahsın ... olarak kendisini tanıttığını, açık kimlik bilgilerini ve telefonunu bilmediğini,
Tanık ...; ...'in dövmeci dükkanında buluştuklarını, ... ve ... ile kendisinin kullandığı araçla ... merkezine geldiklerini, ...'ye gelmelerinin nedeninin ...'in uyuşturucu madde almak istemesi olduğunu, aracı park etmelerinin ardından ...'in araçtan inerek yanlarından ayrıldığını, ... ve kendisinin araçta kaldıklarını, 15 dakika kadar sonra ...'in geldiğini, uyuşturucu maddeyi kimden aldığını bilmediğini, araçta bulundukları süre içerisinde de kimseyi aramadığını,
Tanık ...;... ile birlikte ...'in dövmeci dükkanına gittiklerini, daha sonra gezmek amacıyla ...'ye gitmeyi kararlaştırdıklarını ve yola çıktıklarını, ...'in ...'de birisinin yanına uğrayacağını söyleyerek yanlarından ayrıldığını, ... ile kendisinin araçta beklediklerini, 10 dakika kadar sonra ... gelince araçla hareket ettiklerini, polislerin aracı durdurmaları sonrasında ...'de uyuşturucu madde ele geçirildiğini, kendisinin bu uyuşturucu maddeden haberinin olmadığını, ancak araç içerisindeyken, yakalanmalarından yarım saat kadar önce ...'in birisini arayıp telefonla görüştüğünü, şahısla "Bekliyorum, nerdesin" şeklinde görüşme yaptığını, kiminle görüştüğünü ise bilmediğini,
Tanık ...; geçmişte uyuşturucu madde kullandığını, 3 aydır ise kullanmayı bıraktığını, ... plaka sayılı aracın kendisine ait olduğunu, 02.05.2016 tarihinde alkollü olması nedeni ile aracı Şerefiye Mahallesinde bulunan Mahsen Birahanesinin önüne park ederek anahtarını da kardeşi olan ...'ya verip evine gittiğini, polislerin kardeşi ...'ı yakalayıp aracında arama yapıldığını öğrenmesi üzerine durumdan haberdar olduğunu, aracındaki hassas terazinin kendisine ait olduğunu, fındık randımanını ölçmek için kullandığını bu teraziyi eski iş yerinden ayrıldığı sırada alıp aracının bagajına koyduğunu, araçta ele geçen uyuşturucu maddenin de uyuşturucu madde kullandığı dönemden kalan kırıntılar olabileceğini, bu uyuşturucu madde ve terazi ile kardeşi ...'ın alakasının bulunmadığını,
Beyan etmişlerdir.
Sanık ...; ...'i aynı köylü olmaları ve ...'da resim/dövme yapması sebebiyle tanıdığını, 19.03.2016 tarihinde ... ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinin sebebinin kendisine bir portre yaptırmak istemesi olduğunu, teyzesinin oğlu ve kendisinin portrelerini yaptırmak amacıyla ...’in yanına geldiğini, resimlerin nasıl olacağı hususunda konuştuklarını, buluştukları belirtilen yerin teyzesinin oğlun evinin olduğu sokak olduğunu, ... geldiğinde, teyzesinin oğlunun evinde hep birlikte bu konu hakkında görüştüklerini ve ...’in daha sonra çıkıp gittiğini, zaten en fazla 10 dakika kadar evde kaldığını, ...’in diğer zamanlarda da sürekli yanına gelip gittiğini, kimseye uyuşturucu madde vermediğini, ...’in de ifadesinde üzerinde çıkan uyuşturucu maddeyi ... adına birinden aldığını söylediğini, suçlamayı kabul etmediğini, arama yapılan aracı ise ağabeyi ...’den ödünç aldığını, araçta ele geçen uyuşturucu madde ve terazinin kendisine ait olmadığını, fındık işi ile uğraştıklarını, ‘Türkerler Fındık’ adlı iş yerlerinde bu aletlerden çok miktarda bulunduğunu, fındıkların randumanını ölçmekte kullandıklarını, cep telefonunda tespit edilen alacak listesine ilişkin görüntünün de fındık alacak listesi olduğunu, uyuşturucu madde ticareti yapmadığını savunmuştur.
5237 sayılı TCK'nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin 3 ve 4. fıkraları suç tarihi itibarıyla;
“Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
(4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,
b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,
hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklindedir.
Madde gerekçesinde de vurgulandığı gibi üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması yeterlidir.
Dördüncü fıkraya göre ise, uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması üçüncü fıkrada tanımlanan suçun konu bakımından nitelikli unsurunu oluşturmakta ve bu fıkraya göre verilecek cezanın artırılmasını gerektirmektedir.
Öte yandan amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate veya herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Kullanmakta olduğu ... numaralı GSM hattı mahkeme kararı ile dinlenmekte olan sanık ...'nın, 19.03.2016 tarihi saat 11.44 ile 13.59 saatleri arasında, ... adına kayıtlı ... numaralı GSM hattını kullanan şahısla yaptığı görüşmelerin, sanığın ...'e uyuşturucu madde satacağına ilişkin olduğunun değerlendirilmesi üzerine aynı gün saat 13.00 sıralarında görüşmede bahsi geçen sokağın giriş ve çıkışlarında görevlilerce tertibat alınarak beklenilmeye başlanıldığı, saat 14.04 itibarıyla Ümit Sokağa giriş yapan ... plaka sayılı aracın aynı sokak içerisine park ettiğinin, araçtan inen sanığın yaya olarak Ümit Sokağın sonuna kadar ilerleyip sağda bulunan çıkmaz sokağa girdiğinin, yaklaşık bir dakika sonra ise Ümit Sokağa yaya olarak giriş yapan ...'in de sanığın girdiği görülen çıkmaz sokağa giriş yapıp saat 14.11 sıralarında yaya olarak çıkarak geldiği istikametteki Ruhsar Sokağa doğru ilerlediğinin görevlilerce görüldüğü, uyuşturucu madde alış verişinin gerçekleştiğinin değerlendirilmesi üzerine takibe alınarak bulunduğu araç durdurulan ...'in, üzerinde suç unsuru bulunup bulunmadığının sorulması üzerine sağ el avuç içinde bulunan gazete kâğıdına sarılı ve bonzai olduğunu söylediği maddeyi görevlilere teslim ettiği olayda;
Sanık ile ... arasında gerçekleşen telefon görüşmelerinin adı geçenlerin buluşmalarına ilişkin olduğu, sanığın ...'e suç konusu uyuşturucu maddeyi sattığına/verdiğine ilişkin görgüye dayalı herhangi bir tespitin bulunmadığı, buluşmalarından sonra suç konusu uyuşturucu madde ile yakalanan ve tanık olarak beyanları alınan ...'in suç konusu uyuşturucu maddeyi sanıktan almadığını, açık kimlik ve adres bilgilerini bilmediği '...' isimli bir şahıstan aldığını söylediği, sanıkta ele geçirilen herhangi bir uyuşturucu madde bulunmadığı gibi sanığın da ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeyi ...'e kendisinin vermediğini ve satmadığını savunduğu anlaşıldığından, sanığın 19.03.2016 tarihinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğine ilişkin savunmalarının aksine, mahkûmiyetine yeter, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığının, bu hâli ile sanığın 19.03.2016 tarihli eyleminin sabit olmadığının kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin direnme kararına konu hükmünün gerekçelerinin isabetli olduğuna karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
1- ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 24.10.2018 tarihli ve 1223-1018 sayılı hükmündeki direnme gerekçelerinin İSABETLİ OLDUĞUNA,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 27.10.2021 tarihinde yapılan müzakerede, oy birliğiyle karar verildi.