Logo

Ceza Genel Kurulu2022/385 E. 2023/280 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Tanıkların olay yerinden ayrılmasından sonra sanık ve maktul arasında yaşanan ikinci kavgada, sanığın da maktul tarafından darp edildiğinin anlaşılması ve bu durumun etki-tepki dengesini sanık lehine bozduğu gözetilerek, sanık hakkında asgari oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İtirazname No : 2022/52034

YARGITAY DAİRESİ : 1. Ceza Dairesi

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 1714-2527

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Kasten öldürme suçundan sanık ...'nun TCK'nın 81/1, 53, 63 ve 58. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesince verilen 08.05.2019 tarihli ve 560-314 sayılı resen de istinafa tabi hükme yönelik olarak sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyayı inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince 10.12.2019 tarih ve 1714-2527 sayı ile istinaf başvurularının esastan reddine oy çokluğuyla karar verilmiştir.

Bu kararın da sanık müdafileri ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 01.04.2021 tarih ve 2209-5878 ile temyiz isteminin düzeltilerek esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

II. İTİRAZ SEBEPLERİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 27.04.2022 tarih ve 52034 sayı ile; "... Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın anılan iddanamesinde sanığın, maktulün olay anında kendisini darp etmesi nedeniyle kendisini korumak amacıyla suça konu eylemi gerçekleştirdiği yönündeki beyanı bakımından TCK 25 veya 29 maddesi kapsamındaki haksız tahrik veya meşru müdafaa hükümlerinin uygulanmasının mahkemenin takdirine bırakıldığı anlaşılmıştır.

Bu karara karşı, aşağıda arz ve izah olunan nedenlerle sanık lehine itiraz olağanüstü yasa yoluna başvurulması gerekmiştir.

1-)İlk derece mahkemesinin haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kabulünde,

Her iki tanık ... ve ...'de aşamalardaki istikrarlı beyanlarına göre sabit görülen sanık ve maktul arasındaki olayları başlatan ilk münakaşayı sanık ...'nun maktul ...'na ve maktulün abisine hakaret ederek maktule vurduğunun, anılan tanıkların birbirleriyle ve aşamadaki beyanları ile uyumlu ve istikrarlı biçimde beyan ettiklerinin, söz konusu tanıkların istikrarlı ve uyumlu beyanlarına itibar edildiğinin, bu sebeple sanık ve maktul arasındaki olayları başlatan ilk haksız hareketin sanık ... tarafından maktul ...'na hakaret etmek ve saldırarak vurmak suretiyle gerçekleştirildiğinin, detaylıca açıklandığı ve değerlendirildiği üzere ilk haksız hareketin failden kaynaklanması durumunda failin kusurluluğu azaltan bir hal olarak haksız tahrike dayanamayacağı gözetilerek sanık ...'nun maktule karşı ilk haksız hareketleri gerçekleştirerek olayların başlamasına sebebiyet verdiğinin anlaşıldığının, sanık lehine kusurluluğu azaltan ve haksızlık dengesini sanık lehine bozan bir haksız tahrik eyleminin söz konusu olmadığının, bu sebeple sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının koşullarının da oluşmadığının kabul edildiği anlaşılmaktadır.

Öncelikle ilk derece mahkemesinin kabulünde ve 33 sahifelik gerekçeli hükmünün deliller babında hiç bir aşamasında ve bölümünde, kısmi görgü tanıkları olan ... ile ...'nin yukarıda etraflıca açıklanan nedenlerle ve şekilde sanığın konutundan ayrıldıktan sonra sanığın aksi yönde delil bulunmayan savunmasına göre, maktulün kendisini darp etmesi eylemine bağlı olduğu olayın hemen akabinde celp olunan ... Devlet Hastanesi'nin aynı günlü 156 sayılı raporunda tarif edilen şekilde, 'sağ humerus rötgeninde, sağ humerus başında çatlak (Kati rapor ortopedi uzmanlığına tevdii edilerek), sağ kaşına yakın bölgede ki kesiye 2 sütür atıldı.sağ göz kenarına yakın 1.5 cm lik derin kesi mevcut. Sağ kaş üzerinde darp izi var.sol yüzde maksiller bölgede 2 cm ye yakın darp izi mevcut. sol göz alt bölgesinde morarma ve ödem mevcut, burunda şişlik' bulguları ile birlikte rapor içeriğinde yer almamakla birlikte vücut diyagramı üzerinde arka bel bölgesinde darp izini oluşturacak şekilde yaralandığını gösterir adli tabiplik raporuna yer verilmediği, tüm aşamalarda sanık savunmalarında bıçaklama eylemi öncesinde' maktul ile evde oturmaya devam ettikleri esnada sanığın mutfağa doğru yöneldiğinde maktulün arkadan şüpheliye vurmaya başladığının, şüphelinin maktule vurmamasını ısrarla söylemesine rağmen maktulün şüphelinin kafasına ve vücudunun çeşitli yerlerine vurmaya devam ettiğinin" iddia edilmesine, özellikle vücut diyagramı üzerinde bel bölgesinde tarif edilen darp izinin sanığın arkadan saldırıya uğradığına yönelik savunmayı kısmen doğrular nitelikte olmasına, darp eyleminin şiddetine delalet eden sağ humerus başında çatlak şüphesine ve baş bölgesinin muhtelif yerlerinde tarif edilen kesi ve darp izlerinin bulunmasına ve kati rapor için ortopedi uzmanlığına tevdii edilmesine rağmen bu yönde kati rapor aldırılmaksızın, adli tabiplik raporunda ciddi bulguların savunmanın aksi yönünde ne surette oluşmuş olabileceğine ilişkin bulgular ortaya konmaksızın, gerekçeli kararda tanıkların olay yerin terk terk etmelerinden sonra yaşanan olaylardan ibaret kabul edilerek, hazırlık aşamasında dosyaya giren bu delilin kovuşturma aşamasında savunma tarafından ısraren beyan edilmesine rağmen CMK 216 ve 217 maddeleri uyarınca huzurda tartışılmaksızın hüküm verilmesi, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur nitelikte olduğu değerlendirilmiştir. Görgü tanıkları ... ve ... tüm aşamalarda ki ısrarlı beyanlarında sanığın maktulün ağabeyine yönelik söylemlerinden sonra maktulün bunu hakaret olarak algılamasından sonra maktulün oturduğu masayı ittirerek ayağa kalkmaya çalıştığı esnada sendelediğine, yere düşer vaziyette iken sanığın maktule bir kez el darbesi ile vurduğuna, hemen sonrasında da maktulün de sanığa bir kez el ya da vücut darbesi ile vurduğuna, hemen araya girerek ayırdıklarına, bu aşamada aralarında ki eylemlerin itiş - kakıştan ibaret kaldığına yönelik anlatımları karşısında ... Devlet Hastanesinin anılan raporunda yer alan bulguların bu aşamada gerçekleşmediğinin, görgü tanıklarının konuttan ayrılmalarından sonra oluştuğunun kabulünü gerektirmektedir. Zira ilk derece mahkemesi, gerekçeli kararında görgü tanıklarının huzurunda vukubulan karşılıklı eylemleri münakaşadan ibaret olarak kabul ettiği halde sanıkta mevcut darp izlerinin nasıl oluştuğuna yönelik gerekçeye ise yer vermediği değerlendirilmiştir.

2-)İlk derece mahkemesinin haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kabulünde sanık ile maktül arasında ilk haksız hareketin sanık tarafından maktüle hakaret etmek ve saldırarak vurmak suretiyle gerçekleştirildiğini, ilk haksız hareketin failden kaynaklandığından bahisle , haksızlık dengesini sanık lehine bozan bir haksız tahrik eyleminin bulunmadığını belirtmiştir.

Görgü tanıklarında ...'nın tüm aşamalarda ki beyanlarında 'sanığın maktülün ağabeyine telefon ettiğini, telefona cevap alamaması üzerine, maktüle hitaben' senin abin telefonları açmıyor, niye açmıyor, karaktersiz' sözlerini söylediğine dair anlatımı karşısında, bu söylemin maktülün kendisini değil ağabeyini hedef alıp almadığı, maktüle ve arkadaşlarına bütün akşam hizmet etmenin rahatlığı ve arkadaşlık samimiyeti içersinde olduğu değerlendirilen vaziyette, maktülün ağabeyine aynı zamanda yakınma ve sitem içerikli olarak söylenip söylenmediği, hakaret kastını ne suretle içerdiği, bu sözleri yüksek alkollü olmasından kaynaklı nedenlerle kendisine ve ağabeyine hakaret olarak algılayan maktülün hareketlendiğinde, yine görgü tanıklarının anlatımına göre sen benim ağabeyime şerefsiz diyemezsin diyerek ayağa kalkmak üzere hareketlenmesinin sanığın sözlü eylemine karşı fiili saldırı ve taarruz mahiyetini taşıyıp taşımadığı, sanığın aksi yönde delil bulunmayan savunmasına göre sanığın ika...de vukubulan karşılıklı hakaret ve darp eylemlerinden sonra birlikte getirdiği arkadaşları konuttan ayrılırken ve saat itibarı ile 23.30 sıraları olmuş ve 2.5-3 saatlik misafirlik sonlanmışken, özellikle hakarete uğradığın düşünmesi halinde maktülün sanığın konutunu derhal terk etmesi hayatın olağan akışına uygun iken, maktülün konutta kalmasını gerektiren neden de kalmamış iken konutta sanığı darp kastı ile kalmaya devam etmesi halinde o aşamaya kadar konutunda bulunmasına sanık tarafından verilen örtülü rızasının devam edip etmeyeceği hususlarının değerlendirilmediği kanaati hasıl olmuştur. Görgü tanıklarının anlatımlarında özellikle maktulün ayağa kalkmak üzere hareketlendiğinde yüksek alkollu ve kilolu olduğundan bahisle sendelediğini beyan etmelerine rağmen bu aşamada fiili taarruzda bulunduğu anlamına gelecek ifadelerden kaçındıkları, gri alanlar ve boşluklar bıraktıkları düşünülmüştür. Görgü tanıkları ... ...'nin kendi arkadaşları olan maktülün aşırı derecede alkollü olduğunu ve kavga ortamının her an tekrar başlayabileceğini öngördükleri ve bildikleri halde maktülü sanığın konutunda sanık ile yalnız bırakarak etik olmayan şekilde konuttan ayrıldıkları dikkate alındığında, maktulün olay anında kendisine muktedir olup olmadığı tam açıklık kazanmadığından, açıklık kazanması halinde de yardım yükümlülüğü altında cezai sorumlulukları söz konusu olabilecek olan tanıkların sonrasında muhtemel vicdani sorumluluk altında katılan lehine olmak üzere beyanda bulunabilecekleri, bir kısım beyanlarına şüpheyle yaklaşılması gerektiği, olayın oluşuna uygun düşmeyen anlatımlarına itibar edilmemesi gerektiği izahtan varestedir.

Yukarıda açıklanan hususlar nazara alınarak delil değerlendirmesi yapıldıktan sonra, ilk haksız hareketin kimden geldiği hususunun tespitine çalışılması, ilk haksız hareketin hakaret etmek suretiyle sanıktan geldiğinin kabul edilmesi halinde dahi, hangisinin başlattığı belli olmayacak şekilde kavga ettikleri, tarafların kavgayı sonlandırıp evden çıkmalarından sonra maktulün yumrukla ve vücut darbeleri ile sanığa birden fazla kez vurması ve ... Devlet Hastanesinin anılan raporundaki darp ccbir bulgularını oluşturması nedeniyle haksız tahrikte etki tepki dengesinin sanık lehine bozulduğu, sanık lehine TCK'nın 29. Maddesinin uygulanması gerektiği kanaatiyle; sanık lehine haksız tahrik hükmünün uygulanmaması suretiyle fazladan cezaya hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu," görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.

CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 21.06.2022 tarih ve 5324-5408 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

III. UYUŞMAZLIK KONUSU

Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkindir.

IV. OLAY VE OLGULAR

İncelenen dosya kapsamından;

17.08.2018 tarihinde saat 23.45 sıralarında haber merkezinin ... Mahallesi, ... Caddesi, ... Sokak, ... Rezidans B Blok ... katta kavga olduğunu anons etmesi üzerine ... no’lu ekibin olay yerine intikal ettiği, 6. kata asansör ile çıkıldığında ara koridorda 28 numaralı dairenin önünde yerde yatar vaziyette yaralı bir şahsın olduğunun görüldüğü, şahsın kesici-delici alet ile yaralandığının anlaşılması üzerine 155 ve 112 ekiplerine haber verildiği, bu esnada aynı katta bulunan ve kapısı açık olan ... numaralı daire içerisinden çıkıp saldırgan tavırlar sergileyen ve ellerinde ve üzerinde kan lekeleri olan sanığın olayın şüphelisi olabileceği düşüncesi ile muhafaza altına alındığı, 112 ekiplerinin maktulü götürdüğü, sanığın maktulün yanında daha önceden tanımadığı ancak isimlerini ... ve ... olarak bildiği kişilerle kendi dairesi olan 30 numaralı dairede alkol aldıklarını, aralarında tartışma yaşandığını, bunun üzerine ... ve ...’in yanlarından ayrıldıklarını, maktulün kendisini darbetmeye başladığını, maktulün elinden kurtulduğunu, evde bulunan bıçakla maktulü bıçakladığını ve maktulün de kaçarak bina koridoruna çıktığını beyan ettiğini, ... numaralı daire önünde yerde bulunan yaklaşık 10 cm uzunluğunda, pembe saplı, yaklaşık 15 cm uzunluğunda kesici kısmı olan bıçak, 28 numaralı daire önünde siyah saplı, sap kısmı yaklaşık 12 cm uzunluğunda, kesici kısmı kırılmış vaziyette, kesici kısmı yaklaşık 15 cm uzunluğunda bıçak ve 112 ekiplerinin müdahalesi sonrası maktulün üzerinden düşen cüzdanın bulunduğu, sanığın olay sırasında üzerindeki kıyafetlerinin ve cep telefonunun muhafaza altına alındığı,

18.08.2018 tarihli olayın inceleme raporunda; olayın çok katlı betonarme binanın 6. katında bulunan ... numaralı daire ve ... kat koridor kısmında meydana geldiği, ... katın 12 metre uzunluğundaki koridor zemininin, duvarlarının ve asansörün içerisinde yoğun bir şekilde kana benzer kırmızı lekelerin bulunduğu, kırmızı lekelerin aynı kattaki 27 numaralı daire kapısının önüne kadar devam ettiği, 27 numaralı daire kapısı ön kısmında koridorda yerde kırık şekilde sap kısmı siyah renkli, bıçak sapı ve üzerinde yazısı okunamayan kırık ve eğilmiş, ... numaralı daire önünde koridorda yerde kesici kısmı kırık şekilde, sap kısmı kırmızı, plastik bıçak sapı ve yanında üzerinde PRATİK ibaresi bulunan kesici kısmı olduğu, daire kapısının doğrama tabir edilen kapılardan olduğu, kapı üzerinde zorlama izinin olmadığı, kilit sisteminin çalışır ve sağlam olduğu, ikâ... bir oda, bir salon, banyo ve tuvaletinin bir olduğu, ikamet giriş kapısına göre karşıda bulunan salon kısmında mutfak ve salonun bir olduğu, salon içerisinde köşe koltuk takımı, koltuk önünde bir adet masa ve masa üzerinde (muhtemelen alkol sofrası) tabaklar içerisinde muhtelif gıdaların ve bardakların olduğu, muhtemelen boğuşmadan kaynaklı salon içerisinde yere dökülmüş ve dağılmış durumda meyve, gıdalar ve bardakların olduğu, salon kısmının dağınık olduğu, salon içerisinde yatak odası olarak kullanılan odaya geçildiğinde iki adet ayrı ayrı tek kişilik yatakların olduğu, dağınıklık olmadığının belirtildiği,

Sanık hakkında Özel ... Anadolu Hastanesince 18.08.2018 tarihinde saat 00.30’da düzenlenen genel adli muayene raporunda; sağ göz kenarına yakın 1,5 cm derin kesinin, sağ kaş üzerinde darp izinin, sol yüzde maksillar bölgede 2 cm’e yakın darp izinin, sol göz altı bölgesinde morarma ve ödemin mevcut olduğunun,. burunda şişlik ve morarma meydana geldiğinin, rapora ekli vücut diyagramında sırt alt bölgede darp izinin, sağ humerus başında (caput humerusta) dış tarafta çatlak şüphesinin mevcut olduğunun, ortopedi tarafından değerlendirilmesi için hastaya ortopedi polikliniğinde muayene olması bilgisi verildiğinin, nazal kemik röntgeninde bir patolojik bulguya rastlanılmadığının, sağ kaşına yakın bölgedeki kesiye 2 sütür atıldığının, sanığa tetanos aşısı yapıldığının ve alkol testinde 1,84 promil alkollü çıktığının belirtildiği,

... Devlet Hastanesince sanık hakkında düzenlenen 18.08.2018 tarihli raporda; sanığın bilincinin açık olduğunun, sağ göz yanda pansuman ile kapatılmış yara, sol göz altında ekimoz ve sağ kolda velpobandaj bulunduğunun, sağ el üstünde orta parmakta çizik mevcut olduğunun, hayati tehlikesinin bulunmadığının, durumunu bildirir geçici rapor olduğunun ve kati raporun ortopedi hekimince verileceğinin bildirildiği,

18.08.2018 tarihli ölü muayene tutanağına göre; maktulün yaklaşık 178 cm boyunda, 100 kg ağırlığında, kahverengi gözlü, 43 yaşında olduğu, cesette yer yer ölü lekeleri, ölü katılığı, dirseklerde fleksiyon görüldüğü, baş boyun bölgesinin incelenmesinde, alında 1,5 cm’lik cilt cilt altı kesisi, sol yanak preauricular bölgede 3 adet biri parçalı olmak üzere düzgün cilt kesileri, sol göz altı 1,5x2 cm ebatında ekimoz, sol göz konjüktüval hemoloji mevcut olduğu, göğüs ve sırt bölgesinin incelenmesinde, sağ areola 4 cm altında 1,5 cm, 7. Kaburga sağ sternum mediali 1,5 cm, 5. İntercostal aralık hizası ön aksiler bölgede 1 cm (2 cm derinliği mevcut), 5. Kosta sternum mediali orta hatta 1 cm, cilt cilt altı kesici delici alet yaralanması, sırt bölgesinde cost aksiler 7. İntercostelde iki ucu keskin kenarlı 1,5-2 cm kesi, bel bölgesinde lomber 2, 3, 4 hizası paravertebral bölgede birer adet toplamda üç 1 cm kesici delici alet ile oluşmuş kesi, sağ kol üst orta hatta vertikal uzanan 22 cm cilt cilt altı kesisi, sağ ante kubital bölgede 2 cm kesici delici aletle yaralanma, sol ön kol orta hatta 1,5 cm kesici delici aletle yaralanma, genital bölgede herhangi bir bulguya rastlanmadığı, saat 00.08’de kan numunesinin alındığı, tahlil sonuçlarında karaciğer fonksiyonlarının yüksek ve kanama bozukluğu ile alkollü olan maktülün şeker hastası olduğu, kesin ölüm sebebinin tespiti amacıyla klasik otopsi yapılmasına karar verildiği,

Ankara Tıp Kurumu ... Grup Başkanlığınca düzenlenen 22.11.2018 tarihli otopsi raporunda; maktulün 181 cm boyunda, 120-130 kg ağırlığında olduğu, 1. Göğüs sağda meme başından 11 cm üst ve 1 cm solda 0,5 cm’lik bir açısı dar bir açısı geniş, 2. Göğüs sağda meme başından 5 cm alt ve 11,5 cm solda 1,5 cm’lik bir açısı dar bir açısı geniş, 3. 2 no’da tarif edilen yaranın 3 cm alt hizasında üst bölümde 4 cm sıyrık bulunan 0,2 cm’lik bir açısı dar bir açısı geniş, 4. Göğüs solda meme başının 10 cm alt ve 7 cm sağda 1,2 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş, 5. Göğüs solda meme başından 5 cm alt hizasında 1,2 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş, 6. Göğüs solda meme başından 6 cm dış ve 7,5 cm altta 1,3 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş, 7. 6 no da tarif edilen yaranın 3 cm dış ve 1 cm alt bölümünde 1,5 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş, 8. Sağ dirsek iç bölümde 1 cm kuyruğu bulunan 3 cm’lik bir açısı dar bir açısı geniş, 9. sağ ön kol iç bölümde 0,8 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş, 10. Sağ uyluk üst dışta 0,7 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş, 11. Sol kol orta dışta 1,3 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş, 12. Göğüs solda arka aksiler hatta 7. Kosta seviyesinde 2,3 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş, 13. Sol lomber bölgede 3. Vertebra seviyesinde skapuler hatta 2,8 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş, 14. Sol lomber bölgede 4. Vertebra seviyesinde skapuler hatta 1 cm’lik kuyruğu bulunan 2,3 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş, 15. Sol lomber bölgede 5. Vertebra seviyesinde skapuler hatta 2 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş, 16. Lomber bölgede paravertebral hatta solda 3. Vertebra seviyesinde 2,5 cm’lik bir açısı dar, bir açısı geniş kesici delici alet yaralarının tespit edildiği, sol kaş bölümden 1 cm üst bölümde 2 cm, sol kaş iç alt bölümde 0,7 cm, alın sağ dış üst bölümde 0,6 cm, sol yanak orta dış üst bölümde 1 cm, bunun 0,5 cm alt bölümünde kenarları düzensiz 1,5 cm ve bunun 3 cm dış bölümde 1 cm, sağ kulak arka birleşim yerinde 5 cm uzunlukta “C” harfi şeklinde açıklığı alta bakan, boyun sol üst dış bölümde 0,2 cm, sol kulak arka birleşim yerinden 2 cm dışta, 0,2 cm, sağ meme başı üst bölümünde milimetrik, sağ kol üst dışta aşağıya uzanan 24 cm, sağ kol üst bölümde 1 cm, sağ kol üst iç bölümde 1,5 cm, sağ kol üst bölümde 3 cm, 1 cm ve 1x0,5 cm ebatlarında, sol el 1. Metacarpal ve 2. Metacarpal arasında 0,3 cm’lik cilt altı doku iştirakli kesilerin tespit edildiği, sağ kulak arka bölümünde 3x1,5 cm ebadında ekimoz, kafaya periyetal orta bölümde 3,5 cm çaplı ekimoz, alın sağ üstte 1,5 cm uzunlukta kenarları düzensiz laserasyon, sol göz alt kapağı dış bölümde 2 cm ekimoz alanı içerisinde 2 cm’lik sıyrık, batında sol üstte 1,5 cm’lik zemini parşömenleşmiş sıyrık, batında göbek deliğinden 1 cm sol ve 1 cm üstte 0,2 cm’lik sıyrık, batın sol üst dış kadranda 1 cm’lik sıyrık, batın sağ alt kadranda dışta 2 cm’lik sıyrık, sağ kol iç orta bölümde aşağıya uzanan 10 cm’lik sıyrık, sağ ön kol orta iç bölümde 4 cm’lik sıyrık, sağ el bileği anatomik pozisyonda arkada 3x3 cm, 1. Parmak üstte 2x1 cm, distal falanksta 1x6,5 cm, 2. Metacarpal alan distalde 2x1,5 cm göbek deliğinden 1 cm sol ve 1 cm üstte 0,2 cm’lik sıyrık, distal falanksta 1x0,5 cm, 3, 4 ve 5. Parmak orta falankslarda ekimozlar, 5. Parmak proksimalde 2,5x2 çm ekimoz, sol el bileği anatomik pozisyonda ön yüzde 5. Metacarpalde 1 cm ekimoz, sol ön kol orta iç bölümde 3 cm sıyrık ve 1,5 cm çaplı ekimoz, üst bölümde 1 cm çaplı ekimoz, sol el 5. Metacarpal arka yüzde 1,5x1 cm ebadında ekimoz, her iki dirsek iç yüz, el sırtları ve sol ... sırtında iğne pikür izleri, sol ... iç malleolar bölgede 1 cm çaplı kabuklu yara, lomber bölge solda paravertebral hatta 8 cm’lik syrıklar, batın sol üst orta kadranda 6x5 cm koyu renkte nevüs tespit edildiği, maktulün kanında (220 mg/dL) etanol bulunduğu, metanol bulunmadığı, kanında ve idrarında uyuşturucu-uyarıcı maddelerin bulunmadığı, göziçi sıvısında; (265mg/dL) etanol bulunduğu, metanol bulunmadığı, maktulün ölümünün kesici delici alet yaralanmalarına bağlı kosta kesisi ile birlikte iç organ yaralanmalarından gelişen iç ve dış kanama sonucu olduğu, maktulün vücudunda dış muayenede 16 adet kesici-delici alet yarasının tespit edildiği, dış muayenede 4 no’da tarif edilen yarayı açan kesici delici aletin göğüs solda cilt cilt altı yumuşak doku ve kas yapılarını geçerek 5. İnterkostal mesafeden göğüs boşluğuna girdiği, perikart, kalp, perikart, diafragmayı geçerek batın boşluğuna girerek karaciğerde kanamalı doku harabiyeti oluşturarak sonlandığı, 5 no’da tarif edilen yarayı açan kesici delici aletin göğüs solda cilt cilt altı yumuşak doku ve kas yapılarını geçerek 5. İnterkostal mesafeden 5. Kostada kesi oluşturarak göğüs boşluğuna girdiği, mediastenal bölgede sonlandığı, 7 no’da tarif edilen yarayı açan kesici delici aletin göğüs solda cilt cilt altı yumuşak doku ve kas yapılarını geçerek 6. İnterkostal mesafeden göğüs boşluğuna girdiği, diafragmada kesi oluşturacak şekilde sonlandığı, 12 no’da tarif edilen yarayı açan kesici delici aletin göğüs solda arka aksiler hatta cilt altı yumuşak doku ve kas yapılarını geçerek 7. İnterkostal mesafeden göğüs boşluğuna girdiği, sol akciğerde kesi oluşturarak sonlandığı, yaralanmaların öldürücü nitelikte oldukları, dış muayenede 1, 2, 3, 6, 8, 9, 10, 11, 13, 14, 15 ve 16 no’da tarif edilen yaraları açan kesici delici alet ve/veya aletlerin cilt cilt altı, yumuşak doku ve kas doku seyirli oldukları, organ ve büyük damar yapılarında yaralanma oluşturmadıkları, oluşturdukları yaralanmaların öldürücü nitelikte olmadıkları, maktulün kesici delici alet yaralanmasına bağlı kosta kesisi ile birlikte iç organ yaralanmalarından gelişen iç ve dış kanama sonucu öldüğünün belirtildiği,

Dosya içerisine sanık müdafii tarafından sunulan ... Hospıtal Hastanesince düzenlenen 16.12.2014 ve 10.04.2015 tarihli epikriz raporlarında; sanıkta sol opere dirsek kırığı olduğunun, eski insiyondan girildiğinin, olekranondaki vida ve pulun ekstirpe edildiğinin belirtildiği,

... Kriminal Polis Labarotuvarı Müdürlüğünce düzenlenen uzmanlık rapora göre; namlusunun üzerinde ROOC TRENDY ibareleri bulunan yaklaşık 10,5 cm uzunluğunda tek ağızlı, sırtı küt, sivri uçlu namluya haiz, pembe renkli sapı mevcut bir adet bıçak, namlusunun üzerinde STEEL MAX 18/10 STAINLESS STEEL Shanoxing ibareleri bulunan yaklaşık 11,5 cm uzunluğunda, tek ağızlı, sırtı küt, sivri uçlu namluya haiz, siyah renkli plastik saplı bir adet bıçak ( namlusu kırık ve ayrık durumda), namlusunun üzerinde STEEL MAX 18/10 STAINALESS STEEL Shanoxing ibareleri bulunan kırık durumda yaklaşık 12 cm uzunluğunda tek ağızlı, sırtı küt, sivri uçlu bir adet namlu ile siyah renkli plastik sap, namlusunun üzerinde PRATİK ibareleri bulunan, kırık durumda yaklaşık 11 cm uzunluğunda tek ağızlı, sırtı küt, sivri uçlu bir adet namlu ile kırmızı renkli plastik saplı bıçaklarının nitelikleri itibarıyla 6136 sayılı Yasa’nın 4. maddesine göre yasak niteliğe haiz bıçaklardan olmadıkları,

... Valiliği Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün 15.11.2018 yazısında; Spor Bilgi Sisteminde maktule ait herhangi bir sporcu lisansının bulunmadığının belirtildiği,

Anlaşılmaktadır.

Katılan ... Mahkemede; olayı görmediğini, maktulün hastanede olduğunu öğrendiklerini, ayrı olmadıklarını, öğleden sonra çarşıya çıkan maktulün akşam eve gelmediğini, maktulü aradığını, ancak maktule ulaşamadığını, öldüğünü maktulün abisinden öğrendiğini,

Tanık ... aşamalarda; sanığın eski eşi olduğunu, ... Belediye Başkanlığında zabıta memuru olarak çalıştığını, maktulün otogarda çalıştığını bildiğini, sanığın kendisini 18.08.2018 tarihinde saat 00.00’da arayıp "Kavga ettim. Birini dövdüm. Biriyle boğuştum, gel." dediğini, panik olduğunu, sanığın tekrar aradığını, o sırada arkadan polis telsiz seslerini duyduğunu, olay yerine gittiğinde sanığın kendisine, "Kavga ettik. Dövüş ettik. Orda yatıyor. Ben kendimi dövdürmem." dediğini, maktulün yerde yattığını ve hâlâ yaşadığını, sanığın kardeşlerine haber verdiğini, daha sonra sanığı polislerin götürdüğünü,

Tanık ... kollukta; maktulü 30 yıldır tanıdığını, sanığı ise bir yıl önce maktulün yanında gördüğünü, tanık ...’in arkadaşı olduğunu ve 20 yıldır tanıdığını, 17.08.2018 tarihinde saat 22.32 sıralarında maktulün kendisini arayıp, "Ben, ... ve ... abiyle oturuyoruz, gel evdeyiz." dediğini, maktule "Evi bilmiyorum." deyince, yolu tarif edeceğini söylediğini, maktulün tarifiyle bulundukları adrese gittiğini, içeriye girdiğinde maktul ve tanık ... ile ... olarak tanıdığı sanığın olduğunu, sandalyeye oturduğunu, sigarasını yaktığını, masada rakı olduğunu, sanık ve maktulün rakı içtiklerini, tanık ... ile kendisinin içmediğini, bir süre sonra tuvalete kalktığını, geri döndüğü sırada sanığın maktulün yüzüne vurduğunu ve maktule, "Senin abin şerefsiz, o... çocuğu," dediğini, tanık ... ile sanığı ve maktulü ayırdıklarını, daha sonra sanığın ve maktulün tekrar kavga etmeye başladıklarını, tanık ... ile tekrar onları ayırdıktan sonra tanık ...’in, "Benim bu durumlar hoşuma gitmiyor. Kalk gidelim." dediğini, dış kapıya yöneldiğini, dış kapının kilitli olduğunu, kilidi açtığını, tanık ... ile birlikte aşağıya indiklerini, evden çıkmadan önce maktule "Hadi sen de gel." dediğini, maktulün, "Ben sanıkla konuşacağım." diyerek gelmediğini, tam apartmanın dış kapısına çıktıklarında akıllarına yine sanığın ve maktulün kavga etme ihtimalinin geldiğini ancak dış kapının şifreli olması nedeniyle tekrar içeri giremediklerini, yaklaşık beş dakika sonra polis ekip arabasının geldiğini, tanık ...'in polisler geldikten hemen sonra arabasına binip gittiğini, kendisinin kaldığını ve orada bulunan çocuklara ne olduğunu sorduğunu, çocukların da binanın koridorunda birilerinin bıçaklandığını söylediklerini, ambulansın geldiğini, kimin yaralı olduğunu göremediğini, bunun üzerine aracıyla ambulansın peşinden gittiğini, hastanede yaralıya baktığında çocukluk arkadaşı maktul olduğunu gördüğünü,

Mahkemede; olay günü akşamı 35 yıllık arkadaşı olan maktulle telefonlaştığını, maktulün yolu tarif etmesi üzerine sanığın evine gittiğini, maktulün koltukta oturduğunu, kendisinin de cam kenarında sandalyeye oturduğunu, tanık ...’in de olduğunu, sanık ve maktulün içki içtiklerini, otururken sanığın maktule hitaben "Senin abin şerefsiz." dediğini, maktulün oturduğu koltuktan ayağa kalkmaya çalıştığını, sanığın sandalyede oturduğunu, maktulün kalkmasıyla beraber sanığa hücum ettiğini, tanık ... ile birlikte sanığı ve maktulü ayırmaya çalıştıklarını, onları ayırdıktan sonra kendisinin tuvalete gittiğini, akabinde tanık ...’in kapının önünde "Böyle olur mu arkadaşlık arasında birbirinizle kavga edecek ne var ki? ... kalk gidelim." demesi üzerine, "Tamam abi gidiyoruz." dediğini, maktule de "Hadi gidelim." diye söylediğini maktulün "Tamam geliyorum." diye karşılık verdiğini, kapının kilidini açtığını, önden kendisinin indiğini, ardından tanık ...’in geldiğini, arkasında maktulün olup olmadığını bilmediğini, apartmanın kapısının dışarısına çıktıklarında tanık ...’e "Geri gidelim, ... abiyi alalım." dediğini, ancak dış kapı kilitli ve şifreli olduğu için tekrar apartmana giremediklerini, maktulü aradığını, maktulün telefonu açtığında, "... abi iyi mi oldu?" dediğini duyduğunu, sanık ile maktulün konuştuklarını düşündüğünü, önce polis arabalarının, sonra da ambulansın geldiğini, maktulün abisini aradığını, şahit olduğu tek şeyin sanığın "Senin abin şerefsiz" dedikten sonra sanık ve maktulün birbirine girdiklerini, ilk kavga sırasında sanık veya maktulde bıçak görmediğini, ortamın hoş, muhabbetin de güzel olduğunu, sanığın o arada telefonla görüşmeleri olduğunu,

Tanık ... kollukta; maktulün 20 yıllık arkadaşı olduğunu, tanık ...’ı sadece isim olarak bildiğini, sanığı da olay günü ilk defa gördüğünü, 17.08.2018 tarihinde saat 18.00 sıralarında ... yolunda bulunan ve ... denilen piknik yerinde kendisi, maktul ve maktulün abisi ...’in olduğunu, maktul ve abisinin birlikte bir büyük rakı içtiklerini, saat 20.30 sıralarında maktulün sanığı arayıp, "... abi evde misin? Sen masayı hazırla biz geliyoruz." dediğini, telefon görüşmesinin akabinde maktulle birlikte şirkete ait araçla sanığın evini tarif etmesi üzerine yola çıktıklarını, maktulün abisinin kendi arabasıyla piknik alanından ayrıldığını, sanığın evine gittiklerini, evde kendisinin sanığın ve maktulün olduğunu, yaklaşık yarım saat sonra maktulün tanık ...’ı arayıp, "Gel beraber içelim." dediğini, maktulün aramasından yaklaşık yarım saat sonra saat 22.00 sıralarında tanık ...’ın tek başına geldiğini, yarım saat kadar muhabbet edildiğini ve içki içildiğini, kendisinin çay içtiğini, bu sırada sanığın, "Senin abin karaktersiz!" demesi sonrasında maktulün, "Benim abim hakkında ileri geri konuşamazsın!." dediğini, sanığın bunun üzerine, "Senin abin şerefsiz!" diye söylediğini, maktul şişman olduğu için ilkin kalkamayınca, ayağı ile masayı iterek kalktığını, sanığın ve maktulün kavga etmeye başladıklarını, kendisinin ve tanık ...’ın sanığı ve maktulü ayırdıklarını, saat 23.30 sıralarında sanığa ve maktule, "Ben bu tür şeyleri sevmem." diyerek evden ayrıldığını, peşinden tanık ...’ın geldiğini, maktule, "Hadi sen de gel." dediğini ancak kendisine hiçbir şey demediğini, apartmanın dış kapısının önüne geldiklerinde tanığın maktule telefon açtığını, bir süre maktulün inmesini beklediklerini, apartman giriş kapısında şifre olduğu için tekrar içeriye giremediklerini, arabalarına geçerek beklemeye başladıklarını, bu sırada polis ekiplerinin geldiğini, tanık ... ile kendi arabalarına binerek ayrıldıklarını, tanık ...’ın kendisinden sonra çıktığını ve sanık ya da maktulden birinin bıçaklandığını söylediğini,

Mahkemede; ilk ifadesinin doğru olduğunu, maktulle birlikte dışarıda olduklarını, sanığın ve maktulün telefonlaşması üzerine sanığın evine gittiklerini, sanığın evinde rakı ve balık olduğunu, sonrasında maktulle içmeye devam ettiklerini, sanığın köfte ve çay yaptığını, maktulün tanık ...’ı telefonla aradığını, yaklaşık 40-45 dakika sonra tanığın geldiğini, sanıkla olay gecesi tanıştığını, tanıkla birlikte çay içtiklerini, sanığın ve maktulün alkol aldıklarını, maktulün sanıktan tarhana çorbası yapmasını da istediğini, sanığın tarhana çorbasını yaptığını, sanıkla maktul arasında telefon davası geçtiğini, sanığın "Senin abin telefonları açmıyor. Niye açmıyor? Karaktersiz!" dediği, maktulün "Böyle konuşma benim abim hakkında, şerefsiz!" diye söylediğini, sonrasında sanığın ve maktulün birbirine girdiğini, araya girip ayırdığını, aralarında laf dalaşı olduğunu, sanık ve maktulün birbirini iteklediklerini, kavgayı ve içkiyi sevmediği için sanığa ve maktule, "Ben burayı terk ediyorum, gidiyorum." deyip, aşağıya indiğini, beş dakika sonra tanık ...’ın geldiğini, tanığın maktule telefon açtığını, maktulün sanığa, "Değdi mi abi, sana abi diyoruz." dediğini, kimin ne yaptığını bilmediğini, ilk dalaştıkları anda sanığın ve maktulün elinde bir şey olmadığını, ilk sözü sanığın açtığını ve maktulün abisinin telefonlarını açmadığını söylediğini, aşağıya indikten sonra giriş kapısı şifreli olduğu için tekrar yukarı çıkamadıklarını, maktulün gelmesini 15-20 dakika beklediklerini, sonrasında polis araçlarının geldiğini, maktulün sanığın evine gittiğinde alkollü olduğunu, sanığın da gittiklerinde içtiğini, onun da alkollü olduğunu, maktulün pet şişe içerisinde sanığın evine giderken alkol götürdüğünü, aralarındaki mevzunun telefonun açılmaması olduğunu, sanığın ve maktulün ayağa kalkıp kavga ettiklerini, kendileri orada iken hiçbir şeyin devrilmediğini ve kırılmadığını, sanığın ve maktulün kendileri evdeyken aralarında tartışma ve itişme olduğunu, sanığın ve maktulün birer kere yumrukla birbirine vurduklarını, önce sanığın maktule vurduğunu, maktul şişman olduğu için maktulü alıp götürmeye gücünün yetmediğini,

İfade etmişlerdir.

Sanık ... kollukta; 17.08.2018 tarihinde saat 18.00 sıralarında zabıta olarak çalışmakta olduğu belediyeden ikâ...e geldiğini, biraz alkol aldığını, televizyon izlediğini, 5-6 yıldır tanıdığı ve arada birlikte alkol aldıkları ancak çok samimiyetinin bulunmadığı maktulün arayıp "Nerdesin? Ne yapıyorsun? Ben geliyorum." demesi üzerine "Buyur gel." dediğini, 15-20 dakika sonra tekrar aradığını ve kapıda olduğunu söylediğini, kapıyı açtığını, maktulün yanında ... olarak tanıttığı, kilolu ve orta boylu olan 50 yaşlarında birisi ile birlikte geldiğini, maktulün alkollü olduğunu, birlikte oturmaya başladıklarını, daha sonra kendisinin tanımadığı maktulün arkadaşı olan tanık ...’ın geldiğini, yemek yediklerini, alkol aldıklarını, tanık ...’in alkol almadığını, maktulün aşırı alkollü olduğunu, tanık ...’ın alkol alıp almadığını hatırlamadığını, buzdolabından bir şeyler almak için eğildiğinde maktulün arkasından yumruğu ile vurmaya başladığını, daha sonra üstüne çıkarak yumruklamaya devam ettiği esnada mutfak dolabının çekmecesinden eline ne geçtiyse aldığını ve maktule vurmaya başladığını, bu esnada diğer şahısları hiç görmediğini, daha sonra yerden kalktığında maktulün apartman koridorunda yerde yattığını görmesi üzerine boşandığı eşi tanık ...’yı arayıp, 112’ye bilgi vermesini ve acil olarak yanına gelmesini söylediğini, maktulün elinde bıçak veya silah gibi bir şey görmediğini, maktulle aralarında herhangi bir husu... bulunmadığını, maktulün kendisine neden saldırdığını bilmediğini, bildiği kadarıyla maktulun kendisine vurması esnasında tanıkların ikâmette olmadıklarını, bıçakların koridora nasıl geldiğini bilmediğini, olayın heyecanından apartman koridoruna çıkıp çıkmadığını hatırlamadığını,

Savcılıkta; evde biraz alkol aldığı sırada 5-6 yıldır tanıdığı maktulün kendisini aradığını ve yanına geleceğini söylediğini, maktule gelmesini söylediğini, 15-20 dakika sonra maktulün yanında tanımadığı tanık ... ile birlikte geldiklerini, bir süre sonra yine maktulün arkadaşı olan tanımadığı tanık ...’ın geldiğini, maktulle bir iki bardak alkol aldıklarını, maktulün kendisinden köfte ve çay istediğini, maktulün dediklerini yaptığını, birlikte oturmaya devam ederken bir ara mutfak tezgâhı tarafına yöneldiğinde bir şahsın arkadan kafasına vurduğunu hissettiğini, darbenin etkisiyle yere çöktüğünü, sonrasında bu şahsın arkasından seri bir şekilde kafasına ve vücudunun çeşitli bölgelerine vurmaya devam ettiğini, başını çevirip baktığında kendisini darbedenin maktul olduğunu gördüğünü, maktule birçok kez vurmamasını söylediğini ancak maktulün vurmaya devam ettiğini, maktulün elinden bir anda kurtularak elini tezgahın alt kısmında bulunan çekmeceye attığını, eline geçen ve olay esnasında ne olduğunu tam olarak göremediği cisimlerle maktule rastgele vurmaya başladığını, bu cisimlerin maktule denk gelip gelmediğini veya neresine denk geldiğini bilmediğini, maktulün bir anda süratli bir şekilde kapıdan çıktığını ve koridora doğru gittiğini, o esnada etrafına baktığında tanıkların olmadığını gördüğünü, tanıkların ne zaman gittiklerini bilmediğini, telefonla eski eşini arayıp, olay yerine ambulans çağırmasını ve kendisinin de acil gelmesini söylediğini, maktulün durduk yere kendisine niçin vurduğunu bilmediğini, maktul ile aralarında herhangi bir tehdit ve hakaret içerikli konuşma geçmediğini ve herhangi bir husumet de olmadığını, maktulü öldürme kastının bulunmadığını, kendisini korumak amacıyla hareket ettiğini,

Sorguda; kollukta ve savcılıkta verdiği ifadesini aynen tekrar ettiğini, önceden tanıdığı ve arkadaşı olan maktulün kendisini aradığını ve geleceğini söylediğini, maktulün tanık ... ile geldiğini, geldiklerinde alkollü olduklarının anlaşıldığını, maktulün yarım saat sonra da arkadaşı tanık ...’ı arayıp eve çağırdığını, yemek hazırladığını, maktul ve arkadaşının alkol getirdiklerini, maktul ve tanıkların yemeklerini yemeye ve alkol almaya başladıklarını, mutfakta iken maktulün kendisini arkası dönükken mutfak masasının ve buzdolabının arasına sıkıştırıp yumrukla vurduğunu, yüzünden yaralandığını, maktule vurmamasını söylediğini, maktulün vurmaya devam ettiğini, ağzından ve burnundan kan geldiğini, o sırada kaşıklıkta eline ne geçtiyse maktule vurmaya başladığını, maktulün kendisini bırakıp koridora doğru kaçtığını, tanıkların olmadığını ve neden gittiklerini bilmediğini, olay öncesi ve sonrası kendilerini ayırmaya çalışan kimsenin olmadığını, eski eşini arayıp olanları anlattığını, maktulle aralarında herhangi bir tartışmanın yaşanmadığını, maktulün neden kendisine vurmaya başladığını bilmediğini, maktulün kendisine vurması üzerine maktulden kurtulmak amacıyla hareket ettiğini, maktul ile sözlü olarak tartışmaları ve yanındaki arkadaşlarının kendilerini ayırmaya çalışmaları gibi bir durumun söz konusu olmadığını, boğuşmanın öncesinde de maktulün kendisine vurmadığını,

Mahkemede; olay günü akşam saat 21.00-21.30 sıralarında arkadaşı olan maktulün kendisini arayıp evine geleceğini ve köfte yapmasını söylediğini, 15-20 dakika sonra yanında tanımadığı tanık ... ile birlikte geldiğini, maktulün elinde 1,5 litrelik pet şişe içerisinde rakı olduğunu, köfte yaptığını, maktulün kendisinden çay istediğini, çayı da demlediğini, maktulün birkaç telefon görüşmesi yaptığını, sonrasında ismini ... olarak bildiği tanığın da geldiğini, kendisine telefon gelmesi üzerine 15-20 dakika telefonla görüştüğünü, masaya bir şeyler koymak için ayağa kalkıp buzdolabının önüne eğildiği zaman arkasından birinin vurduğunu, yere düştüğünü, sol kolundan ağır ameliyat geçirdiğini, sol kolunun üzerine düştüğünü, üzerine çöken şahsın, kendisine defalarca vurmaya başladığını, dönüp baktığında maktulün vurduğunu gördüğünü, maktule vurmaması için yalvardığını, devamlı kafasına vurduğunu, üzerine de oturduğunu, maktulün yaklaşık 120 kg olduğunu, daha sonra korku ve heyecan içinde bilinçsizce elini uzattığını, ... ve kaşıkların olduğu yerde eline ne geçtiyse rastgele görmeden arkasına doğru bilinçsizce savurmaya başladığını, bir müddet sonra sesin kesildiğini, ayağa kalktığında evin içerisinde kimsenin olmadığını, daire kapısının arkasına kadar açık olduğunu, dairesinden dışarı çıktığında 5-6 metre ileride maktulün yerde yattığını gördüğünü, hemen eski eşi tanık ...’yı arayıp, polise ve ambulansa acilen haber vermesini söylediğini, kendisini hastaneye götürüp, film çektiklerini ve kaşına dikiş attıklarını, sağ omzunu kırdığı ya da çatlattığı için omzunu sardıklarını, maktulle aralarında hiçbir problemin bulunmadığını, evinde misafirlerine küfredecek kadar aciz biri olmadığını, maktule ve tanıklara garson gibi hizmet ettiğini, maktulün defalarca yumrukla kendisini darbettiğini,

Savunmuştur.

V. GEREKÇE

A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler

Tahrik kelimesi, sözlüklerde hareket hâlinde olmayan bir şeyi harekete geçirme, kımıldatma, kışkırtma olarak tanımlanmıştır (Türk Dil Kurumu Güncel Sözlüğü, Kubbealtı Lugati.).

İnsanın dış dünyaya yansıyan davranışlarını esas alan ceza hukuku, onun davranışlarında iç dünyasının, o anki ruh hâlinin ve genel psikolojik özelliklerinin önemi bulunduğunu kabul ederek bu psikolojik durumlara belli bir hukuki değer vermektedir. Bu itibarla modern ceza hukuku sadece işlenen suçu değil, suçun işlenmesinde etkili olan nedenleri göz önünde bulundurarak cezalandırma yoluna gitmektedir (Devrim Aydın, Yeni Türk Ceza Kanunu'nda Haksız Tahrik, AÜHFD, 2004, C. 54, s.225.).

Haksız hareketin kişi üzerinde ve onun psikolojik aleminde bir tepki doğuracağını kabul eden modern ceza hukuku, failin bu durumunu değerlendirmekte, cezai sorumluluğunu azaltan bir sebep olarak görmektedir. Failin bu subjektif durumuna önem veren çeşitli ülkelerin ceza kanunlarında, failin cezasında belli oranlarda indirim yapılması esası kabul edilmiştir (M. Muhtar Çağlayan, Yargıtay İçtihatları Işığında Haksız Tahrik üzerine Bir İzah Denemesi, Adalet Dergisi, Ocak –Şubat, 1982, S.1, s.14.).

Bu düşünceden hareketle 5237 sayılı TCK'nın 29. maddesinde de haksız tahrik; "Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir" şeklinde, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak hüküm altına alınmıştır.

Ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet ya da şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi durumunda kusur yeteneğindeki azalmayı ifade etmektedir. Bu hâlde fail, suç işleme yönünde önceden bir karar vermeden, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısı üzerinde meydana getirdiği karışıklığın neticesi olarak bir suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan nedenlerden biridir. Başka bir anlatımla, haksız tahrik hâlinde failin iradesi üzerinde zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmaktadır.

Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış kararları ile öğretide de kabul gören görüşler doğrultusunda haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi için;

a) Tahriki oluşturan haksız bir fiil bulunmalı,

b) Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,

c) Failin işlediği suç bu ruhsal durumunun tepkisi olmalı,

d) Haksız tahrik teşkil eden eylem mağdurdan sâdır olmalıdır.

01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda, 765 sayılı Kanun'da yer alan ağır – hafif tahrik ayırımına son verilerek; tahriki oluşturan eylem, somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından değerlendirilip, sanığın iradesine etkisi göz önünde bulundurulmak suretiyle, maddede gösterilen iki sınır arasında belirlenen oranda cezasından makul bir indirim yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi açısından, failin suçu ilk haksız fiilin doğurduğu öfke veya şiddetli elemin etkisiyle işleyip işlememesi önemlidir. Mağdur ya da ölenden gelen haksız hareketin psikolojik etkisinin devam ettiğinin kabulünde zorunluluk bulunan hâllerde, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerekmektedir.

Yerleşmiş yargısal kararlarda kabul edildiği üzere, gerek fail, gerekse mağdurun karşılıklı haksız davranışlarda bulunması hâlinde, tahrik uygulamasında kural olarak, haksız bir eylem ile mağduru tahrik eden fail, karşılaştığı tepkiden dolayı tahrik altında kaldığını ileri süremez. Ancak maruz kaldığı tepki, kendi gerçekleştirdiği eylemle karşılaştırıldığında aşırı bir hâl almışsa, başka bir deyişle tepkide açık bir oransızlık varsa, bu tepkinin artık başlı başına haksız bir nitelik alması nedeniyle fail bakımından haksız tahrik oluşturduğu kabul edilmelidir.

Karşılıklı tahrik oluşturan eylemlerin varlığı hâlinde, fail ve mağdurun yek diğeri yönünden tahrik oluşturan bu haksız davranışları birbirlerine oranla değerlendirilmeli, öncelik-sonralık durumları ile birbirlerine etki-tepki biçiminde gelişip gelişmediği göz önünde tutulmalı, ulaştıkları boyutlar, vahamet düzeyleri, etkileri ve dereceleri gibi hususlar dikkate alınmalı, buna göre; etki-tepki arasında denge bulunup bulunmadığı gözetilerek, failin başlangıçtaki haksız davranışına gösterilen tepkide aşırılık ve açık bir oransızlık saptanması hâlinde, failin haksız tahrik hükümlerinden yararlandırılması yoluna gidilmelidir.

B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme

Sanık ...'nun ... Belediyesinde zabıta memuru olarak, maktul ...'nun ise otogarda çalıştığı, sanık ve maktulün 5-6 yıllık arkadaş oldukları, 17.08.2018 tarihinde maktul, abisi ... ve tanık ...’nın piknik alanında oturdukları, bu esnada maktulün ve abisinin birlikte büyük rakı içtikleri, sanığın da saat 18.00 sıralarında iş yerinden yalnız olarak yaşadığı konutuna geldiği, evinde alkol aldığı esnada maktulün sanığı arayıp, kendisine köfte yapması hâlinde misafir olarak geleceğini söylediği, maktulün bu telefon konuşmasından yaklaşık 15-20 dakika sonra yanında tanık ... ile birlikte saat 21.00-21.30 sıralarında sanığın evine geldiği, bir süre sonra maktulün araması üzerine tanık ...'ın da geldiği, maktulün isteği üzerine sanığın köfte, tarhana çorbası ve çay yaptığı, tanıkların çay içtiği, sanığın ve maktulün alkol almaya başladıkları, maktulün abisine telefon eden sanığın, telefona cevap alamaması üzerine maktule "Senin abin telefonları açmıyor. Niye açmıyor? Karaktersiz!" dediği, maktulün de sanığa "Abim hakkında ileri geri konuşamazsın!" diyerek tepki gösterdiği, sanığın bu sefer de maktule "Senin abin şerefsiz!" dediği, maktulün oturduğu koltuktan kalkmaya çalıştığı ancak aşırı kilosu ve alkollü olması sebebiyle sendelediği ve masayı ayağıyla itip kalktığı, sanığın oturduğu sandalyeden kalkarak maktulün yüzüne bir yumruk vurduğu, daha sonra sanığın ve maktulün birbirlerine birer kez vurdukları, tanıklar ... ve ...’in sanığı ve maktulü ayırdıkları, tanıkların sanığın evinden ayrıldıkları, sanığın ve maktulün oturmaya devam ettikleri ve yalnız kalınca tekrar tartıştıkları, tartışmalarının kavgaya dönüştüğü, sanığın kesici kısımları 10,5 cm, 11,5 cm, 12 cm ve 11 cm ebadındaki üç tanesinin sap kısmı kırılmış olan dört farklı bıçakla maktulü sol göğüs meme, sağ göğüs meme, dirsek iç bölümü, sağ uyluk, kol arka dışta ve sol lomber bölgelerde olmak üzere vücudunda 16 adet yaralanma meydana getirdiği, bu yaralardan sol göğüs meme etrafında bulunan 4 adedinin öldürücü nitelikte olduğu, sanığın eski eşi tanık ...’nu arayıp durumu anlatarak polise ve ambulansa haber vermesini söylediği, maktulün kaldırıldığı hastanede kesici delici alet yaralanmasına bağlı kosta kesisi ile birlikte iç organ yaralanmalarından gelişen iç ve dış kanama sonucu öldüğü, sanığın da sağ göz kenarına yakın 1,5 cm derin kesi, sağ kaş üzerinde ve sol yüzde maksiller bölgede 2 cm’e yakın darp izi, sol göz altı bölgesinde morarma ve ödem, burnunda şişlik ve morarma, sırt alt bölgede darp izi, sağ kol omuzda çatlak şüphesi, sağ el üstünde orta parmakta çizik oluşacak şekilde yaralandığı, sanığın 1,84, maktulün 2,20 promil alkollü oldukları anlaşılan olayda;

17.08.2018 tarihinde saat 23.45'te düzenlenen tutanakta; sanığın maktulle tartışma yaşadığını, bunun üzerine tanıklar ... ve ...'in yanlarından ayrıldığını, maktulün kendisini darbetmeye başladığını, maktulün elinden kurtulduğunu, evde bulunan bıçakla maktulü bıçakladığını ve maktulün de kaçarak binanın koridoruna çıktığını beyan ettiğinin belirtilmesi, 18.08.2018 tarihli olay yeri inceleme raporunda olay yerinin 6. katta bulunan ... numaralı daire ve 6. kat koridor kısmında meydana geldiğinin tespit edilmesi hususları ile olay sonrasında sanık hakkında Özel ... Anadolu Hastanesi ve ... Devlet Hastanesince düzenlen raporlar, ölü muayene tutanağı ve otopsi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; olayın iki aşamadan meydana geldiği, ilk aşamasında tanıklar ... ve ...'in bulundukları, bu aşamada sanığın maktule "Senin abin karaktersiz, şerefsiz!" diyerek ilk haksız hareketi başlattığı, akabinde tanıkların sanık ve maktul arasındaki kavgayı ve itiş kakışı sonlandırarak evden ayrıldıkları, ikinci aşamada evde yalnız kalan sanığın ve maktulün hangisinin tekrar başlattığı tespit edilemediği kavgaya başladıkları, bu kavga sırasında sanığın da maktul tarafından doktor raporlarında belirtildiği şekilde yaralandığının anlaşıldığı olayda etki tepki dengesinin sanık lehine bozulduğu ve sanık hakkında asgarî oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir.

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kabulüne, Özel Dairenin düzeltilerek esastan reddi ile hükmün onanmasına ilişkin kararının kaldırılmasına, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince verilen istinaf başvurularının esastan reddine dair kararın bozulmasına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmelidir.

Çoğunluk görüşüne katılmayan sekiz Ceza Genel Kurulu üyesi; sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulama koşulları bulunmadığı düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 01.04.2021 tarihli ve 2209-5878 sayılı sanık hakkında kasten öldürme suçundan verilen temyiz isteminin düzeltilerek esastan reddi ile hükmün onanmasına ilişkin kararının KALDIRILMASINA,

3- Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 10.12.2019 tarihli ve 1714-2527 sayılı istinaf başvurularının esastan reddi kararının, sanık hakkında asgarî oranda haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,

4- Dosyanın, CMK'nın 304/2-a maddesi uyarınca Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.05.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.