"İçtihat Metni"
YARGITAY DAİRESİ : 3. Ceza Dairesi
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanık ...
’ın TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun'un 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca 8 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba ilişkin ... 32. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 18.07.2018 tarihli ve 2-146 sayılı hükmün, sanık ve müdafisi ile Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince 29.01.2019 tarih ve 1711-87 sayı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu kararın da sanık ve müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesince 18.02.2021 tarih ve 5433-1309 sayı ile; “...Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde hataya düşülerek yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
... 32. Ağır Ceza Mahkemesi ise 04.08.2021 tarih ve 225-286 sayı ile bozmaya direnerek önceki hüküm gibi sanığın neticeten 8 yıl 9 ay hapis cezası ile mahkûmiyetine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükmün de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.10.2021 tarihli ve 114289 sayılı onama istekli tebliğnamesiyle dosya 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince 09.06.2022 tarih ve 16064-3701 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
II. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU
Direnmenin kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; TCK’nın 314. maddesinin ikinci fıkrası gereğince beş yıldan on yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçta, temel cezanın yedi yıl hapis cezası olarak tayin edilmesinin isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
101258 sicil numarası ile sırasıyla ..., Kuluncak ve ... Cumhuriyet savcılığı, ... Cumhuriyet Başsavcılığı ve ... Cumhuriyet savcılığı görevlerinde bulunduktan sonra 2016 yılında ... Cumhuriyet savcısı olarak atanan sanığın, HSYK 2. Dairesinin 16.07.2016 tarihli ve 4-345 sayılı kararı ile tedbiren üç ay süreyle görevden uzaklaştırılmasına, HSYK Genel Kurulunun 24.08.2016 tarihli ve 426 sayılı kararı ile meslekten çıkarılmasına karar verildiği, yeniden inceleme taleplerinin HSYK Genel Kurulunun 29.11.2016 tarihli ve 434 sayılı kararı ile reddedilerek meslekten çıkarılmasının kesinleştiği,
Dosyada mevcut 93989 ID'ye ait Tespit ve Değerlendirme Tutanağı ve HIS/CGNAT kayıtlarına göre sanığın adına kayıtlı olup fiilen kullandığı 0 505...4803 numaralı telefon hattı üzerinden Bylock programını kullandığı,
10.03.2010 tarihinde YARSAV'a üye olduğu ve üyeliğini derneğin kapatıldığı tarihe kadar sürdürdüğü,
Sanığın ... Cumhuriyet Başsavcılığından ... Cumhuriyet savcılığına atanmasına ilişkin 11.06.2014 tarihli ve 1357 sayılı kararda Teoman Gökçe ile İbrahim Okur’un, hâlen bulundukları yerdeki görev sürelerinin iki yıldan az olması sebebiyle Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 4. maddesine göre atamasının yapılamayacağı yönünde muhalefet şerhlerinin bulunduğu,
Hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliğinden soruşturma yapılan ve meslekten ihraç edilen eski HSYK müfettişlerinden Mecit Özgül’ün ... Adliyesinin 2012 yılı denetiminde sanığa 82 puan not takdir ettiği,
Sanığın ....org isimli sitede; 17-25 Aralık soruşturmalarını yürüten ... Cumhuriyet savcıları Z....... ve ... Yüzgeç'in görevden uzaklaştırılmaları kararına ilişkin habere 31.12.2014 tarihinde "Bağımsız yargı can çekişiyor", kamuoyunda MİT tırları olarak bilinen soruşturmada görev yapan Cumhuriyet savcıları ....un HSYK tarafından görevden uzaklaştırılmalarına dair habere ilişkin 15.01.2015 günlü paylaşıma "Geçmiş olsun ... er geç yerini bulacaktır", Yaşar Kavalcıoğlu'nun HSYK tarafından görevden uzaklaştırılmasını eleştiren açıklamasının bulunduğu yazıya 15.01.2015 tarihinde "Geçmiş olsun hak yerini bulur inşallah." şeklinde yorumlar yaptığı, 21.01.2015 tarihinde ... ....nın HSYK tarafından görevden uzaklaştırılmasını eleştiren açıklamasına ilişkin yazının altında destekler mahiyette paylaşımda bulunduğu, 30.04.2015 tarihinde ...'daki paralel yapı operasyonu kapsamında tutuklanan bir kısım şüphelilerin tahliyelerine dair kararları veren eski hâkimler Metin ... ve ... ... hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen gözaltı kararına ilişkin paylaşımın altına "Yok artık daha neler" şeklinde mesaj yazdığı, 01.05.2015 tarihinde ... ...'in tutuklanması üzerine Evren ...'in bu karara eleştiri içeren yorumuna ve 19.05.2015 tarihinde ...'nın vekili tarafından yapılan 16.05.2015 tarihli açıklamaya destekler mahiyette paylaşımlarda bulunduğu, 2014 yılı HSYK üye seçimlerinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yapılanmasında yer alan HSYK üye adaylarından Nesibe ...'in adaylık haberine 01.08.2014, ... ...'nin adaylık haber ve açıklamasına 04.08.2014, Yeşim Sayıldı'nın adaylık haber ve açıklamasına 27.08.2014 ve 02.09.2014, Teoman Gökçe'nin adaylık haber ve açıklamasına 02.09.2014 tarihlerinde destekler mahiyette paylaşımlar yaptığı, ...'in adaylık açıklamasına 03.09.2014 ve ... Kaya'nın adaylık açıklamasına ise 04.09.2014 tarihinde "Hayırlı Olsun" şeklinde yorum yazdığı, İlker ...'in HSYK seçimlerinden sonraki teşekkür mesajını destekler nitelikte paylaşımda bulunduğu,
Anlaşılmaktadır.
Tanık ... aşamalarda; sanığı 1996-1997 yıllarında ...'da üniversitede okurken tanıdığını, yurtta problem yaşayınca burada görevli olup ismini hatırlamadığı bir şahsın yönlendirmesiyle hukuk öğrencilerinin kaldığı bir cemaat evinde kalmaya başladığını, bu evde sanıkla birlikte ayrıca hukuk öğrencileri Cemil Tosun, ... Altun ve ... Aktürk gibi isimlerin kalmakta olduklarını, 5-6 ay kadar kaldığı bahse konu evin sorumlusunun sanık olduğunu, evde Fethullah ...'e ait kitapların bulunduğunu ancak sistemli ve periyodik toplantı ve sohbetlerin hiç yapılmadığını, diğer cemaat evlerine göre rahat bir ev olduğunu, yardım veya himmet toplanması veya bu konuda bir talebin söz konusu olmadığını,
Tanık ... aşamalarda; sanığı ve eşini ... Adliyesinde 2 yıl beraber çalışmaları sebebiyle tanıdığını, ... Cumhuriyet Başsavcısı iken 17-25 Aralık sonrası ...'ya gelen sanıkla aralarının iyi olduğunu, sanığın o yıl Haziran ayındaki kararmaname ile ...'ya atandığını, HSK seçimi sürecinde İdris Berber'in ...'da bir yemeği olduğunu, bu yemeğe aynı sohbet grubunda yer aldığı bir arkadaşının davetiyle gittiğini, yemekte bulunan sanıkla aralarında gelişen sohbette HSK seçimleri ve 17-25 Aralık olayları ile ilgili konuştuklarını, bu konuşmalarından sanığın bu yapıya dahil olduğu intibasını edindiğini, bunun haricinde somut olarak görgüye dayalı bir bilgisinin bulunmadığını,
İfade etmişlerdir.
Sanık ... aşamalarda; suçlamaları kabul etmediğini, soruşturmanın 2802 sayılı Kanun uyarınca usulüne uygun olarak başlatılmadığını, suçüstü hâli mevcut olmadığından soruşturma ve kovuşturma şartının gerçekleşmediğini, davanın yetkili ve görevli mahkemede açılıp görülmediğini, üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığını, HSYK'nın görevden alma, uzaklaştırma ve ihraç kararlarının ceza yargılamasında delil değeri olmadığını, 2016 yılı Nisan ayında birinci sınıfa ayrıldığına göre o dönemde hakkında hiçbir disiplin soruşturması olmadığının anlaşıldığını ancak kendisinin de içinde bulunduğu ihraç edilen 2745 hâkim ve savcı arasına nasıl girdiğini anlayamadığını, örgütün yargı yapılanmasında anlatılan Ergenekon, Balyoz, MİT tırları ve benzeri herhangi bir davada görev yapmadığını, YARSAV'ın Anayasa'nın 33. maddesindeki dernek kurma ve üye olma hakkı çerçevesinde kurulan, ve Avrupa Yargıçlar Birliği üyesi olan ve faaliyetlerini yasal çerçevede sürdüren bir dernek olduğunu, eşiyle birlikte derneğe üye olduklarını ancak örgüt talimatıyla üye olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bu hususta bir delil de öne sürülemediğini, HSYK müfettişinin parlatma amacıyla ve örgüt talimatıyla kendisine yüksek not verdiği iddiasının tamamen tahmin, niyet okuma ve varsayımdan ibaret olduğunu, kaldı ki verilen notların HSYK Teftiş Kurulu Başkanlığının incelemesinden de geçtiğini, rutin bir teftiş uygulaması olan not vermenin hakkında delil olamayacağını, delil olarak öne sürülen sosyal medya paylaşımlarının hangi mahkeme kararına dayalı olarak alındığını anlayamadığını, bu hususta bir mahkeme kararı bulunmadığını, ....org isimli internet sitesinde yaptığı geçmiş olsun, hayırlı olsun gibi yazılar ve gül ikonu gibi paylaşımlarının delil olarak ileri sürüldüğünü, öncelikle o dönem bu paylaşımları yaptığı şahıslar hakkında herhangi bir soruşturma bulunmadığını, ayrıca bu tür mesajlar yazdığı kişilerin yalnızca adı geçenler olmadığını, görmezden gelinen diğer paylaşımlarının lehine değerlendirilmesini talep ettiğini, ...'den atanmasına ilişkin karara Teoman Gökçe ve İbrahim Okur'un yanında İsmail ...'ın da muhalefet şerhi koyduğunun göz ardı edildiğini, tamamen kendisi dışında gerçekleşen, nasıl bir karar verildiğini, neden muhalefet şerhi koyulduğunu bilemediği bu durumun bir delil olarak dikkate alınamayacağını, Bylock kullandığı iddiasını kesinlikle kabul etmediğini, bu programı indirmediğini ve kullanmadığını, ayrıca Bylock'un hukuka uygun delil olmadığını, tanık ...’ın tamamen soyut ve dedikodu mahiyetindeki iftira içeren beyanını kabul etmediğini, tanığın itirafçılığın nimetlerinden faydalanmak için bu şekilde bir beyan verdiğini düşündüğünü, tanık ...'yı tanımadığını, yirmi yıl önceki durumlardan bahseden tanığın beyanlarını kabul etmediğini savunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler
Sanığın işlediği kabul edilen silahlı terör örgütüne üye olma suçu TCK’nın 314/2. maddesinde 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasını gerektirecek şekilde yaptırıma bağlanmış, temel cezanın belirlenmesine ilişkin ilkeler ise aynı Kanun’un 61/1. maddesinde;
“(1) Hâkim, somut olayda;
a) Suçun işleniş biçimini,
b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,
c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,
d) Suçun konusunun önem ve değerini,
e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,
f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,
g) Failin güttüğü amaç ve saiki,
Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.” şeklinde düzenlenmiştir.
TCK’nın “... ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasındaki, “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” biçimindeki hüküm ile de işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında orantı bulunması gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun koyucu, cezaların kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime, olayın özelliği ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevi yüklemiştir. Hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, TCK’nın 61/1. maddesine uygun olarak, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saiki ile ilgili, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde kanuni ve yeterli olmalıdır. Gerekçenin bu niteliği kararı aydınlatma, keyfiliği önleme ve tarafları tatmin etme özelliklerini taşımasının yanında, hâkimin, aşağı ve yukarı hadler arasında takdir yetkisini kullanırken TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen kuralların dışına çıkıp çıkmadığının Yargıtayca denetleneceğini de göstermektedir.
Türk Ceza Kanunu'nda suçlar için çoğunlukla sabit cezalar öngörülmemiş, alt ve üst sınırlar gösterilerek, bu sınırlar arasından hâkime temel cezayı belirleme yetkisi verilmiştir. Basamaklı ceza öngören suçlarda, iki sınır arasında cezayı belirleme konusundaki takdir yetkisi her somut olayın özelliğine göre kanunun genel amacı ve felsefesi gözetilerek TCK'nın 61. maddesinde sıralanan ölçütlere göre kullanılmalıdır (Mahmut Koca-İlhan Üzülmez Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 4. Baskı, s. 530.).
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Sanığın 101258 sicil numarası ile sırasıyla ..., Kuluncak ve ... Cumhuriyet savcılığı, ... Cumhuriyet Başsavcılığı ve ... Cumhuriyet savcılığı görevlerinde bulunduktan sonra 2016 yılında ... Cumhuriyet savcısı olarak atandığı, HSYK 2. Dairesinin 16.07.2016 tarihli ve 4-345 sayılı kararı ile tedbiren üç ay süreyle görevden uzaklaştırılmasına, HSYK Genel Kurulunun 24.08.2016 tarihli ve 426 sayılı kararı ile meslekten çıkarılmasına karar verildiği, yeniden inceleme talebinin HSYK Genel Kurulunun 29.11.2016 tarihli ve 434 sayılı kararı ile reddedilerek meslekten çıkarılmasının kesinleştiği, 93989 ID'ye ait Tespit ve Değerlendirme Tutanağı ve HIS/CGNAT kayıtlarına göre adına kayıtlı olup fiilen kullandığı 0 505...4803 numaralı telefon hattı ile Bylock programını indirip kullandığı, 10.03.2010 tarihinde YARSAV'a üye olduğu ve üyeliğini derneğin kapatıldığı tarihe kadar sürdürdüğü, ... Cumhuriyet Başsavcılığından ... Cumhuriyet savcılığına atanmasına ilişkin 11.06.2014 tarihli ve 1357 sayılı kararda .... hâlen bulundukları yerdeki görev süresinin iki yıldan az olması sebebiyle Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 4. maddesine göre atamasının yapılamayacağı yönünde muhalefet şerhlerinin bulunduğu, hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliğinden soruşturma yapılan ve meslekten ihraç edilen eski HSYK müfettişlerinden Mecit Özgül’ün ... Adliyesinin 2012 yılı denetiminde sanığa 82 puan not takdir ettiği, ....org isimli sitede; 17-25 Aralık soruşturmalarını yürüten ... Cumhuriyet Savcıları ... ve ... ç'in görevden uzaklaştırılmaları kararına ilişkin habere 31.12.2014 tarihinde "Bağımsız yargı can çekişiyor", kamuoyunda MİT tırları olarak bilinen soruşturmada görev yapan Cumhuriyet savcıları .... HSYK tarafından görevden uzaklaştırılmalarına dair habere ilişkin 15.01.2015 günlü paylaşıma "Geçmiş olsun ... er geç yerini bulacaktır",....HSYK tarafından görevden uzaklaştırılmasını eleştiren açıklamasının bulunduğu yazıya 15.01.2015 tarihinde "Geçmiş olsun hak yerini bulur inşallah." şeklinde yorumlar yaptığı, 21.01.2015 tarihinde b.. HSYK tarafından görevden uzaklaştırılmasını eleştiren açıklamasına ilişkin yazının altında destekler mahiyette paylaşımda bulunduğu, 30.04.2015 tarihinde ...'daki paralel yapı operasyonu kapsamında tutuklanan bir kısım şüphelilerin tahliyelerine dair kararları veren eski hakimler Metin ... ve ... ... hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen gözaltı kararına ilişkin paylaşımın altına "Yok artık daha neler" şeklinde mesaj yazdığı, 01.05.2015 tarihinde ... ...'in tutuklanması üzerine Evren ...'in bu karara eleştiri içeren yorumuna ve 19.05.2015 tarihinde ...'nın vekili tarafından yapılan 16.05.2015 tarihli açıklamaya destekler mahiyette paylaşımlarda bulunduğu, 2014 yılı HSYK üye seçimlerinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yapılanmasında yer alan HSYK üye adaylarından Nesibe ...'in adaylık haberine 01.08.2014, ... ...'nin adaylık haber ve açıklamasına 04.08.2014, Yeşim Sayıldı'nın adaylık haber ve açıklamasına 27.08.2014 ve 02.09.2014, .... adaylık haber ve açıklamasına 02.09.2014 tarihlerinde destekler mahiyette paylaşımlar yaptığı, ...'in adaylık açıklamasına 03.09.2014 ve ... Kaya'nın adaylık açıklamasına ise 04.09.2014 tarihinde "Hayırlı Olsun" şeklinde yorum yazdığı, İlker ...'in HSYK seçimlerinden sonraki teşekkür mesajını destekler nitelikte paylaşımda bulunduğu, tanık ...'nın, sanığı 1996-1997 yıllarında ...'da üniversitede okurken tanıdığını, yurtta problem yaşayınca burada görevli olup ismini hatırlamadığı bir şahsın yönlendirmesiyle hukuk öğrencilerinin kaldığı bir cemaat evinde kalmaya başladığını, bu evde sanıkla birlikte ayrıca hukuk öğrencileri......gibi isimlerin kalmakta olduklarını, 5-6 ay kadar kaldığı bahse konu evin sorumlusunun sanık olduğunu, evde Fethullah ...'e ait kitapların bulunduğunu ancak sistemli ve periyodik toplantı ve sohbetlerin hiç yapılmadığını, diğer cemaat evlerine göre rahat bir ev olduğunu, yardım veya himmet toplanması veya bu konuda bir talebin söz konusu olmadığını, tanık ...'ın sanığı ve eşini ... Adliyesinde 2 yıl beraber çalışmaları sebebiyle tanıdığını, ... Cumhuriyet Başsavcısı iken 17-25 Aralık sonrası ...'ya gelen sanıkla aralarının iyi olduğunu, sanığın o yıl Haziran ayındaki kararmaname ile ...'ya atandığını, HSK seçimi sürecinde .......'da bir yemeği olduğunu, bu yemeğe aynı sohbet grubunda yer aldığı bir arkadaşının davetiyle gittiğini, yemekte bulunan sanıkla aralarında gelişen sohbette HSK seçimleri ve 17-25 Aralık olayları ile ilgili konuştuklarını, bu konuşmalarından sanığın bu yapıya dahil olduğu intibasını edindiğini, bunun haricinde somut olarak görgüye dayalı bir bilgisinin bulunmadığını beyan ettikleri anlaşılan dosya kapsamında;
Örgüt içindeki konumu, örgütte kaldığı süre, faaliyetlerinin nitelik, süreklilik ve çeşitliliği, güttüğü amaç ve saiki, örgüt içinde önem arz eden yargı yapılanması içerisinde bulunup Cumhuriyet savcısı olarak görev yapan sanığın, meslekte geçirdiği süre içerisinde örgütsel dayanışma çerçevesinde parlatılması ile ... gibi PKK/KCK terör örgütünün yoğun olarak faaliyette bulunduğu önemli bir yere Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanmasının sağlanması, buradaki görevinden alınması kararındaki muhalefet şerhleri, sosyal medya paylaşımlarının nitelik ve yoğunluğu itibarıyla temel ceza belirlenirken uygulanan teşdidin derecesine göre alt sınıra yakın ceza belirlenmiş olması karşısında, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saiki şeklindeki TCK’nın 61. maddesinde belirtilen kriterlerin alt sınırdan uzaklaşmayı gerektirir şekilde somut olayda bulunduğu anlaşılmakla beş yıldan on yıla kadar hapis cezasını gerektiren silahlı terör örgütüne üye olma suçundan gösterilen teşdit nedenleri de nazara alınıp sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak yedi yıl olarak belirlenmesinin isabetli olduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Yerel Mahkemece temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak yedi yıl olarak tayin edilmesinin isabetli olduğuna, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Başkanı ve yedi Kurul üyesi ise; Örgüt üyeliği suçunda temel cezanın belirlenmesinde esas alınan kriterler; sanığın örgütteki konumu, üstlendiği görevi ve örgüt içindeki kaldığı süre gibi nedenler gözetilerek ceza belirlenecektir. Yargıtayın temyiz mahkemesi olarak asli görevlerinden birisi de kanunların yorumu ve uygulamasında ülke genelinde birliktelik sağlamaktır. Örgüt üyeliğin suçlarında eylem ve faaliyetleri bakımından benzer durumda olanlar hakkında aynı cezaların verilmesini temin etmek Özel Dairenin görevleri arasındadır. Somut olayda; bu ilkenin uygulanması bakımından Cumhuriyet savcısı olarak görev yapan, görevinin kötüye kullanılarak örgütsel bir faaliyeti icra ettiği tespit edilemeyen sanığın Özel Dairenin benzer olaylara uygun şekilde takdir ettiği ceza miktarında isabetsizlik olmadığından direnme kararının onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne iştirak edilmediğinden Yerel Mahkemenin direnme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
VI. KARAR
1- ... 32. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.08.2021 tarihli ve 225-286 sayılı direnme kararına konu hükmündeki gerekçesinin İSABETLİ OLDUĞUNA,
2- Usul ve yasaya uygun bulunan Yerel Mahkemenin direnme kararına konu mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA,
3- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 22.02.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.