Logo

Ceza Genel Kurulu2023/105 E. 2023/649 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanıklara atılı toplu şekilde ihracat kaçakçılığı suçunun unsurları oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin toplu ihracat kaçakçılığı suçunu oluşturup oluşturmadığının tespiti için, imalatçı firmanın üretim kapasitesi, hammadde stokları, faturaların gerçekliği ve malın gümrüğe sunulma şekli gibi hususların araştırılmadan beraat kararı verilmesi, eksik araştırma nedeni ile bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

YARGITAY DAİRESİ : 7. Ceza Dairesi

MAHKEMESİ :Asliye Ceza

SAYISI : 882-838

I. HUKUKİ SÜREÇ

Toplu şekilde ihracat kaçakçılığı suçundan sanıkların 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2-e maddesi gereğince beraatlerine ilişkin Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 12.03.2015 tarihli ve 2259-183 sayılı hükümlerin, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 06.03.2019 tarih ve 2077-27182 sayı ile;

"İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü Halkalı Gümrük Müdürlüğünce yapılan incelemede BFS Dış Ticaret Ltd.Şti. adına tescil ve onaylı 24.02.2009 tarih EX07862 sayılı ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyalar için 1000 rejiminde beyanda bulunulduğu ve BİLGE sistemince kırmızı hatta işlem görmek üzere yönlendirildiği, Gümrük Müşaviri ... tarafından 28.02.2012 tarihli dilekçe ile fiili ihracatı gerçekleşmemiş olan söz konusu ihracat beyannamesinin iptalinin talep edildiği, konunun tetkikinde aynı eşya için 24.02.2009 tarihli EX079259 sayılı ihracat beyannamesi ile tekrar beyanda bulunularak bu defa sarı hat kriterinden ihracatın gerçekleştirildiğinin belirlenmesi üzerine yapılan soruşturma sonucunda sanıklar hakkında 24.02.2009 tarih EX07862 sayılı ihracat beyannamesi kapsamında kırmızı hatta bulunan ve teslim alınmış statüsünde gözüken eşyayı fiziki muayeneden kaçırmak suretiyle 5607 sayılı Kaçakçılık Kanununa muhalefet ettikleri iddiasıyla cezalandırılmaları için kamu davası açıldığı;

Dosya kapsamından, sanık ...'in dava konusu beyannamenin tescil edildiği BFS Dış Ticaret LTD.ŞTİ. ünvanlı şirketin ortağı ve yetkilisi, sanık ...'ın imalatçı firma olan İstanbul Moda Giyim San.Tic.Ltd.Şti'nin sahibi ve yetkilisi, sanık ...'ın ise gümrük müşaviri olduğu, sanıklar ... ve ...'ın benzer savunmalarında üzerilerine atılı suçu kabul etmedikleri, sanık ...'ın ise özetle dava konusu 24.02.2009 tarihli ve EX07862 beyannamenin kaybolduğu bu nedenle iptali için başvurduğunu, savunduğu,

Dosya kapsamından 24.02.2009 tarihli ve EX07862 sayılı ihracat beyannamesinin BİLGE sistemince kırmızı hatta işlem görmek üzere yönlendirildiği, kırmızı hatta yönlendirilen eşyanın fiziki muayene için hazır edilmediği, aynı eşya için 24.02.2009 tarihli EX079259 sayılı ihracat beyannamesi ile tekrar beyanda bulunularak bu defa ihracatın sarı hat kriterinden gerçekleştirilmiş gösterilmesi sonrası 28.02.2012 tarihli dilekçe ile 24.02.2009 tarihli EX07862 sayılı ihracat beyannamesinin iptali isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır.

Bu oluş ve kabule göre atılı suçun oluşup oluşmadığının tespiti bakımından atılı eylemin hukuki niteliğinin belirlenmesinin gerektiği, bu bağlamda;

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 64. maddesinde beyannamenin iptali konusunda düzenleme yapılmıştır. Söz konusu maddenin olaya ilişkin 1. ve 5. fıkralarındaki düzenlemeler şöyledir:

'Madde 64-1 Gümrük İdareleri, beyan sahibinin talebi üzerine ve eşyanın yanlışlıkla beyanname konusu gümrük rejimine tabi tutulmasına veya beyan edildiği rejime tabi tutulmasının özel nedenlerle artık mümkün olmadığına ilişkin kanıtlayıcı belgeleri ibraz etmesi halinde, tescil edilmiş bir beyannameyi iptal ederek, gerektiğinde yeni bir rejim beyanında bulunulmasına izin verebilirler.

Ancak, Gümrük İdarelerince beyan sahibine eşyanın muayene edildiğinin bildirilmiş olduğu hallerde, muayenenin sonucu alınmadan beyannamenin iptaline ilişkin talep kabul edilmez.

5. Beyannamenin iptali, yürürlükteki cezai hükümlerin uygulanmasına engel oluşturmaz.'

Eşyanın bilgisayar sistemi tarafından kontrol türünün kırmızı hat olarak belirlenmesi konusunda Gümrük Yönetmeliğinin 121. maddesinde de bir düzenleme yer almaktadır. Maddenin ilgili 2. fıkrası şöyledir:

'Gümrük yönetmeliği madde 121(2) (Değişik: RG-07/02/2013-28552) Eşyanın teslimine kadar;

A) Eşyanın muayenesi için bilgisayar sistemi tarafından beyanın kontrolü türünün kırmızı hat olarak belirlenmesinden,

B) Beyan edilen eşyaya ilişkin bilgilerin yanlış olduğunun tespit edilmesinden önce beyannamede düzeltme yapılmasına izin verilir ve herhangi bir cezai işlem uygulanmaz.'

Yukarıda belirtilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde; gümrük eşyasının muayene edileceğinin idarece beyan sahibine bildirilmesi halinde bu beyannamenin iptalinin talep edilemeyeceği, eşyanın kontol türünün bilgisayar sistemi tarafından kırmızı hat olarak belirtilmesi halinin beyan sahibine eşyanın fiziki olarak muayene edileceğinin bildirilmesi anlamına geldiği, böyle bir durumda muayene sonucu alınmadan beyannamenin iptaline ilişkin talebin kabul edilemeyeceği, beyannamenin iptalinin cezai hükümlerin uygulanmasına engel olmayacağı sonucuna varılmaktadır.

Bu açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesine gelince:

Sanıkların eşyayı Gümrük İdaresine sunmadan otomasyon sistemiyle 24.02.2009 tarihli EX07862 sayılı ihracat beyannamesini düzenledikleri, beyannamenin tescil edilerek bilgisayar sistemi tarafından eşyanın kontrol türünün kırmızı hat olarak belirlendiği, dolayısıyla da idarece eşyanın fiziki olarak muayene zorunluluğunun doğmuş olduğu,

Bu muayenenin yapılması için eşyanın sanıklar tarafından Gümrük İdaresine sunulması gerektiği, sanıkların yaptıkları iş gereği bu hususu bilecek durumda oldukları, buna karşılık sanıkların, eşyanın kırmızı hatta düştüğünü bildikleri halde yeniden 24.02.2009 tarihli EX079259 sayılı ihracat beyannamesi sunarak eşyayı sarı hat kriteri üzerinden fiziki muayenesi yapılmaksızın ihracatı gerçekleştirmiş gibi gösterdikleri, bu işlemden sonra ise yasal olarak mümkün olmadığı halde 24.02.2009 tarihli EX07862 sayılı beyannamenin iptali talebinde bulundukları, bu suretle sanıkların, eşyanın fiziki muayenesine engel oldukları,

Bu durumda sanıkların, 24.02.2009 tarihli EX07862 gümrük beyannamesi ile ihraç edilmemiş bir eşyayı ihraç edilmiş gibi göstererek haksız çıkar sağlama kastıyla hareket ettiklerinin kabulü gerektiği, olayda sanıkların beyanname düzenleyerek idareye vermeleri ile beyannamenin tescili atılı suçun icra hareketini oluşturduğu. 5607 sayılı Kanunun suç tarihinde yürürlükte bulunan 3. maddenin (18). fıkrasına göre: 'Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiiller, teşebbüs aşamasında kalmış olsa bile, tamamlanmış suç gibi cezalandırılır.' hükmü gereğince sanıkların eylemleri tamamlanmış olduğundan, buna göre sanıkların olaydaki fonksiyonlarına göre hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken dosya kapsamıyla örtüşmeyen gerekçeyle beraatlerine karar verilmesi," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme ise 26.12.2019 tarih ve 192-781 sayı ile sanıkların atılı suçtan beraatlerine karar vermiştir.

Hükümlerin katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 19.10.2020 tarih ve 1879-14848 sayı ile Yerel Mahkeme kararı eylemli uyma kabul edilmiş ve sanıklar hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiği şeklindeki gerekçeyle hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.

Dosyayı yeniden ele alan Yerel Mahkemece 30.12.2021 tarih ve 882-838 sayı ile; "Öncelikle, her ne kadar, Yargıtay Yüksek 7. Ceza Dairesi tarafından benzer bozmalar sonucu verilen kararlarımız, yukarıda da tekrar edilen, bozma öncesi verilen gerekçeli kararda yer alan açıklamalara rağmen, yine de eylemli uyma olarak değerlendirilip bozma üzerine, eylemli uyma doğrultusunda sanıkların cezalandırılmalarına karar verilmediğinden bahisle yeniden bozma yapılmış olsa da mahkememizce ilk bozma sonrası bu şekilde bir usul izlenmesinin sebebinin, bozma öncesi sanıklar hakkında verilen beraat kararlarının isabetsiz olduğuna inanılması değil, ancak, nihayetinde, önceki hüküm, başka bir hakim tarafından verildiğinden, ilk bozma öncesi verilen beraat kararının isabetli olup olmadığını destekleyecek nitelikte ek deliller toplanması yönünde mahkememizde kanaat hasıl olması olduğu, dolayısıyla, ilk bozma sonrası, bu konuda ek deliller toplanmak üzere gümrük idaresine müzekkere yazılıp, bir kısım bilgiler talep edildiği, mahkememizin bu kapsamda bozma sonrası bir kısım delillerin toplamasının, sanıklar açısından verilen -'mahkumiyet kararı verilmesi yönündeki' -bozma ilamına eylemli uyma olarak değerlendirilemeyeceği, yine, işbu dosyada, sanıkların olaydaki fonksiyonlarına göre, hukuki durumları değerlendirilendirilerek karar verilmesi gerektiğinden bahisle yapılan ve mahkememize, bozma sonrası, yeniden, serbestçe hüküm verme imkanı tanıyan, daha önce benzer dosyalarda verilen, 'sanıkların cezalandırılması gerekirken beraatlerine karar verilmesi' şeklindeki kesin, uyulması halinde, mutlaka ceza verilmesi gerektirir şekildeki bağlayıcı bozmalardan farklı nitelikteki bozma ilamına şeklen uyulmakla birlikte, bunun sebebinin, yukarıda belirtildiği gibi, sanıkların hukuki durumlarının olaydaki fonksiyonlarına göre yeniden değerlendirilmesi gerektiine ilişkin bozma ilamı doğrultusunda mahkememizce bozma sonrası yargılama yapılıp ek delillerle sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilip yeniden beraatlerine karar verildiği; yani, mahkememizce bozma ilamındaki gerekçeye ve usule aykırı olarak yeniden beraat kararı verilmesinin söz konusu olmadığı, biran için önceki karara doğrudan direnilmesi ve Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulunca kararın gerekçesinin yeterli bulunmaması halinde, eksik soruşturmadan dolayı bozma kararı verildiği düşünülürse, bu durumun usul ekonomisi açısından olumsuz ve yargılamayı uzatacağı bir durum ortaya çıkaracağı gibi; ilk bozma öncesi verilen beraat kararındaki deliller YCGK nca yerinde görülmeyip, sadece o delillere göre direnme kararı kaldırıldığında, artık, YCGK kararı bağlayıcı olduğundan, o halde, başkaca bir işlem yapılamayacağından, gümrük idaresinden herhangi bir belge de istenemeyeceğinden, esasen, suç işledikleri şüphe arz eden sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gibi, hakkaniyete uygun olmayan bir durumun ortaya çıkabileceği, bu nedenle bozma öncesi Yargıtay Yüksek 7. Ceza Dairesinin bozma ilamı içeriğinin, mhkememize, bozmaya uyma halinde yeniden delil değerlendirme imkanı verdiği kdüşüncesiyle, önceki bozmaya uyulmakla birlikte, yeni deliller toplanarak, mahkememizce sanıkların yeniden beraatlerine karar verildiği anlaşılmıştır.

Yine bozma kararı öncesi mahkememizin yukarıda içeriği tekrar edilen 26/12/2019 tarih, 2019/192 esas, 2019/781 sayılı kararı ile izah edildiği üzere, suçun gerek maddi gerekse manevi unsurları itibariyle oluşmadığı, Halkalı Gümrük Müdürlüğü uygulamasına göre, fiziki şartlar nedeniyle henüz daha ihraç konusu malları taşıyan aracın gümrük sahasına girmesinden evvel hatta daha üretim aşamasında dahi gümrük işlemleri yapılıp hat kriteri belirlenebileceği, dolayısıyla suça konu beyanname kapsamındaki malları taşıyan aracın gümrük sahasına girip bilahare kırmızı hat muayenesinden kaçtığına ilişkin bir tespit de yer almadığı, savunmanın da suça konu beyannamenin kaybolması nedeniyle, malların suça konu beyanname ile ihracatından vazgeçildiği ve suça konu beyannameye bağlı olarak nakliye aracına yüklenen bir mal olmadığı şeklinde olduğu; yine yasalarımızda kırmızı hat kriterine düşen bir beyannameye konu malın muayeneye sunulmaması hali başlıbaşına suç tarihindeki 5607 sayılı yasanın 3/14. (halihazırda 3/9) maddesine muhalefet olarak görüleceğine ilişkin bir atıfta da bulunulmadığından, sanıkların savunmalarınını aksi ispatlanamadığından, bu durumda, ihracat rejimi hükümlerine tabi tutulmak üzere tescil edilen gümrük beyannamelerinin iptalinin 4458 sayılı yasanın 64 ve Gümrük Yönetmeliğinin 121 madde hükümlerine göre yapılması esas olmakla birlikte, ihracat eşyasının serbest dolaşımda bulunan eşya statüsüne haiz olması ve geçici depolama yerlerine konulmaksızın beyan edilebilmesi gibi munasıran ihracat rejimine özgü nitelikler dikkate alındığında, Gümrük Yönetmeliğinin 127/3 ve 417.maddesine göre değerlendirme yapılması gerektiğinden ayrıca 2009 takvim yılında 21 adet ihracat beyannamesi veren sanıkların suça konu beyannameyi vergi kaçırmak için düzenlediğinin kabulü de hakkaniyete uygun olmayacağı," gerekçesiyle bozma kararına direnerek önceki hükümler gibi sanıkların beraatlerine karar verilmiştir.

Bu hükümlerin de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31.08.2022 tarihli ve 40513 sayılı zamanaşımından düşme istekli tebliğnamesiyle dosya CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye tevdi edilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 7. Ceza Dairesince 21.12.2022 tarih ve 8211-19147 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

III. UYUŞMAZLIK KONUSU

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklara atılı toplu şekilde ihracat kaçakçılığı suçunun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca öncelikle; sanıklar hakkında eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesi gerekmektedir.

IV. OLAY VE OLGULAR

İncelenen dosya kapsamından;

Halkalı Gümrük Müdürlüğünce tescilli 24.02.2009 tarihli ve EX078621 sayılı ihracat beyannamesinin sanık ...’in yetkilisi olduğu BFS Dış Ticaret Limited Şirketi adına işlem gördüğü ve gümrük müşaviri olan sanık ... tarafından tanzim edilip imzalanmak suretiyle işleme konulduğu, beyanname konusu eşyaların sanık ...’in yetkilisi olduğu İstanbul Moda Giyim San. Ticaret Limited Şirketi tarafından ihraç kaydıyla üretilerek sanık ...’in yetkilisi olduğu şirkete satıldığı, eşyanın 40 kapta 7500 adet ADDR marka pantolon olduğu,

İhracat işlemleri Halkalı Gümrük Müdürlüğü BİLGE (Bilgisayarlı Gümrük Etkinlikleri) sistemince kırmızı hat kriterlerine göre başlatılan 24.02.2009 tarihli ve EX 078621 sayılı beyannameye konu eşya için BFS Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından ... Fatullahzade adına 40 kapta 7500 adet pantolona ilişkin 71.500 EURO meblağlı fatura düzenlendiği,

İhracat işlemleri Halkalı Gümrük Müdürlüğü BİLGE sistemince sarı hat kriterlerine göre tamamlanan Halkalı Gümrük Müdürlüğünce tescilli 24.02.2009 tarihli ve EX 079259 sayılı ihracat beyannamesinin sanık ...’in yetkilisi olduğu BFS Dış Ticaret Limited Şirketi adına işlem gördüğü ve gümrük müşaviri olan sanık ... tarafından tanzim edilip imzalanmak suretiyle işleme konulduğu, beyanname konusu eşyaların sanık ...’in yetkilisi olduğu İstanbul Moda Giyim Sanayi Ticaret ve Limited Şirketi tarafından ihraç kaydıyla üretilerek sanık ...’in yetkilisi olduğu şirkete satıldığı, ürünlerin 40 kapta 7500 adet ADDR marka pantolon olduğu,

İhracatı sarı hat kriterinden gerçekleştirilen 24.02.2009 tarihli EX 079259 sayılı beyannameye konu eşya için BFS Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından ... Fatullahzade adına 40 kapta 7500 adet pantolona ilişkin 71.500 EURO meblağlı fatura düzenlendiği,

Sanık ... tarafından Halkalı Gümrük Müdürlüğüne hitaben yazılan 28.02.2012 tarihli dilekçe ile; “Müdürlüğünüzce tescilli EX 78621 sayılı ve 24.02.2009 tarihli Gümrük Çıkış Beyannamesi zayi olmuştur. Kayıp gazete ilamı ektedir. Söz konusu ihracat süresi içinde gerçekleşmemiştir. Mezkur Beyannamesinin süresi dolmuştur. İptal edilmesi için emir ve müsadelerinizi arz ederiz.” şeklinde iptal talebinde bulunulduğu,

Gümrük İdaresince 27.09.2012 tarihli suç duyurusunda; ihraç eşyasının yurt içinde bırakılarak fiili ihracı gerçekleşmiş gibi gösterecek bir işlemden bu beyannameye münhasır bir tespit bulunmadığının, geçici depolama yerlerine konulmaksızın beyan edilen ve sistem tarafından kırmızı hatta yönlendirilen ancak beyan sahibi tarafından fiziki muayeneden kaçınmak suretiyle yeni bir beyanname tescil ettirilerek sarı hat kriterine göre ihracat işlemi gerçekleştirilen ihraç eşyasına ilişkin işlemlerin fiziki muayeneden kaçınma olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, sanıkların eylemlerinin 5607 sayılı Kanun’un 3/14-18 ve 4/2 maddelerinde düzenlenen toplu şekilde ihracat kaçakçılığı suçunu oluşturduğunun belirtildiği,

Halkalı Gümrük müdürlüğünce BİLGE sistemi üzerinden yapılan sorgulamaya göre; 2009 yılı içerisinde BFS Dış Ticaret Limited Şirketi adına tescil edilen toplam 21 adet beyannamenin olduğu ve tamamının ihracat işlemlerinin sarı hat kriterine göre gerçekleştirildiğinin tespit edildiği,

Sanık ... tarafından Halkalı Gümrük Müdürlüğüne ibraz edilen 28.02.2012 havale tarihli dilekçede; EX078621 sayılı ve 24.02.2009 tarihli Halkalı Gümrük Müdürlüğünce tescilli beyannamenin zayi olduğunun, bu nedenle söz konusu ihracat işleminin süresinde gerçekleştirilemediğinin, anılan beyannamenin süresinin dolması nedeniyle iptal edilmesi gerektiğinin bildirildiği,

30.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; sanıkların beyan ve beyanı tevsik için ibraz ettikleri belgelerde ihracata konu eşya BİLGE sisteminde teslim edilmiş statüde olmasına rağmen muayeneye sunulmadığı, eşyada farklılık olduğu için bu durumdan kaçındıkları, açık kalan beyannameyi de gerçeğe aykırı bildirimde bulunarak kapatmak istedikleri, bu hâliyle eylemlerinin 5607 sayılı Kanun’un 3/14-18. maddelerini ihlal ettiğinin belirtildiği,

Anlaşılmaktadır.

Sanık ... aşamalarda; gümrük müşaviri olarak görev yaptığını, dava konusu 24.02.2009 tarihli ve EX078621 sayılı gümrük çıkış beyannamesini kendisinin düzenlediğini, beyannamenin 54. hanesinde yer alan imzanın kendisine ait olduğunu, anılan beyannamenin içeriğini firmanın kendisine verdiği fatura ve belgelere istinaden doldurduğunu, beyannamenin kaybolması üzerine sözlü beyanda bulunduklarını, hatta gazeteye ilan dahi verdiklerini, bu işlemlerden sonra aynı eşyaya ilişkin, aynı tarihli ikinci beyannameyi işleme koyduğunu ve bu beyanname ile ihracatın gerçekleştirildiğini,

Sanık ... aşamalarda; aracı firma olan BFS Dış Ticaret Limited Şirketinin ortağı ve yetkilisi olduğunu, İstanbul Moda Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin yurt dışına ihraç kaydıyla ürettiği tekstil ürünlerini kendi firmalarının ihracat yetkisinin olması nedeniyle aracı şirket olarak ihraç kaydıyla satın aldığını, imalatçı firmadan ihraç kaydıyla satın aldığı bu mallara ait fatura ve belgeleri sanık ...’a verdiğini, eşyanın ihracatının usulüne uygun tamamlandığını, anılan eşyaya ilişkin faturaların ihraç kaydıyla düzenlenmesi nedeniyle herhangi bir parasal iadeden faydalanmadığını, beyannamenin kırmızı hatta düştüğünü bilmediğini,

Sanık ... aşamalarda; olay tarihinde İstanbul Moda Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin sahibi ve yetkilisi olduğunu, tekstil işi ile uğraştığını, imalatçı firma olduklarını, dava konusu eşyayı sanık ...’in şirketine ihraç kaydıyla sattığını, malın süresi içinde ihraç edilip edilmediğini bilmediğini,

Savunmuşlardır.

V. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Açıklamalar

Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, gerekse CMK; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.

B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme

Sanık ...’in aracı ihracatçı firma olan BFS Dış Ticaret Limited Şirketinin yetkilisi, sanık ...’in imalatçı firma olan İstanbul Giyim Sanayi Limited Şirketinin yetkilisi, sanık ...’ın ise BFS Dış Ticaret Limited Şirketinin vekâleten gümrük işlemlerini takip eden gümrük müşaviri olduğu, Halkalı Gümrük Müdürlüğünce BFS Dış Ticaret Limited Şirketi adına tescilli ve onaylı 24.02.2009 tarihli ve EX078621 sayılı ihracat beyannamesinin gümrük işlemlerinin sanık ... tarafından başlatıldığı ve BİLGE sistemince işlemlerinin kırmızı hat kriterine yönlendirildiği, buna göre eşyanın fiziken gümrük idaresinin kontrolüne sunulması gerekirken gümrük çıkış beyannamesinin açık statüde bırakıldığı, aynı gün 24.02.2009 tarihli ve EX079259 sayılı gümrük çıkış beyannamesinin işleme konulması suretiyle aynı eşyanın, aynı fatura ile aynı alıcıya ihracatının sarı hat kriterinden yapılarak beyannamenin kapatıldığı ve ilk beyannamenin iptali için yaklaşık üç yıl sonra 28.02.2012 tarihinde gümrük idaresine sanık ... tarafından yazılı başvuruda bulunulduğu olayda;

Sanık ...’ın aşamalardaki savunmasında yetkilisi olduğu İstanbul Moda Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ihraç kaydıyla ürettiği tekstil ürünlerini sanık ...’in yetkilisi olduğu BFS Dış Ticaret Limited Şirketine 12.02.2009 ve 13.02.2009 tarihli, 026207 - 026206 sıra numaralı faturalar ile sattığını ve aracı şirket olarak sanık ...’in şirketi adına gümrük müşaviri sanık ...’ın gümrük işlemlerini başlattığını, kendisinin ihraç kaydıyla sattığı eşyanın ihraç edilip edilmediğini, hangi hat kriteri üzerinden gümrük işlemlerinin başlatıldığını bilmediğini ve anılan hususlarıda bilmesinin mümkün olmadığını, kendisinin yalnızca aracı imalatçı firma olduğunu savunması karşısında; öncelikle dava konusu 24.02.2009 tarihli ve 079259 sayılı gümrük beyannamesine ekli İstanbul Moda Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketince BFS Dış Ticaret Limited Şirketi adına kesilen faturaların gerçek olup olmadığının, anılan faturaların sanıkların yetkilisi oldukları şirket defterlerine kaydedilip edilmediğinin, faturaların düzenlenme tarihlerinden önceki tarihlerde imalatçı firma olan İstanbul Moda Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin üretime yeterli ham madde stokunun olup olmadığının, dışardan ham madde alımı yapıp yapmadığının, 4000 adet pantolon cinsi eşyayı üretim kapasitesinin olup olmadığının, yeterli depolama alanı ile üretime esas makine ve teçhizatının bulunup bulunmadığının tespiti ve dava konusu tekstil ürünlerini sanık ...'in satın almasından sonra gümrük sahasına ne şekilde taşındığına dair ilgili belgeler ile gümrük işlemleri yapılırken malın nerede bekletildiğine ilişkin husus da araştırıldıktan sonra sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken, sanıklar hakkında toplu şekilde ihracat kaçakçılığı suçundan eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulduğu kabul edilmelidir.

Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükümlerinin, sanıklar hakkında eksik araştırma ile hükümler kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.

Ulaşılan bu sonuç karşısında, asıl uyuşmazlık konusu değerlendirilmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

1- Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli ve 882-838 sayılı direnme kararına konu hükümlerin, sanıklar hakkında eksik araştırma ile hükümler kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,

2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.12.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.