"İçtihat Metni"
YARGI YERİ BELİRLEME
KARARI VEREN
YARGITAY DAİRESİ : Ceza Genel Kurulu
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 375-337
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1- Yargıtay 5. Ceza Dairesince İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla görülmekte olan 2023/61 Esas numaralı davada;
Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 18.01.2022 tarihli ve 217-43 sayılı iddianamesi ile sanık ... Demireğen'in ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılması istemi üzerine Tokat 2. Ağır Ceza Mahkemesince 02.03.2022 tarih ve 23-82 sayı ile; sanık hakkında atılı suçtan son soruşturmanın açılmasına, dosyanın Zile Ağır Ceza Mahkesine gönderilmesine karar verildiği, Zile Ağır Ceza Mahkemesince 15.06.2022 tarih ve 79-134 sayı ile; görevsizlik kararı verilerek dosyanın Yargıtayın görevli Ceza Dairesine gönderilmesine karar verildiği, Yargıtay 5. Ceza Dairesince 25.01.2023 tarih ve 61-6 sayı ile; sanığın görevi kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 257/1, 62 ve 53/1-a-5. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile 5 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, söz konusu karara sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince 28.03.2023 tarih ve 2023/5 Değişik iş sayı ile itiraz reddedilmiştir.
2- Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesince 2023/375 Esas numarası ile görülmekte olan davada;
Turhal Cumhuriyet Başsavcılığının 10.05.2022 tarihli ve 407-372 sayılı iddianamesi ile sanık ...'nın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesince 23.06.2022 tarih ve 345-439 sayı ile; sanığın atılı suçlardan beraatine dair verilen hükümlerin Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince 15.06.2023 tarih ve 1823-1226 sayı ile; hükümlerin bozulması üzerine dosyayı yeniden ele alan Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesince 17.07.2023 tarih ve 375-337 sayı ile; Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince 25.10.2023 tarih ve 61-80 sayı ile; Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek uyuşmazlığın çözümü için dosya Ceza Genel Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının uyuşmazlığın giderilmesi istekli 06.12.2023 tarihli ve 129896 sayılı görüş yazısı ile gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
II. İNCELEME KONUSU
Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken konu; Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesi ile Yargıtay 5. Ceza Dairesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
GÖREV UYUŞMAZLIĞINA KONU DAVALAR:
1- YARGITAY 5. CEZA DAİRESİNDE İLK DERECE MAHKEMESİ SIFATIYLA 2023/61 ESAS NUMARASI İLE GÖRÜLMEKTE OLAN DAVANIN KONUSU VE AŞAMALARI:
Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının 18.01.2022 tarihli ve 217-43 sayılı iddianamesine, Tokat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.03.2022 tarihli ve 23-82 sayılı son soruşturmanın açılmasına ve Zile Ağır Ceza Mahkemesinin 15.06.2022 tarihli ve 79-134 sayılı görevsizlik kararlarına göre; Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesine ait 2020/165 Esas numaralı dosyada ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmü süresinde istinaf edilmesine rağmen, mahkeme hâkimi olan sanık ...'in dosyayı istinaf incelemesi için bölge adliye mahkemesine göndermeksizin CMK'nın 286. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendi uyarınca hükmün temyiz edilemeyeceği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar vererek hükmü kesinleştirdiği ve infaza verdiği, böylelikle de ...'ın yakalanarak cezaevine konulmasına sebep olduğu iddiasıyla sanık ...'in ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan TCK'nın 257/2 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan dava üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesince 25.01.2023 tarih ve 61-6 sayı ile; sanığın görevi kötüye kullanma suçundan TCK'nın 257/1, 62 ve 53/1-a-5. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK'nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair verilen karara sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince 28.03.2023 tarih ve 2023/5 Değişik iş sayı ile; itirazın reddedilmiştir.
Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesince 17.07.2023 tarih ve 375-337 sayı ile; Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesince 25.10.2023 tarih ve 61-80 sayı ile; Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
2- TURHAL 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNİN 2023/375 ESAS NUMARASI İLE GÖRÜLMEKTE OLAN DAVANIN KONUSU VE AŞAMALARI:
Turhal Cumhuriyet Başsavcılığının 10.05.2022 tarihli ve 407-372 numaralı iddianamesine göre; sanık ...'nın, Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/165 Esas numaralı dosyasında fuhuş suçundan yargılanan ...'ın üç kez 3 yıl 9 ay hapis ve 1.500 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına dair kararın sanık tarafından istinaf edilmesine rağmen 30.09.2020 tarihinde yazı işleri müdürü olan sanık ... ve ilgili hâkim tarafından kesinleştirilerek infaza gönderilmesi ve ...'ın yakalanarak cezaevine alınması sebebiyle sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından TCK'nın 109/1, 257/2 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması isteğiyle kamu davası açılmış, dava Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/345 Esas numarasına kaydedilmiştir.
Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesince 23.06.2022 tarih ve 345-439 sayı ile sanığın atılı suçlardan beraatine dair verilen hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince 15.06.2023 tarih ve 1823-1226 sayı ile; aynı olay sebebiyle mahkeme hâkimi ... Değirmen hakkında ... hakkındaki mahkûmiyet hükmüne dair kesinleştirme şerhini onayladığı gerekçesi ile Zile Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığı ve Zile Ağır Ceza Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderildiği anlaşılmakla: 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 86. maddesinde, hâkim ve savcıların suçlarına iştirak edenlerin aynı soruşturma ve kovuşturma mercilerine tabi oldukları düzenlendiğinden sanık ... hakkında yapılan yargılamanın da üst yargılama merciine tabi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek kurulan hükümlerin bozulması üzerine Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesince 17.07.2023 tarih ve 375-337 sayı ile; Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği,
Yargıtay 5. Ceza Dairesince de 25.10.2023 tarih ve 61-80 sayı ile Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği,
Anlaşılmaktadır.
IV. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler
Uyuşmazlığın isabetli bir hukuki çözüme kavuşturulabilmesi için, öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin üzerinde durulması gerekmektedir.
CMK'nın "Bağlantı kavramı" başlıklı 8. maddesi;
“(1) Bir kişi, birden fazla suçtan sanık olur veya bir suçta her ne sıfatla olursa olsun birden fazla sanık bulunursa bağlantı var sayılır.
(2) Suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiilleri de bağlantılı suç sayılır.”,
Biçiminde düzenlenmiştir.
2802 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri;
"Soruşturma" başlıklı 82. maddesi;
"Hâkim ve savcıların görevden doğan veya görev sırasında işlenen suçları, sıfat ve görevleri gereğine uymayan tutum ve davranışları nedeniyle, haklarında inceleme ve soruşturma yapılması Adalet Bakanlığının iznine bağlıdır. Adalet Bakanı inceleme ve soruşturmayı, adalet müfettişleri veya hakkında soruşturma yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle yaptırılabilir.
Soruşturma ile görevlendirilen hakim ve savcılar, adalet müfettişlerinin 101 inci maddedeki yetkilerini haizdirler.",
"Suça katılma" başlıklı 86. maddesi;
“Hâkim ve savcıların suçlarına iştirak edenler aynı soruşturma ve kovuşturma mercilerine tabidirler.",
"Kovuşturma kararı ve ilk soruşturma" başlıklı 89. maddesi;
"Hâkim ve savcılar hakkında görevden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlar nedeniyle kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde evrak, Adalet Bakanlığınca ilgilinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet savcılığına; Adalet Bakanlığı merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında görevli hâkim ve savcılar hakkındaki evrak ise Ankara Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
Cumhuriyet savcısı beş gün içinde iddianamesini düzenleyerek evrakı, son soruşturmanın açılmasına veya son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir.
İddianamenin bir örneği Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince, hakkında kovuşturma yapılana tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine ilgili, Kanunda yazılı süre içinde delil toplanmasını ister veya kabul edilebilir istekte bulunursa bu husus göz önünde tutulur ve gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir."
"Son soruşturma merciileri" başlıklı 90. maddesi;
"Haklarında son soruşturma açılmasına karar verilenlerden; birinci sınıfa ayrılmış olanlarla ağır ceza mahkemeleri heyetine dahil bulunan hâkim ve Cumhuriyet savcılarının, son soruşturmaları Yargıtayın görevli ceza dairesinde görülür.
Birinci fıkra dışındaki hâkim ve savcıların son soruşturmaları, yargı çevresi içinde bulundukları ağır ceza mahkemesinde yapılır.",
"Son soruşturma merciinin saptanması" başlıklı 91. maddesi;
"Bu Kanun gereğince haklarında kovuşturma yapılacak olanların, son soruşturma mercilerinin saptanmasında, son soruşturma zamanındaki son soruşturmadan önce görevden ayrılanların ise ayrılma zamanındaki sıfatları esas alınır.
Geçici yetkililer hakkında soruşturma ve kovuşturma mercilerinin saptanmasında yetkili bulundukları yerdeki sıfatları esas tutulur."
Şeklinde düzenlenmiştir.
Gerek Anayasa'nın 154. gerekse Yargıtay Kanunu'nun 1. maddelerine göre, Yargıtayın kuruluş amacı ve genel görevinin, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme mercii olduğu, bu bakımdan Yargıtay Dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapmasının tali ve istisnai bir görev olduğu;
Ceza yargılamasında genel kaide, açılan her dava üzerine ayrı bir yargılama yapılması olup uyuşmazlıklar arasında bağlantı olduğunda, bağlantının mahiyeti icabı, istisnai hükümler doğrultusunda ana kuraldan ayrılarak farklı hareket edilebildiği, CMK'nın 8 ve 11. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, bağlantılı davalar ayrı ayrı görülebileceği gibi istisnai durumlardan biri olan davaların birleştirilmesine karar verebilmek için davalar arasında bağlantı olması, davaların birleştirilmesinde yarar görülmesi, birleştirmenin gerekli olması, birleştirmeye olanak bulunması ve birleştirme yasağının mevzu bahis olmaması gerektiği, kural olarak birleştirmede yarar bulunup bulunmadığının her olayda tetkik ve takdir edilmesinin de o yargılamayı yürüten hâkime ait olduğu;
Keza, Ceza Genel Kurulunun 11.07.2014 tarihli ve 52-354 sayılı kararında da benimsendiği gibi; birleştirme zorunluluğu ya da yasağının olmadığı diğer durumlarda, mahkemelerce görülmekte olan davalar arasında bağlantı olduğu tespit edildiğinde bu davaların birleştirilebileceği, fakat birleştirmenin zorunlu olmayıp tamamen mahkemenin takdirine bırakıldığı, davaların birleştirilmesi hususu, muhakemenin hızlı ve basit bir şekilde sürdürülmesi, muhakeme işlemlerinde gereksiz tekrarların önlenmesi ve bir an evvel maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasının sağlanmasına yönelik olarak benimsenmiş bir kurum olduğundan, Anayasa'nın 141. maddesindeki "davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması" ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkı kapsamında davaların makul sürede görülmesi ilkeleri gözetildiğinde, davaların uzatılması için bir sebep olmaması gerektiği;
2802 sayılı Kanun'un 86. maddesinde, hâkim ve savcıların suçlarına iştirak edenlerin aynı soruşturma ve kovuşturma mercilerine tabi olduklarının düzenlendiği, anılan maddenin komisyon gerekçesinde; hâkim ve savcılarla birlikte suç işleyen veya bunların suçlarına katılanlar hakkında da aynı soruşturma mercilerinin görevli olduğunun belirtildiği;
Yargıtay, bir temyiz mahkemesi olduğundan, ilk derece yargılamasına ilişkin görevi oldukça sınırlı ve istisnai bir durum olup, kanunda belirtilen şahısların belirtilen suçlarına ilişkin olarak yargılama yapabileceği, bu hususta 2802 sayılı Kanun'un 90. maddesinde; birinci sınıfa ayrılmış olanlarla ağır ceza mahkemeleri heyetine dahil bulunan hâkim ve Cumhuriyet savcılarının, görevden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlar nedeniyle Yargıtayın ilgili ceza dairesinde yargılanabileceklerinin belirtildiği, bu kuralın bir istisnasının aynı Kanun'un 86. maddesinde düzenlendiği, buna göre; yukarıda sayılan kişilerin işledikleri suçlara iştirak eden (hâkim veya savcı olmayan ya da birinci sınıfa ayrılmamış hâkim ve savcılar) diğer kişilerin de Yargıtayın ilgili dairesinde yargılanacağı, 2802 sayılı Kanun'un 86. maddesinde "hâkim ve savcıların suçuna iştirak" ifadesinin bulunduğu, bu ifadenin bir neticesi olarak, 86. madde uyarınca Yargıtayın ilgili ceza dairesinde yargılanması gereken kişilere ait yargılama dosyaları ile diğer kişilerle ilgili yargılama dosyalarının 2802 sayılı Kanun'un 86. maddesi uyarınca birleştirilebilmesi için kanun koyucunun bağlantıyı yeterli görmediği, ayrıca iştirak ilişkisinin varlığını da aradığının kabulü gerekmektedir.
B. Kanunun Değerlendirilmesi
Bir temyiz mahkemesi olan Yargıtayın ilk derece yargılamasına ilişkin görevinin oldukça sınırlı ve istisnai olup kanunda belirtilen şahısların görevlerinden doğan veya görevleri sırasında işledikleri suçları kapsaması, bununla birlikte anılan kuralın bir istisnası olarak söz konusu kişilerin işledikleri suçlara iştirak eden (hâkim veya savcı olmayan ya da birinci sınıfa ayrılmamış hâkim ve savcılar) diğer kişilerin de Yargıtayın ilgili dairesinde yargılanacağı düzenlenmesine yer verilmesi, her ne kadar aynı olayda dosyanın sanığı hakkında verilen mahkûmiyet hükümleri istinaf edildiği hâlde kesinleştirme şerhini düzenleyen yazı işleri müdürü sanık ... ve kesinleştirme şerhini onaylayan mahkeme hâkimi ... hakkında ayrı ayrı dava açılıp yargılama yapılmış ise de sanık ...'nın kesinleştirme işlemini yapma, hâkim ...'in ise bu işlemi onaylama şeklindeki eylemlerinin farklı nitelik taşıması, sanıkların birlikte suç işleme kararlarının bulunduğuna ve fiil üzerinde ortak hakimiyet kurduklarına dair dosyaya yansıyan bir delil ve iddia olmaması dolayısyla aralarında iştirak değil bağlantı ilişkisinin bulunması, hâkim ... hakkında Özel Dairece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, itirazın reddine karar verilmek suretiyle Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararından önce 28.03.2023 tarihinde kesinleşmesi ve anılan dosyanın onaylı bir suretinin Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasının arasına alınmasının her zaman mümkün olması dikkate alındığında; Yargıtay 5. Ceza Dairesinin Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin kararının usul ve kanuna uygun olduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.07.2023 tarihli ve 375-337 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.07.2023 tarihli ve 375-337 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.01.2024 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.