Logo

Ceza Genel Kurulu2023/74 E. 2024/306 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK’nın 154/1 ve 154/2. maddelerinde düzenlenen hakkı olmayan yere tecavüz suçlarından ayrı ayrı mı hüküm kurulması yoksa TCK'nın 43. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin bozma kararından sonra toplanan yeni delillere dayanarak ve önceki kararda yer almayan yeni gerekçelerle verdiği karar, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine tevdiine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

DİRENME

KARARI VEREN

YARGITAY DAİRESİ : 8. Ceza Dairesi

MAHKEMESİ :Asliye Ceza

SAYISI : 83-63

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 154/2. maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 154/1, 43/2, 62/1, 52/2 ve 52/4. maddeleri uyarınca 8 ay 10 gün hapis ve 1.040 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının 10 taksit hâlinde ödenmesine ve aynı Kanun'un 50/1-b maddesi uyarınca da 8 ay hapis cezasının suçtan önceki hale getirme seçenek tedbirine çevrilmesine ilişkin Mazgirt Asliye Ceza Mahkemesince verilen 06.02.2014 tarihli ve 1-8 sayılı hükmün, Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesince 02.03.2020 tarih ve 34924-2250 sayı ile;

"Sanığın işgal ettiği dava konusu yerin dosya kapsamında yer alan kadastro bilirkişi raporuna göre şahıs arazisi, orman arazisi ve mera arazisi içinde kaldığının anlaşılması karşısında, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı dikkate alındığında, sanık hakkında büyük bir arazi içinde gerçekleştirdiği eylemi nedeniyle TCK'nın 154. maddesinin 1. ve 2. fıkrası uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden, şahıs ile mera arazisi yönünden TCK'nın 43. maddesi uygulanarak yazılı şekilde hüküm tesisi,

Kabule göre de;

1) Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde TCK'nın 43. maddesi gereğince 8 ay hapis ve 50 gün adli para cezasında 1/4 oranında arttırım yapılırken 10 ay hapis ve 62 gün adli para cezası yerine 63 gün adli para cezası belirlenmek ve TCK'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılması sonucu neticeten 51 gün adli para cezası karşılığı günlüğü 20 TL'den 1020 TL para cezasına hükmedilmesi gerekirken 1040 TL adli para cezasına hükmedilmesi,

2) TCK'nın 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme ise 26.05.2021 tarih ve 83-63 sayı ile bozmaya direnerek, sanığın TCK'nın 154/2. maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 154/1, 43/1-2, 62/1, 50/1-a, 52/1-2-3 ve 52/4. maddeleri uyarınca hapisten çevrilen 5.000 TL ve doğrudan verilen 1.020 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hapisten çevrilen adli para cezasının 10 taksit hâlinde, doğrudan verilen adli para cezasının 4 taksit hâlinde ödenmesine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 307/5. maddesi gereğince de "sanığın kazanılmış hakkı korunarak daha önce hükmedilen 1.040 TL adli para cezasının 10 ay taksit halinde gerçekleştirilmesine ve sanık hakkındaki daha önce hükmedilen 8 ay hapis cezasının TCK’nın 50/1-b maddesindeki seçenek tedbire çevrilmesi şeklinde infazına," karar vermiştir.

Direnme kararına konu bu hükmün de Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.05.2022 tarihli ve 36552 sayılı bozma istekli tebliğnamesi ile dosya, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 22.06.2021 tarihli ve 196 sayılı kararı ile kararına direnilen Yargıtay 19. Ceza Dairesinin kapatılması nedeniyle ve iş bölümü uyarınca Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmiş, CMK'nın 307. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece de 19.12.2022 tarih ve 2028-19189 sayı ile direnme kararı yerinde görülmeyerek Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş, açılanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

II. UYUŞMAZLIK KONUSU VE ÖN SORUN

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında TCK’nın 154/1 ve 154/2. maddelerinde düzenlenen hakkı olmayan yere tecavüz suçlarından ayrı ayrı mı hüküm kurulması yoksa TCK'nın 43. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanması gerektiğinin belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 27. maddesi uyarınca öncelikle; Yerel Mahkeme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.

III. ÖN SORUNA İLİŞKİN BİLGİLER

İncelenen dosya kapsamından;

Yerel Mahkemece sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün dosyayı inceleyen Özel Dairece bozulması üzerine Yerel Mahkemece; "...Sanığın bozma ilamından sonraki ayrıntılı alınan savunmasında, katılanın kendisini şikayet etmeden önce iki yıl kadar önce 2010 yılında işçiler tutup duvarı ördüğünü, bu duvarı kesintisiz bir şekilde yaklaşık 10 gün içinde işçilerin bitirdiğini, kendi arazisinin etrafını bir kere de ördüklerini beyan ettiği, katılanın da bozma ilamından sonra alınan beyanında sanığın söz konusu duvarı bir yıl içerisinde işçi tutarak aralıksız bir şekilde ördüğünü duyduğunu belirtmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanığın bu şekildeki eyleminin tek eylem mi yoksa çok eylem mi olduğunun öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir....Tüm bu bilgiler ışığında sanığın babası adına kayıtlı Mazgirt ilçesi Doğanlı (Kurçik) köyü'nde kain 158 parsel sayılı taşınmazda yer alan evinin etrafına kesintisiz ve aralıksız bir şekilde duvar ve tel örgü çektirme şeklindeki eyleminin hukuki anlamda tek eylem olduğu, bu eylem ile sanığın hem katılan ...'ın babası olan Hüseyin Erdoğan adına kayıtlı 202 nolu parsele 920.44 m² müdahalesi nedeniyle TCK'nın 154/1 maddesinin, hem de Kurkurik köy yoluna (Çarsancak Şosesi'ne) 2626,06 m² müdahale etmesi nedeniyle TCK'nın 154/2 maddesinin oluştuğu ve bu suçların aynı suç olup mağdurlarının farklı olması nedeniyle TCK'nın 43/2 maddesinin uygulanması gerektiği," şeklinde, bozma sonrası toplanan yeni delillere dayanıldığı, ayrıca kabule göre bozmaya konu olmamasına rağmen kısa süreli hapis cezasının önceki hükümden farklı olarak; "sanığın kişilik özellikleri, sosyal ve ekonomik durumu yargılama sürecindeki davranışları" gerekçesi ile TCK'nın 50/1-a maddesi uyarınca 5.000 TL adli para cezasına çevirildiği, bu cezanın da; "sanığın ekonomik ve şahsi halleri ile cezanın miktarı" gerekçesiyle TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca 10 eşit taksit hâlinde ödenmesine karar verildiği, ardından CMK'nın 307/5. maddesi gereğince; "sanığın kazanılmış hakkı korunarak daha önce hükmedilen 1.040,00 TL adli para cezasının 10 ay taksit halinde gerçekleştirilmesine ve sanık hakkındaki daha önce hükmedilen 8 ay hapis cezasının TCK’nın 50/1-b maddesindeki seçenek tedbire çevrilmesi şeklinde infazına," hükmedilmek suretiyle önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurulması suretiyle direnme kararı verildiği anlaşılmaktadır.

IV. GEREKÇE

A. Ön Sorun Konusuna İlişkin Açıklamalar

Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;

a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,

b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,

c) Bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,

d) Önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,

Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.

B. Hukuki Değerlendirme

Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmün, bozma sonrası toplanan yeni delillere dayanmak suretiyle önceki hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçe içermesi nedeniyle Özel Daire denetiminden geçmemiş olan bir konunun ilk kez Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanuni imkân bulunmamaktadır.

Bu itibarla, Yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp yeni hüküm niteliğinde bulunduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.

Ulaşılan sonuç karşısında esas uyuşmazlık konusu değerlendirilememiştir.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Mazgirt Asliye Ceza Mahkemesinin 26.05.2021 tarihli ve 83-63 sayılı kararı yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.10.2024 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.