Logo

Hukuk Genel Kurulu2000/491650 E. 2000/1690 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Doktor kusuru nedeniyle üniversite hastanesi ve doktor hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davasında, adli yargı yerine idari yargının görevli olduğuna dair verilen görevsizlik kararına karşı yapılan itirazın incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Doktor hakkında kişisel kusur iddiasına dayanılarak açılan tazminat davasının adli yargının görev alanına girdiği, idari yargılama usulü kanunu gereğince idare mahkemelerinde gerçek kişiler aleyhine dava açılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 3.Hukuk Mahkemesi'nce görevsizliğe dair verilen 1.11.1999 gün ve 1999/553-775 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'nin 17.1.2000 gün ve 1999/11236 E. 2000/79 K. sayılı ilamiyle;

(....1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;davacıların desteğine, üniversite hastanesinde uygulanan tedaviden sonuç alınamayarak ölmüş olmasında, doktor kusuru bulunduğu gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat istenmiştir. Mahkemece hem görevli idare hem de gerçek kişi doktor yönünden idari yargının görevli olduğuna karar verilmiş ve bu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Yukarıda açıklandığı gibi,tedavide doktor kusuru bulunduğu iddiası ile üniversite idaresi ve gerçek kişi olan doktor birlikte dava edilmişlerdir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre idare mahkemelerinde ancak ilgili idare kurumu dava edilebilir.Bu yasal düzenlemeye göre gerçek kişiler aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamaz. Bu durumda gerçek kişi doktor aleyhine açılmış olan davalı içinde görevsizlik kararı verilmiş olması doğru değildir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde her iki davalı içinde görevsizlik kararı verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davalılardan Prof.Dr.Ö... O.. hakkında dava dilekçesindeki açıklamalar değerlendirildiğinde kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılmasına,bu yöndeki savın inceleme görevinin adli yargıya ait bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 15.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.