Logo

Hukuk Genel Kurulu2006/7454 E. 2006/12240 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Malullük aylığı alan davacının, kontrol muayenesi sonucu aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Kanun'un 56. maddesi gereğince, malullük tespitine ilişkin itirazlarda öncelikle SSYS Kurulu'ndan rapor alınması, itiraz halinde ise Tıp Fakültesi uzmanlarından oluşan bir kurulun değerlendirmesi gerekirken, mahkemece bu prosedüre aykırı şekilde Adli Tıp Kurumu raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Davacı, malullük aylığının kesImesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile aylıkların kesildiği tarihten itibaren tespitine, yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Dava, hukuki nitelikçe; davca sigortalıya 03.08.2000 günlü sağlık kurulu raporuna dayanılarak 01.09.2000 tarihi itibariyle Bağ-Kur'ca, 1479 sayılı Kanun'a göre, iki yıl sonra kontrol şartı ile bağlanmış bulunan malullük aylığının, sonradan kontrol

muayenesi üzerine 01.08.2002 tarihinden başlayarak 23.05.2003 tarihinde kesildiği ancak, renal transplantasyon ve diabetus mellutis hastalığı nedeniyle 2/3 oranındaki çalışma gücü kaybının devam ettiğinden bahisle, aksine Kurum işleminin iptali ile malullük aylığının kesildiği tarihten itibaren Bağ-Kur'ca yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.

Davanın yasal dayanağını teşkil eden 1479 sayılı Kanun'un 28. maddesinin, kontrol tarihi itibariyle yürürlükte bulunan hükmüne göre; bu kanun uygulamasında çalışma gücünün en az 2/3'ünü yitirdiği tespit edilen sigortalılar malul sayılmakta olup, sigortalının hangi hallerde çalışma gücünün en az 2/3'ünü yitirmiş sayılacakları ise, SSSİ Tüzüğü'ndeki esaslara göre belirlenecektir. Yine aynı Yasa'nın 56. maddesi hükmü kapsamında; malullük halinin tespitinde; Sağlık Bakanlığı, SSK, Üniversiteler ya da Kamu İktisadi Teşebbüslerine ait hastanelerin sağlık kurullarınca verilecek raporlarda belirtilen hastalık ve arızalar esas alınacağı gibi, malullük istemlerine ilişkin olarak Kurum Sağlık Kurulu'nca verilen karara, ilgililer tarafından itiraz edilmesi halinde de, SSYS Kurulu'nca itirazın değerlendirilmesi gerekmektedir.

Davaya konu olayda da; 01.09.2000 tarihi itibariyle kendisine, Bağ-Kur'ca 1479 sayılı Kanun'a göre malullük aylığı bağlanan, ancak, aynı Yasa'nın 32. maddesi hükmü gereğince yapılan kontrol muayenesi sonucu malullük halinin kalktığının belirlendiğinden bahisle 01.08.2002 tarihinden başlayarak malullük aylığı kesilen davacının; Kurum Sağlık Kurulu'nca verilmiş olan, "sigortalının 2/3 oranında işgücünü kaybetmiş durumda sayılmasını gerektiren bir bulgu mevcut olmadığına" ilişkin raporuna karşı dava açmak suretiyle itiraz ettiği olgusu gözetilerek, 1479 sayılı Kanun'un 56. maddesinde öngörülen yasal prosedür kapsamında, öncelikle SSYS Kurulu'ndan rapor alınmalı; bu rapora da davacının itiraz etmesi halinde ise, Tıp Fakültelerinin konuya ilişkin bilim dalı uzmanlarından oluşan Kurul'dan, özellikle Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü'nde öngörülen esaslar çerçevesinde bu itirazın değerlendirilmesi sağlanmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.

Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, davacı sigortalının, kontrol muayenesi tarihinde ve sonrasında çalışma gücünü en az 2/3 oranında yitirip yitirmediği olgusunu, 1479 sayılı Kanun'daki yasal düzenlemeye aykırı biçimde özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre irdeleyen ve belirtilen nedenle yetersiz bulunan Adli Tıp Kurumu raporuna dayanılarak, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 05.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.