"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "istirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 11.5.2005 gün ve 2005/704-265 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12.4.2006 gün ve 2005/7773-2006/3807 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, menfi tespit ve istirdat istemiyle açılmış; sonradan ıslah yoluyla 3.950.767.000 TL. nin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Yerel Mahkemece verilen; davanın kısmen kabulüne, 687 YTL.(687.000.000 TL.) nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair 11.5.2005 günlü karar, davacı vekilince ve katılma yoluyla da davalı vekilince temyiz edilmiş, Özel Daire, kararı davalı yararına bozmuş, Yerel Mahkeme önceki kararında direnmiştir.
Direnme kararı davacı vekilince temyiz edilmemiş; sadece davalı taraf temyiz yoluna başvurmuştur.
21.7.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.7.2004 tarih ve 5219 sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"; yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427/2. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL. olarak değiştirmiş, sonraki yıllarda 5219 ve 5236 sayılı Kanunlarda öngörülen katsayılar çerçevesinde miktarlar giderek artmıştır. Buna göre, direnme kararının verildiği 28.12.2006 tarihinde temyiz (kesinlik) sınırı 1.090 YTL (1.090.000.000 TL) dir.
Tamamı dava edilen bir alacağın kısmen kabulüne karar verilmesi halinde, temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde, kabul ve reddedilen miktarlar esas alınır (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, madde 427/4).
Somut olayda, Yerel Mahkemece hüküm altına alınan alacak tutarı (687 YTL), yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, davalı tarafın direnme kararını temyiz etme hakkı yoktur. Davacı tarafın hükmü temyiz etmemiş olması nedeniyle davalının katılma yoluyla temyiz yoluna başvurması da mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davalı tarafın temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine, 18.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.