Logo

Hukuk Genel Kurulu2014/1297 E. 2016/1003 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhalenin feshi talebinin reddine dair verilen icra mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz üzerine direnme kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki bulunması ve gerekçeli kararın tefhim edilen kısa karara uygun olmaması, usul hükümlerine aykırılık oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki "ihalenin feshi" isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda; Isparta İcra Hukuk Mahkemesince talebin reddine dair verilen 29.01.2013 gün ve 2013/7 E- 2013/57 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçi borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 10.06.2013 gün ve 2013/12838 E.- 2013/21751 K. sayılı ilamı ile;

(...Alacaklı tarafından başlatılan icra takibine karşı borçlu vekili 03.01.2013 tarihli icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece dosya üzerinden istem reddedilerek, borçlu hakkında ihale bedelinin %10'u tutarında para cezasına hükmedildiği anlaşılmıştır.

İİK'nun 134/2.maddesinde; "ihalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren 20 gün içerisinde duruşma yapar ve taraflar gelmese bile icap eden kararı verir" hükmüne yer almaktadır.

Somut olayda, mahkemece, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verildiği görülmektedir.

O halde, mahkemece, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca duruşma açılarak tarafların delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan maddeye aykırı şekilde dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir,...)

gerekçesiyle karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Talep, ihalenin feshi istemine ilişkindir.

Mahkemece, ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmiştir.

Şikayetçi borçlu vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.

Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; direnme kararını şikayetçi borçlu vekili temyiz etmiştir.

Hukuk Genel Kurulunda uyuşmazlığın esasının görüşülmesinden önce, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığı hususu ön sorun olarak ele alınmıştır.

Yerel Mahkemece direnmeye yönelik kısa kararda “Mahkememizin 29/01/2013 tarihli 2013/7 esas 57 karar sayılı ilamında DİRENİLMESİNE, ihalenin feshi talebinin REDDİNE,…”şeklinde hüküm kurulduğu halde, direnmeye yönelik gerekçeli kararda, “-Mahkememizin 29/01/2013 tarihli 2013/7 esas 57 karar sayılı ilamında DİRENİLMESİNE, ihalenin feshi talebinin REDDİNE,…”denildikten sonra, ”…ihale bedeli olan 65.200,00 TL'nin %10'u 6.520,00 TL para cezasının davacıdan tahsiline,…”yazılmak suretiyle hüküm oluşturulmuştur.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu 294/3 maddesi uyarınca kararın tefhimi her halde HMK 297/2 maddesinde belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur”.

Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlış da olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak Yargıtay yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Bu aykırılık kamu düzenine ilişkin olup diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma sebebi olduğu ise, 10.04.1992 gün 1991/7-4 E.K. sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı gereğidir.

Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, tefhim edilen kısa karara uygun gerekçeli karar ve buna uygun hüküm oluşturmak olup, buna aykırı direnme kararı usul yönünden bozulmalıdır.

SONUÇ: Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre şikayetçi borçlu vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.