"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “işçilik alacakları” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri 2. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.03.2013 gün ve 2012/189 E., 2013/150 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 18.03.2014 gün ve 2013/7935 E.-2014/6421 K. sayılı kararı ile;
"…Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacıya hak etmiş olduğu ikramiye ve ilave tediye alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, söz konusu alacakların hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının ikramiye uygulamasına son verilmesi sebebiyle ikramiye alacağı bulunmadığını, yine davalı şirketin niteliği itibariyle davacının ilave tediye alacağına hak kazanamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
İlave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun ile düzenlenmiştir. Anılan Kanun'un 1. maddesinde devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkça belirtilmiştir. Buna göre, sermayesinin yarısından fazlası devlete ait olan şirket ve kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlarda çalışan ve 4857 sayılı İş Kanunu'ndaki tanıma göre işçi sayılan herkes bu alacaktan yararlanacaktır.
Somut olayda, davalı şirketin ana sözleşmesinde 522 hissenin TSE'ye, 478 hissenin ise Sojuztest'e ait olduğu, buna göre kuruluşta şirketin %52 hissesine TSE'nin sahip olduğu; 29.04.2010 tarihli hisse devri ile şirketin 7.056 hissesinin TSE'ye, 6.883 hissesinin Rostest Moskova'ya ve 461 hissesinin TOBB'a ait olduğu, bu hisse devri ile TSE'nin 61 hissesini TOBB'a devrettiği ve bu tarihten itibaren şirketin %49 ortağı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, TSE'nin, davalı şirketin kuruluş aşamasından hisse devrinin yapıldığı 29.04.2010 tarihine kadar %52 hisseye sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda, davacının 29.04.2010 tarihine kadar ilave tediye alacağına hak kazandığı ortadadır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, mahkemece, 01.03.2012 tarihine kadar ilave tediye alacağı hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…"
gerekçesiyle karar oyçokluğuyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından, Türk Standartları Enstitüsünün davalı şirketteki hisselerinin bir kısmını Türkiye Odalar Borsalar Birliği’ne devretmesi sonucu davalı şirketteki hissesinin %49’a düşmesinin, davacının hisse devir tarihinden sonra ilave tediye alacağının bulunmayacağı anlamına gelmediği, keza Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nin de ilave tediye ödemesi gereken kuruluş olduğu, 5174 sayılı Türkiye Odalar Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 4. maddesinde odaların, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğunun belirtildiği, devir tarihinden sonraki dönem için de davacının ilave tediye alacağı bulunduğu, bu nedenle yerel mahkeme direnme kararının onanması gerektiği ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.02.2017 gününde yapılan ikinci oylamada oyçokluğu ile karar verildi.