"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki "kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.09.2012 gün ve 2011/677 E.- 2012/306 K sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 25.02.2013 gün ve 2012/25454-3022 E. K. sayılı ilamı ile
(…Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, usulüne uygun şekilde kamulaştırma yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davaya konu taşınmazın, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/824 esas, 1989/964 karar sayılı kararı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, tapu malikleri ... ile Hasan kızı Safiye’ye kamulaştırma evrakının ilanen tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tapu maliklerine usulüne uygun geçerli bir kamulaştırma tebligatı bulunmadığından taşınmazda kesinleşmiş bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceğinden taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığının kabulü gerekir.
Bu itibarla davacılar murisleri ... ile ...’in tapu malikleri ... ve Hasan kızı Safiye ile aynı kişiler olup olmadıkları araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddedilmesi,
Doğru görülmemiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek kararın süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; davacılar vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan nedenlerle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozmadan sonra 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun'un 22. maddesi ile eklenen 2942 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin "Mahkemece idare adına tescil kararı verilen kamulaştırmalarda tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılır." hükmüne dayanılarak direnme olarak adlandırılan 11.10.2013 günlü karar verilmiş; hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir. (6100 s. HMK 373. mad., Mülga 1086 s. HUMK.429 mad.)
Bir başka anlatımla; mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek yeni bir inceleme yaparak, gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
Somut olayda ise; mahkeme, geçerli bir kamulaştırma tebligatı bulunmadığından taşınmazda kesinleşmiş bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceğinden kamulaştırmasız el atıldığının kabulü gerektiği ve yapılacak araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine ilişkin bozma kararından sonra, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanunun 22. maddesi ile eklenen 2942 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesine dayalı gerekçelerle direnme olarak adlandırdığı kararı vermiştir. Mahkemenin kararı, bozmadan sonra yürürlüğe giren yeni bir yasal düzenlemeye dayalı olup, anılan yasal düzenleme de Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 gün 2013/95 E, 2014/176 K sayılı kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı 13.03.2015 gün 29294 sayılı Resmi Gazetede yayımlandıktan 6 ay sonra 14.09.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Hal böyle olunca; mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu karar usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmayıp; tamamen yeni bir inceleme ve gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğindedir.
Bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi ise, Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir. Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 5.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.