Logo

Hukuk Genel Kurulu2017/1130 E. 2017/953 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü takibe konu edilen bonodan dolayı açılan menfi tespit davasının asliye hukuk mahkemesinde mi yoksa asliye ticaret mahkemesinde mi görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin Hukuk Genel Kurulu'na sunduğu dilekçenin usulüne uygun bir temyiz dilekçesi olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak temyiz harç ve giderlerinin yatırılmamış olması nedeniyle dosyanın temyiz incelemesinin yapılabilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kesinleşmiş görevsizlik kararlarına ilişkin Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.10.2015 gün ve 2015/12436-9846 E.K. sayılı kararı ile yargı yerinin belirlenmesi üzerine Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince önceki kararda direnilmiştir.

Davacı vekili “mahkemenin direnme kararı doğrultusunda görevli mahkemenin tespiti için dosyanın Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesi” istemli dilekçe vermiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Davacı vekili (Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dilekçe ile) müvekkilinin, dava dışı kişi tarafından satın alınan binek otomobilin borcu için bono düzenlediğini, ancak yapılan ödemeye rağmen iade edilmeyen bonoya dayalı olarak girişilen icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili bononun illetten mücerret olduğunu ve sözü edilen ödemelerin bonolara karşılık yapılmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.

Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesince dava konusunun bono olduğu gerekçesiyle ve Türk Ticaret Kanunu’nun 4 ve 5 inci maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, dava şartı eksikliği (HMK.m.115/2) nedeniyle davanın usulden reddine ve kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş;

Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince tarafların tacir, işin de ticari nitelikte olmaması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.

Kararların kesinleşmesi üzerine Özel Dairece uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bonodan kaynaklandığı, aynı Yasanın 4/1-a maddesi hükmü gereğince ticari dava niteliğinde olduğu belirtilerek Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

Mahkemece görevsizlik kararındaki gerekçeler genişletilerek direnme kararı verilmiştir.

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü takibe konu edilen bonodan dolayı açılan menfi tespit davasının incelenmesi görevinin asliye hukuk mahkemesinde mi, asliye ticaret mahkemesinde mi olduğu hususunda oluşan yargı yeri belirlenmesi kararına direnilip direnilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında uyuşmazlık konusunun incelenmesinden önce davacı vekilince Hukuk Genel Kuruluna hitaben sunulan dilekçenin usulüne uygun bir temyiz dilekçesi sayılıp sayılmayacağı ve bu dilekçe üzerine temyiz incelemesi yapılıp yapılmayacağı hususu önsorun olarak görüşülmüştür.

Direnme kararı 13.04.2016 günlü olup, kararın temyizine ilişkin incelemenin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre yapılacağı tabiidir. Anılan Kanunun 364 üncü maddesinde temyiz dilekçesinin hangi unsurları içereceği belirtilmiştir; öte yandan temyiz isteyen kimsenin 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun I sayılı cetvelinde gösterilen temyiz harçları ile gerekli temyiz giderlerini de yatırması ve dilekçesini UYAP sistemine kaydettirmesi gerekir.

Somut olayda davacı vekilince sunulan dilekçenin UYAP sistemi üzerinden ve süresi içinde sunulduğu anlaşılmış fakat gerekli harçların yatırılmadığı görülmüştür. Diğer taraftan dilekçede temyiz talebinin açıkça yazılı olmadığı ve istemin "mahkemenin direnme kararı doğrultusunda görevli mahkemenin tespiti için dosyanın Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesi"nden ibaret olduğu saptanmıştır.

Gelinen noktada mahkemece verilmiş ve Yargıtay'ın yargı yeri belirlenmesine yönelik kararı üzerine bir direnme kararının bulunduğu ve bu çerçevede mahkemenin dava dilekçesini görevsizlik nedeniyle reddi suretiyle dosyadan el çektiği tartışmasızdır. Bu haliyle dosyanın tekrar ele alınabilmesi için Yargıtay müdahalesinin gerektiği ve bunun için de bir temyiz talebinin bulunması gerekliliği ortadadır. Açıklanan nedenle davacı vekilinin bu dilekçesinin "temyiz dilekçesi" sayılması ve kararın temyizi için gerekli diğer unsurların; başka bir deyişle harç ve masraf yatırılması işlemlerinin tamamlanması gerekmektedir.

Belirtilen duruma göre temyiz harç ve giderlerinin yatırılması için gereğinin yapılması için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Davacı vekilinin Hukuk Genel Kuruluna hitaben verdiği dilekçenin temyiz dilekçesi olduğunun kabulü ile buna ilişkin harç ve masrafların yatırılması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.