Logo

Hukuk Genel Kurulu2017/1537 E. 2021/1468 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay'ın bozma kararına karşı verilen direnme kararının usulüne uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, ilk karardan farklı bir hüküm kurulmaması ve HMK'nın 294 ve 297. maddelerine uygun gerekçeli karar yazılması gerekirken, ilk karardaki hüküm fıkrasının aynen tekrar edilmesi ve usule uygun bir gerekçe yazılmaması nedeniyle direnme kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

1. Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin 14.02.2013 tarihli ve 2011/2711 E., 2013/186 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 03.06.2014 tarihli ve 2014/4664 E., 2014/7244 K. sayılı kararıyla bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği görüşüldü:

4. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümler, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.

5. Tarafların hükme konu dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.

6. Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlükte olan 429. maddesine göre bozma kararı üzerine kendiliğinden tarafları duruşmaya davet eden mahkeme, tarafları dinledikten sonra Yargıtay bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verecektir.

7. Mahkeme bozma kararına uyduktan sonra bu karardan dönemeyeceği gibi, direnme kararı verdikten sonrada ilk karardan farklı bir karar veremez. Gerekçe genişletilebilir ise de verilen hükmün ilk karardan farklı olmaması zorunludur.

8. Nitekim aynı ilkelere Hukuk Genel Kurulunun 16.12.2020 tarihli, 2020/23-112 E., 2020/1046 K., 02.04.2019 tarihli, 2017/(7)22-2156 E., 2019/390 K., 24.12.2014 tarihli, 2013/12-1412 E., 2014/1083 K. sayılı kararında da yer verilmiştir.

9. Bu açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesine gelince, mahkemece 14.02.2013 tarihli ve 2011/2711 E., 2013/186 K. sayılı kararda “…Davanın kısmen kabulüne, Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2009/1951 sayılı dosyasında 20.536,00 TL asıl alacak, 965,34 TL işlemiş faiz, 16.179,74 TL cezai şart, 438,00 TL damga vergisi toplamı 38.119,08 TL’ye yönelik itirazın iptaline, fazlaya ilişkin kısmın reddine, asıl alacak likit ve muayyen olduğundan asıl alacağın % 40 ı 8.211,4 TL inkar tazminatının davalıdan tahsiline , taşınmaz yargılama sırasında tahliye edilmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş iken kararın Özel Dairece bozulmasından sonra verilen direnme kararında “…Davanın kısmen kabulüne Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2009/1951 sayılı dosyasında 21.536,00 TL asıl alacak 964,34 TL işlemiş faiz 16.179,74 TL cezai şart 438,00 TL damga vergisi toplamı 38.119,08 TL'ye yönelik itirazın iptaline fazlaya ilişkin talebin reddine.

Asıl alacak likit ve muayyen olduğundan takip tarihinde yürürlükte bulunan İİK 67 maddesi uyarınca asıl alacağın %40'ı 8.211,4 TL inkar tazminatının davalıdan tahsiline.

Taşınmaz yargılama sırasında tahliye edilmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.

10. Oysa direnme kararı verildikten sonra mahkemece yapılması gereken, uyulan bozma nedenleri dışında HMK'nın 294 ve 297. maddelerine uygun şekilde, verilen ilk karar gibi hüküm fıkrası oluşturmak ve buna uygun gerekçeli karar yazmaktır. Bu nedenle usule uygun bir direnme kararının varlığından bahsedilemez ve bu durum re’sen gözetilmelidir.

11. Açıklanan nedenlerle usulüne uygun bir direnme kararından söz etmek mümkün değildir.

12. Hâl böyle olunca usulüne uygun olmayan direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Direnme kararının 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince usulden BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Aynı Kanun’un 440. maddesi uyarınca kararın tebliği tarihinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.