"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.05.2015 tarihli ve 2014/282 E., 2015/395 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 03.05.2016 tarihli ve 2015/16137 E. 2016/8174 K. sayılı ilamı bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Mahkemece verilen hüküm, temyiz edilmesi üzerine yukarıda başlıkta belirtilen karar ile bozulmuştur. Bozma üzerine mahkemece kararda direnilmiş, direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme kararları, yapıları gereği, kanunun hukuka uygunluk denetimi yapmakla görevli kıldığı Yargıtay dairesinin denetimi sonucunda hukuka aykırı bularak, gerekçesini açıklamak suretiyle bozduğu bir yerel mahkeme kararının aslında hukuka uygun bulunduğuna, dolayısıyla bozmanın yerinde olmadığına ilişkin iddiaları içerdiklerinden, o iddiayı yasal ve mantıksal gerekçeleriyle birlikte ortaya koymak zorunda olduğu gibi, direnilen ve uyulan kısımları da kalem kalem net ve birbirine uygun bir biçimde içermelidir.
Nitekim, aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.03.2008 tarihli ve 2008/15-278 E., 2008/254 K.; 21.10.2009 tarihli ve 2009/9-397 E., 2009/453 K.; 07.05.2014 tarihli ve 2013/4-1121 E., 2014/626 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Bu genel açıklamaların ışığında somut olaya gelince, yerel mahkemece bozulan ilk kararında;
“…ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
24.780-USD alacağın 7.080-USD sinin 22.11.2004 dava tarihinden, 17.700-USD' sinin ıslah ve birleşen dava tarihi 13.09.2005 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca USD cinsi 1 yıllık mevduata kamu bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, (TBK 99/2)
Fazla talebin REDDİNE,” şeklinde karar verilmesine karşılık, direnme olarak adlandırılan kararında;
“…ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-) 24.750-USD alacağın 7.080-USD 'sinin 22.11.2004 dava tarihinden, 17.700-USD 'sinin ıslah ve birleşen dava tarihi 13.09.2005 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca USD cinsi 1 yıllık mevduata kamu bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ÖDENMESİNE, (TBK 99/2)
Fazla talebin REDDİNE,” karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, bozulan ilk karar ile direnme kararı arasında farklılık bulunduğundan yerel mahkemece usule uygun direnme hükmü kurulması için, işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin kararın usulden bozulması gerekmiştir.
S O N U Ç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle usulden BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 20.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.