Logo

Hukuk Genel Kurulu2017/325 E. 2020/758 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin vekalet ücretine hükmettiği kararda, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kısa kararda vekalet ücretinin Kordon ... Ltd. Şti.'nden alınarak karşı tarafa verilmesine karar verildiği halde, gerekçeli kararda vekalet ücretinin ...'den alınarak karşı tarafa verilmesine karar verildiğinden, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu ve bu çelişkinin kamu düzenine ilişkin olup re'sen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

1. Taraflar arasındaki "şikâyet" talebinden dolayı yapılan inceleme sonunda; İzmir 9. İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen borçlu ...’in talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, borçlu Kordon Laboratuar Röntgen Odyo Tarama Özel Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’nin talebinin reddine ilişkin 13.11.2014 tarihli ve 2014/613 E., 2014/663 K. sayılı kararın incelenmesi borçlular vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 15.06.2015 tarihli ve 2015/6553 E., 2015/16500 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan inceleme sonunda; mahkemece borçlu ... yönünden önceki kararda direnilmiş, mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

2. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü:

3. Mahkemece, kısa kararda; “…6- 600,00TL vekalet ücretinin şikayetçi Kordon...Ltd. Şti'nden alınarak karşı tarafa verilmesine,…” karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda: “… 6-600,00TL vekalet ücretinin şikayetçi ...' den alınarak karşı tarafa verilmesine…” şeklinde hüküm kurularak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur.

4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi" başlıklı 294. maddesi;

(1) Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.

(2) Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.

(3) Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur…’’ şeklinde düzenlenmiştir.

5. Aynı Kanun’un 297. maddesinin 2. fıkrası gereğince de; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.

6. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak Yargıtay yoluna başvurulması ve kararın bozulması hâlinde düzeltilebilir. Bu aykırılık kamu düzenine ilişkin olup diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma sebebi yapılması ise, 10.04.1992 tarihli ve 1991/7-4 K. sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı gereğidir.

7. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, tefhim edilen kısa karara uygun gerekçeli karar ve buna uygun hüküm oluşturmak olup, usulüne uygun direnme hükmü kurulması için işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin kararın usulden bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince usulden BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na 5311 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile eklenen "Geçici madde 7" atfıyla uygulanmakta olan aynı Kanunun 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.