Logo

Hukuk Genel Kurulu2017/810 E. 2017/1098 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmadan verilen direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıya ilk karar, bozma kararı, direnme kararı ve direnme kararını temyiz dilekçesinin tebliğ edilmemesi, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlali olarak değerlendirilerek dosyanın, davalıya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca usulüne uygun tebligat yapıldıktan ve HUMK’nın 432. ve 433. maddeleri uygulandıktan sonra tekrar Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmek üzere, yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.03.2012 gün ve 2010/205 E., 2012/73 K. sayılı kararın davalılardan ..., Enver Özcan ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 19.12.2012 gün ve 2012/10122 E., 2012/19164 K. sayılı kararı bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir.

Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.

Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkının, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil, yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp, yargılamada yer alan diğer kişilerin (tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme, yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itiraz edebilmelerini ve davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.

Dosya kapsamından Av. ...’nun yargılamanın başında tüm davalıların vekili iken 07.09.2011 tarihli celsedeki beyanı ile davalılardan ...’ın vekilliğinden çekildiği, davalı asile bu durumun tebliğine ilişkin belgede davalının “Alipaşa Mahallesi Cumhuriyet Caddesi Karagöz Paşa İşhanı K:1/2 Merkez/Kütahya” adresine çıkan tebliğin bu adresten sevk ile “Atatürk Bulvarı Palmiye Apt.” açıklaması ile bir başka adreste çalışanına tebliğ olunduğu, buna rağmen daha sonra çıkan tebligatların Karagöz Paşa İşhanı adresine gönderildiği ve iade dönmesi üzerine Tebligat Kanununun 35. maddesi çerçevesinde işlem yapıldığı anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, davalı ...’a ilk karar, bozma kararı, direnme kararı, direnme kararını temyiz dilekçesinin tebliğ edilmemesinin bilgilenme/bilgilendirme hakkının, bir başka deyişle adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Yapılan açıklamalar karşısında davalı ...’ın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki yerleşim adresi araştırılarak bu adrese Tebligat Kanununun 21/2 maddesi hükmünce ilgili belgelerin tebliği sağlanmalı, HUMK’un 432. maddesi çerçevesinde yasal süre beklenildikten sonra ve direnme kararının bu davalı tarafından temyiz edilmesi halinde HUMK’un 433. maddesi çerçevesinde işlem yapıldıktan sonra dosya yeniden Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmelidir.

Açıklanan nedenlerle eksiklik giderildikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.