"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki "memur işleminin iptali" isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Kocaeli 1. İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen şikâyetin reddine ilişkin karar şikâyetçi üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir.
2. Direnme kararı şikâyetçi üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Şikâyetçi Üçüncü Kişi İstemi:
4. Şikâyetçi üçüncü kişi vekili şikâyet dilekçesinde; Kocaeli 7. İcra Müdürlüğünün 2014/8512 E. sayılı dosyası üzerinden borçlu adına kayıtlı aracın 7.500TL'ye satıldığını, icra müdürlüğünce satış bedelinin dosya borcunun tamamını karşılamadığı ve söz konusu araçtan kaynaklanan motorlu taşıtlar vergisinin (MTV) rüçhanlı alacak olmaması sebebiyle para kalmadığının bildirildiğini, MTV’nin rüçhanlı olmadığından bahisle mevzuata aykırı olarak sıra cetveline dâhil edilmediğini, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un (6183 sayılı Kanun) 21. maddesi ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 206. maddesi birlikte değerlendirildiğinde MTV’nin satılan aracın aynından doğan amme alacağı olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğü tarafından 27.03.2015 tarihinde düzenlenen sıra ve derece kararının iptalini talep etmiştir.
Şikâyet Olunan Cevabı:
5. Şikâyet olunan vekili cevap dilekçesinde; söz konusu aracın uzun zamandır otoparkta olduğunu, araç nedeniyle müvekkiline avans verilmediği gibi yediemin ücretinin de ödenmediğini, muhafaza masraflarının satış bedelinden öncelikle karşılanması gerektiğini, İİK’nın 138. maddesine göre muhafaza ve satış masrafı gibi bütün alacaklıları ilgilendiren masrafların satış bedelinden öncelikle ayrılarak ilgilisine ödenmesi gerektiğini, şikâyetçi kurumun alacağının yediemin ücreti alacağından sonra geldiğini, müvekkili şirket tarafından işletilen otoparkın özel otopark olduğunu ve Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ kapsamındaki yerlerden olmadığını belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
6. Kocaeli 1. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 06.05.2015 tarihli ve 2015/243 E., 2015/273 K. sayılı kararı ile; davalı tarafından borçlu hakkında yedieminlik ücretinden kaynaklanan borç nedeniyle hesaplanan 15.000TL alacağın tahsili amacıyla rehnin paraya çevrilmesi yoluyla gerçekleştirilen takipte borçluya ödeme emrinin 27.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği, takibin itirazsız kesinleştiği, alacaklının 23.12.2014 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak borçlu adına kayıtlı aracın satılarak paraya çevrilmesini talep ettiği, aracın 7.500TL bedelle satışının gerçekleştirildiği ve satışın itirazsız kesinleştiği, Kocaeli 7. İcra Müdürlüğü tarafından 27.03.2015 tarihli sıra cetveli kararında "Para artmadığından ve rüçhanlı alacak olmaması nedeniyle MTV borcunun ödenmesine yer olmadığına" karar verildiği, İİK’nın 138/2. maddesinde, haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masrafların satış tutarından öncelikle alınacağının düzenlendiği, yediemin ücretinin de muhafaza masrafı olduğundan satış bedelinden öncelikle ödeneceği, rehine konu aracın satış bedelinin anılan muhafaza masraflarını dahi karşılamadığından 27.03.2015 tarihli sıra cetveli kararında bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikâyetçi üçüncü kişi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 28.03.2016 tarihli ve 2015/5162 E., 2016/1903 K. sayılı kararı ile;
“…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- İcra Müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunana ait yedieminlikten kaynaklanan alacağın İİK'nın 138. maddesi kapsamında öncelik taşıdığı için mahcuz aracın satışından elde edilen tüm bedelin şikayet olunana verilmesi cihetine gidilmişse de ihale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ'in 3. maddesinde mahcuz aracın günlük muhafaza ücreti belirlenmiş, 4. maddesinde ise alınacak bedelin azami haddi tespit edilmiştir. İcra Mahkemesinde anılan tebliğ uyarınca sıra cetvelinde muhafaza bedeli kapsamında belirlenen ve öncelikle ödenen bedelin anılan tarifeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği denetlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile sonuca varılması yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir,…’’ gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. Kocaeli 1. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 28.07.2016 tarihli ve 2016/306 E., 2016/397 K. sayılı kararı ile; önceki karar gerekçesi yanında, Özel Dairenin bozma kararı doğrultusunda yapılacak yargılamanın, İİK’nın 142. maddesindeki “...itiraz alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip, yalnız sıraya dahilse şikayet yoluyla icra mahkemesine arz olunur.” hükmü nedeniyle borcun esasını yargılamanın ve sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olup olmadığının buna göre değerlendirilmesi niteliğinde olduğundan, mahkemenin görev kapsamını aşacak şekilde olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde şikâyetçi üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, şikâyetçi kurumun MTV alacağının rüçhanlı alacak olduğu yönündeki sıra cetveline şikâyet istemli eldeki davada, mahkemece Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ uyarınca, öncelikli ödenen bedelin tarifeye uygun olup olmadığı denetlendikten sonra varılacak sonuca göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
12. İcra ve İflas Kanunu’nun “Sıra cetveli” başlıklı 140. maddesine göre; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemiye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.
Alacaklılar 206. madde mucibince iflas hâlinde hangi sıraya girmeleri lazım geliyorsa o sıraya kabul olunurlar.
Bununla beraber ilk üç sıraya kayıt için muteber olan tarih haciz talebi tarihidir”
Aynı Kanun’un 141. maddesi uyarınca “Sıra cetvelinin birer sureti icra dairesi tarafından alakadarlara tebliğ edilir".
13. İcra ve İflas Kanunu’nun “Cetvele itiraz” başlıklı 142. maddesi; “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.
Dava basit muhakeme usuliyle görülür.
İtiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla icra mahkemesine arz olunur”.
Aynı Kanun’un 138/2 maddesi ise; “…Haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır…” .
şeklinde düzenlenmiştir.
14. Açıklanan bu yasal düzenlemeler ile İİK’nın 100 ve 101. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması hâlinde yapılan satış sonucu elde edilen satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi durumunda icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerekir. Sıra cetvelinde aynı derecede hacze iştirak etmiş olan (m. 100-101) bütün alacaklılar, alacak miktarları ve faizleri ile gösterilir. Bu alacaklıların her biri belli bir sıraya girer. Bu sıra, İİK’nın 206. maddesinde gösterilmiştir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara, 2013, s. 730, 732,733).
15. Sıra cetveli, satış bedelinden alacakları ödenecek kimselerin ve bunların alacaklarının İİK’nın 206. maddesi uyarınca imtiyaz durumlarının ve hangi sıraya dâhil olduklarının tespiti amacıyla düzenlenir. Böylece hangi alacakların öncelikle ödeneceği, hangi mahiyetteki alacakların hangi sıraya kaydedileceği sıra cetveli yapılması ile belirlenmiş olur. İİK’nın 206 ve 207. maddelerine göre sıra cetvelinin nasıl düzenleneceği İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 59. maddesinde gösterilmiştir.
16. Yönetmeliğin 59. maddesi uyarınca alacaklıların ad ve soyadları, talep edilen, kabul ve reddedilen para miktarlarının, alacak hakkındaki kararın ne olduğu ve hangi sıraya kabul edildiği yazılır. İİK’nın 141. maddesi gereğince de sıra cetvelinin birer suretinin icra dairesi tarafından alakadarlara tebliğ edilmek suretiyle alacaklılara itiraz etme imkânı sağlanmaktadır.
17. İcra Müdürlüğünce sıra cetveli yapılmaması hâlinde bu husus, İİK’nın 16. maddesinin 2. fıkrasına göre bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan alacaklılar icra mahkemesine şikâyet yolu ile başvurarak aynı Kanun’un 17. maddesinin 2. fıkrasına göre sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesini talep edebilirler. Nitekim aynı ilkelere Hukuk Genel Kurulunun 16.03.2021 tarihli ve 2017/12/729 E., 2021/265 K. sayılı kararında da değinilmiştir.
18. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; alacaklı ... tarafından yediemin muhafaza alacağının tahsili amacıyla Kocaeli 7. İcra Müdürlüğünün 2014/8512 E. sayılı dosyasında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibin itirazsız kesinleşmesi üzerine Osmaneli İcra Müdürlüğünün 2014/428 Talimat sayılı dosyasına rehin konusu aracın satışı amacıyla yazılan talimat gereğince aracın satışının yapıldığı ve ihale bedelinin asıl icra dosyasına gönderildiği, asıl icra dosyasında icra müdürünün 27.03.2015 tarihli sıra ve derece kararı ile, takip dosyasının yediemin muhafaza ücreti alacağından kaynaklı hapis hakkına ilişkin olması ve bu tür alacakların İİK’nın 138/2. maddesi gereği herkesi ilgilendiren masraflardan olması nedeniyle ihale bedelinin alacaklı tarafa ödenmesine, para artmadığından ve rüçhanlı alacak olmaması nedeniyle MTV borcunun ödenmesine yer olmadığına, diğer haciz alacaklılarının tamamının paylaştırma haricinde bırakılmasına karar verildiği, şikâyetçi Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığının icra mahkemesine başvurarak icra müdürünün sıra ve derece kararının iptalini talep ettiği görülmektedir.
19. Şikâyetçi vekili tarafından icra (hukuk) mahkemesine sunulan şikâyet dilekçesinde, MTV alacağının satış bedelinden öncelikli olarak ödenmesi gerektiği ileri sürülerek icra müdürlüğünce düzenlenen sıra ve derece kararının iptali talep edilmiş olup, ayrıca icra dosyasındaki yediemin ücreti alacağının miktarına ilişkin itirazı bulunmamaktadır.
20. Her ne kadar Özel Dairenin bozma kararında, ihale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ uyarınca sıra cetvelinde muhafaza bedeli kapsamında belirlenen ve öncelikle ödenen bedelin anılan tarifeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği denetlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, İİK’nın 142/3. maddesinde, itirazın alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp yalnız sıraya dair ise şikâyet yolu ile icra (hukuk) mahkemesine başvurulabileceği düzenlenmiş olup, alacağın miktarına ilişkin olarak yargılama yapılması ve sıra cetvelinin doğru düzenlenip düzenlenmediğinin buna göre değerlendirilmesi genel mahkemece yapılabilecektir. Bu nedenle mahkemece alacağın esasına ilişkin yapılacak yargılamanın icra (hukuk) mahkemesinin görevinde olmadığı yönündeki direnme kararı yerindedir.
21. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, tarifeye göre belirlenen yediemin ücretinin takip masrafı olarak satış tutarından öncelikli alınmasının muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasında yapılacak paranın paylaştırılması hâlinde söz konusu olduğu, yedieminin ücretini alacaklı sıfatı ile takibe koyması hâlinde İİK’nın 138/2. maddesi uyarınca öncelikli alacak olmayacağı, icra müdürlüğünün yediemin ücretini tarifeye göre hesapladıktan sonra arta kalan parayı sıraya dâhil etmesi gerektiği, yediemin ücretinin hesaplanmasının alacağın esasına ilişkin olmadığı, sadece tarifeye ilişkin olarak alınacak ücretin belirleneceği, direnme kararının Özel Daire bozma kararında belirtilen nedenlerle bozulması gerektiği görüşü ile, şikâyetçinin Kanun’a uygun yapılmayan sıra cetvelinin iptali talebinin, sıra cetveli düzenlenmeden önce İİK’nın 138/2. maddesine uymayan muhafaza masrafının belirlenmesi yönündeki icra müdürü işlemini de kapsadığı, icra dosyasında bulunan 27.03.2015 tarihli sıra ve derece kararının Kanun’a uygun şekilde düzenlenmediğinden sıra cetveli niteliğini taşımadığı, şikâyetin usulsüz düzenlenen bu belgenin iptaline ilişkin olduğu, direnme kararının açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerle bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüşler yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
22. Diğer taraftan gerekçeli karar başlığında, dava tarihi 09.04.2015 olduğu hâlde 09.05.2016 olarak gösterilmesine ilişkin yanlışlık, mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde bulunduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
23. Hâl böyle olunca, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup direnme kararının açıklanan gerekçelerle onanması gerekir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Şikâyetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA,
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile eklenen geçici 7. madde atfıyla uygulanmakta olan İİK’nın 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğden itibaren on gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Uyuşmazlık şikâyetçi kurumun başvurusunun icra mahkemesinde sıra cetvelinin iptali şikâyeti olarak mı, mahkemesinde sıra cetveline itiraz davası olarak mı görüleceği noktasındadır.
Paraların paylaştırılması icra takibinin son safhasıdır. İcra Dairesi, satış sonucunda elde edilen paraları, kendiliğinden (re’sen) alacaklılara paylaştırır. Paraların paylaştırılması, aynı malların birden fazla alacaklı için haczedilmiş (hacze iştirak edilmiş) olması hâlinde söz konusudur. Bütün hacizli mallar satıldıktan sonra elde edilen para (satış tutarı) aynı derecede hacze iştirak etmiş olan (m. 100-101.) bütün alacakları (faiz ve takip giderleri ile birlikte) ödemeye yeterse para alacaklılara hisselerine göre paylaştırılır (m. 138/1.)
Hacizli malların satış bedelinden, ilk önce (yediemin ücreti dahil haciz, satış ve paylaştırma giderleri gibi bütün alacaklıları ilgilendiren ortak giderler alınır (İİK. 138/2). Çünkü bu ortak giderler, bütün alacaklıların ortak menfaati için yapılmış olup bütün alacaklıları ilgilendirir. İİK m. 138/2. hükmüne göre satış bedelinden ilk önce çıkarılacak (alınacak) olan haciz giderlerine, hacizli malların muhafaza, idare işletilmesi giderleri de dahildir.
Satış bedelinden (yukarıdaki şekilde) ortak giderlerin çıkarılması sonucunda kalan (artan) para, kesin ve geçici haciz sahibi alacaklılara alacakları oranında paylaştırılır (m. 138/2).
İcra Dairesi satış tutarının bütün alacaklıların alacağını ödemeye yetmediğini tespit etmesi üzerine, kendiliğinden (re’sen) başka mallarını haczederek tamamlama haczi yapar (m. 139).
Tamamlama haczi ile haczolunup satılan malların bedeli de alacaklıların alacağını ödemeye yetmezse İcra Dairesinin paylaştırma yapabilmesi için ilk önce bir sıra cetveli düzenlenmesi ve bunun kesinleşmesini beklemesi gerekir (m. 140-142).
Haczedilen mallar istinabe yolu ile haczedilmiş satılmış olsa bile sıra cetvelini düzenleme yetkisi takibin yapıldığı icra dairesine aittir. Bir mal üzerinde birden fazla haciz bulunması hâlinde, sıra cetveli ilk kesin haczi koyan İcra Dairesi tarafından düzenlenir. Bu sıra cetvelinin bir sureti ilgililere tebliğ edilir (m. 141.). İlgililer 7 gün içinde sıra cetveline şikâyet yoluna başvurulabilir veya mahkemede sıra cetveline itiraz davası açabilirler (m. 142). İcra Dairesinin sıra cetvelini yaparken buraya kadar sıralananlar da dahil takip hukuku hükümlerine aykırı hareket ettiği ve yapılan işlemin hadiseye uygun olmadığı iddia edilmekte ise bu hâlde sıra cetveline karşı başvurulacak yol, icra mahkemesine şikâyet (m. 16) yoludur. İİK m. 142/3 hükmünden sıra cetveline şikâyet yolunun sadece sıraya karşı bir itirazda bulunulması hâline münhasırmış gibi bir anlam çıkmakta ise de, icra müdürünün sıra cetveli düzenlerken uymak ve re’sen yapmak zorunda olduğu bütün hususlardan dolayı m. 16. gereğince şikâyet yoluna başvurulabilir.
İİK’nın 142/son maddesinde sadece sıraya yönelik itirazların icra mahkemesinde görülebileceği hükme bağlanmışsa da, icra müdürünün sıra cetvelini düzenlerken takip hukuku hükümlerine aykırı hareket etmesi hâli de madde kapsamında olup şikâyet yolu ile İcra Mahkemesinde görülmesi gerekir (19 H.D. 30.03.2000, 963/2278). İcra mahkemesi şikâyeti kabul eder, sıra cetvelinin düzeltilmesine veya iptaline karar verirse, İcra Dairesi, sıra cetvelini buna göre düzelterek m. 141. gereği yeniden ilgililere tebliğ eder (m. 141).
Sıra cetveline itiraz etmek isteyen alacaklı (bu husustaki takip hukuku kurallarının yanlış uygulandığını iddia etmeyip) sıra cetveline alınmış bir alacaklının alacağına veya onun sırasına (veya hem alacağına hem sırasına) itiraz etmek istiyorsa o zaman sıra cetveline karşı mahkemede itiraz yoluna başvurması gerekir (Prof. Dr. Baki Kuru-İcra ve İflas Hukuku El Kitabı Sayfa 729-736.).
Somut olayda icra takibi 54 KC 751 plakalı aracın ödenmeyen 15.000TL otopark ücreti nedeniyle başlatılmış, araç icra dairesi tarafından 7.500TL bedelle satılmış, alacağın yedieminlikten kaynaklandığı ve öncelik taşıdığı neden gösterilerek tüm satış bedeli alacaklıya ödenmiştir. Şikâyetçi ... söz konusu araçtan kaynaklanan motorlu taşıtlar vergisi alacağının bulunduğunu, alacağın rüçhanlı olup mevzuata aykırı olarak sıra cetveline dahil edilmediğini ileri sürerek İcra Dairesi tarafından yapılan 27.03.2015 tarihinde düzenlenen sıra ve derece kararının iptalini istemiş, mahkemece satış bedeli 138/2’ye göre muhafaza masraflarını dahi karşılamadığından devamın reddine karar verilmiş, hüküm ihale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığı’na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ’in 3. maddesi ve 4. maddesi göz önünde bulundurularak, anılan tebliğ uyarınca sıra cetvelinde muhafaza bedeli kapsamında belirlenen ve öncelikle ödenen bedelin tarifeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği denetlendikten sonra karar verilmesi gerektiği nedeniyle bozulmuştur.
Yukarıda yer verilen paraların paylaştırılması ile ilgili hükümlerden anlaşılacağı üzere, icra müdürü paranın dosyaya girmesi üzerine bu işi re’sen başlatacak, öncelikle satış parasından İİK 138/2. maddesi gereği haciz paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflarını alacak ve artan parayı alacakları nispetinde alacaklılara paylaştıracak, tutar bütün alacaklıların alacağını ödemeye yetmiyorsa alacaklıların bir sıra cetvelini yaparak ilgililere tebliğ edecektir. Bir başka anlatımla İcra müdürü maddelerde belirtilen sıraya göre satış parası ile ilgili tasarruflarda bulunup sonunda gerekiyorsa re’sen sıra cetvelini yapmalıdır. Somut olayda da takip alacaklısının alacağı muhafaza masrafı niteliğinde de olsa, 138/2. maddesine göre satış tutarından düşülmesi gereken miktar takipte kesinleşen bu alacak olmayıp, Özel Dairesinin bozma ilamında belirtildiği üzere Adalet Bakanlığı’na ait Depo ve Garajlarda Muhafaza edilen Mahcuz Mallar için Alınacak Ücret Tarifesi hakkında tebliğin 3. ve 4. maddelerine göre belirlenecek bedel olmalıdır.
Bu nedenle şikâyetçinin mevzuata uygun yapılmayan sıra cetvelinin iptali talebi sıra cetveli düzenlenmeden önce İİK 138/2. maddesine uymayan muhafaza masrafı belirlenmesi yönündeki İcra Müdürü işlemini de kapsadığından, başvurunun şikâyet olarak incelenmesi, İcra Müdürünün muhafaza bedelini doğru belirleyip satış bedelinden düşüldükten sonra varsa bakiye satış bedeli için sıra cetveli düzenlemesini sağlayacak şekilde karar verilmelidir. İcra dosyasında bulunan Sıra ve Derece kararı başlıklı 27.03.2015 tarihli belge yasada belirtilen prosedüre uygun bir belge olmayıp sıra cetveli niteliği de taşımamaktadır. Sıra cetvelinin usulüne uygun düzenlenmesi İcra Müdürünün görevi olup, denetimi ise İcra Mahkemesine aittir. Şikâyetin usulsüz düzenlenen bu belgenin iptaline ilişkin şikâyet niteliğinde olduğu ve belirtilen gerekçelerle bozulması gerektiği kanaatiyle Sayın Çoğunluğun belgenin sıra cetveli olduğu kabulü ve başvurunun bu belgedeki sıraya itiraz davası nitelemesi ile verdiği onama kararına katılamıyoruz.