"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “tenfiz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. ÖN SORUN
4. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce; davalı vekilince 30.07.2020 tarihli dilekçe ile nispi harca tâbi direnme kararının temyiz edildiği ancak istinaf kanun yoluna başvuru harcının ve maktu temyiz karar harcının yatırıldığı, 20.07.2020 ve 16.09.2020 tarihli dilekçelerle nispi temyiz karar harcının bozma kararı ile taraflarına iadesine karar verilen temyiz peşin harcından mahsup edilmesinin talep edildiği ve mahkemece, davalı vekilinin mahsup talebi hakkında bir karar verilmeden dosyanın temyiz incelemesi amacıyla Hukuk Genel Kuruluna gönderildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin tamamlanması istenen temyiz harcının daha önce yatırılan harçtan mahsup edilmesi talebi konusunda mahkemece bir karar verilmesi gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
II. GEREKÇE
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun (HMK) Geçici 3. maddesi gereğince hâlen yürürlükte olan, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 tarihli ve 5/1 sayılı YİBK gereğince, temyiz isteği dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması hâlinde, kararı veren hâkim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi hâlde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Bu kararın da temyiz edilmesi hâlinde 432. maddenin son fıkrası hükmü kıyasen uygulanır. Başka bir deyişle verilen kesin süreye rağmen temyiz harç ve giderlerinin verilen süre içinde tamamlanmaması durumunda mahkemece temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılacağına dair bir karar verilmesi gerekir. Bu konuda karar verme yetkisi de Yargıtaya değil, yerel mahkemeye aittir (05.01.1949 tarihli ve 32/1 sayılı YİBK).
6. Dosyanın tetkikinden mahkemece bu yönde ve özellikle davalı vekilinin önceden ödediği temyiz harcının mahsubu talebi konusunda bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
7. Bu itibarla mahkemece davalı vekilinin mahsup talebi ve temyiz istemi hakkında HUMK’nın 434. maddesi gereğince bir karar verilmesi amacıyla dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
III. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Yukarıda yazılı eksikliğin tamamlanması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.