"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
1.Taraflar arasındaki “İşçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... 1. ... Mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararına yönelik davacı ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi tarafından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar davacı ve davalı ... vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 02.03.2006 tarihinden itibaren davalı ... Şirketinin işçisi olarak diğer davalı ... nezdinde zabıta memuru olarak çalıştığını, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, mahrum bırakıldığı haklarının işe girdiği tarihten itibaren hesaplanıp ödenmesi gerektiğini, davacının en başından beri davalı ... Başkanlığının işçisi olduğunun tespiti ile eşit davranmama tazminatı, ücret farkları, ikramiye, ödenekler, tazminatlar, yıllık izin, ... harçlıkları ile fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı ... (Belediye) vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, zamanaşımı def’înde bulunduklarını, davacının zabıta memuru olmayıp destek personeli olduğunu, diğer davalı ... Şirketinin ekonomik ve hukukî bağımsızlığı bulunan ayrı bir ... organizasyonuna sahip özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, aralarındaki ilişkinin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
6. ... 1. ... Mahkemesinin 15.02.2017 tarihli ve 2014/193 E., 2017/56 K. sayılı kararı ile; davalılar arasında işçi teminine yönelik muvazaalı sözleşmeler yapıldığı, davacının asıl işveren işçileri ile birlikte çalıştığı, baştan beri davalı ... işçisi olduğu gerekçesiyle ücret farkı, ikramiye, ödenekler, tazminatlar, yıllık izin ücreti, ... harçlıkları, kıdem teşvik primi alacakları hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, fazla çalışma, genel tatil ücretleri ile eşit davranmama tazminatının kısmen kabulüne, ilave tediye alacağı ise dava dilekçesinde talep edilmediğinden bu konudaki ıslah talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
7. ... 1. ... Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
8. ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 02.05.2019 tarihli ve 2017/1435 E., 2019/1217 K. sayılı kararı ile; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, eşit davranmama tazminatı talebinin reddi yerine kabulünün hatalı olduğu, dava dilekçesinde ücret farkı, ikramiye, ödenekler, tazminatlar, yıllık izin ücreti, ... harçlıkları, kıdem teşvik primi alacaklarının talep edilmesine ve harcın yatırılmış olmasına göre bu talepler hakkında karar verilmemesinin yerinde olmadığı, dava dilekçesinde ilave tediye alacağının talep edilmeyip ıslah dilekçesinde talep edildiği, ilave tediye alacağı için davacı tarafça başvurma harcı yatırılmadığı, harcı ödenerek usulüne uygun şekilde talep edilmiş ilave tediye alacağı talebinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
9. ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
10. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 17.02.2020 tarihli ve 2019/4912 E., 2020/2275 K. sayılı kararı ile; davalı Belediyenin tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra “…2…Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde "ikramiye" talebinde bulunmuştur. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere ikramiye talebi ilave tediye alacağını da kapsamaktadır.
Yerel mahkemece davalılar arasında işçi teminine yönelik muvazaalı sözleşmeler yapıldığı tespit edilerek davacının baştan beri davalı ... işçisi olduğunun kabul edilmesi yerinde ise de, davacının ilave tediye alacağı talebinin dava dilekçesinde talep etmediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi, ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi'nin ise, harcı ödenerek usulüne uygun şekilde talep edilmiş bir ilave tediye alacağı talebi olmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermesi hatalıdır.
Davacının ilave tediyeye ilişkin talebinin de değerlendirilerek hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
11. ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 23.09.2020 tarihli ve 2020/1125 E., 2020/1643 K. sayılı kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119. maddesinde dava dilekçesinde davacının talep sonucunun açıkça belirtilmesi gerektiğinin belirtildiği, dava dilekçesinde toplu ... sözleşmesinden doğan ikramiye alacağı talep eden davacının ilave tediye alacağı talebinde bulunmadığı, ilave tediye alacağı için başvurma harcı yatırılmadığı, harcı ödenerek usulüne uygun şekilde ileri sürülmüş bir ilave tediye alacağı talebi olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
12. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
13. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda dava dilekçesinde “ikramiye” adı altında talep edilen alacağın ilave tediye alacağını kapsayıp kapsamadığı; buradan varılacak sonuca göre ilave tediye alacağı yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
14. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce, uyuşmazlık konusu olan ve talep edilen ilave tediye alacağı miktarının 17.359,35TL olduğu dikkate alındığında, direnme karar tarihi olan 23.09.2020 tarihi itibariyle Bölge Adliye Mahkemelerinin verdiği kararlarda 72.070TL olan temyiz kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı; buradan varılacak sonuca göre davacı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
IV. GEREKÇE
15. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. fıkrasında, “…Bölge adliye mahkemelerinin kuruluşları, yargı çevreleri ve tüm yurtta göreve başlayacakları tarih, Resmî Gazetede ilân edilir.” düzenlemesine yer verilmiş ve 07.11.2015 tarihli ve 29525 sayılı Resmî Gazete'de ilan edilerek bölge adliye mahkemeleri 20.07.2016 tarihi itibariyle fiilî olarak göreve başlamıştır.
16. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, aynı Kanun’un 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilemeyen kararlar düzenleme altına alınmıştır. HMK’nın 362/1-(a) maddesi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” hakkında temyiz yoluna başvurulmaz. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
17. 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle HMK'ya eklenen Ek 1. madde ile aynı Kanun’un 362/1-(a) maddesinde öngörülen parasal sınırı her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca ... Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle belirlenmektedir. Anılan Ek 1. maddenin 2. fıkrasında ise HMK’nın 341, 362 ve 369. maddelerindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
18. Bu açıklamalara göre direnme kararının verildiği 23.09.2020 tarihinde HMK’nın 362/1-(a) maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 72.070TL’dir.
19. Belirtilmelidir ki; bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği belirlenirken, temyiz hakkının doğduğu (kararın verildiği) tarihteki hukuksal durum esas alınmalı; karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise ona bağlı kalınmalıdır. Buradaki “karar” teriminin, bölge adliye mahkemesinin Özel Daire bozmasına karşı verdiği direnme kararını da kapsayacağında duraksama bulunmamaktadır.
20. Eldeki davada temyize konu alacak miktarının ne olduğunun açıklanmasında yarar bulunmakta olup davacı eşit davranmama tazminatı, ücret farkları, ikramiye, ödenekler, tazminatlar, yıllık izin, ... harçlıkları ile fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
21. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.02.2017 tarihli karar davacı ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
22. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyizi üzerine Özel Dairece davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra dava dilekçesinde "ikramiye" talebinde bulunulduğu, ikramiye talebinin ilave tediye alacağını da kapsadığı, davacının ilave tediyeye ilişkin talebinin de değerlendirilerek hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılamada Bölge Adliye Mahkemesi tarafından direnme kararı verilmiştir.
23. Somut olayda, dava dilekçesinde talep edilen alacak taleplerinin toplam miktarının 5.000TL olduğu, davacı vekilince 04.02.2016 harç tarihli ıslah dilekçesi ile mahrum kalınan alacak (ilave tediye vs) talebini 17.359,35TL, eşit davranma borcuna aykırılık alacağını 11.612,40TL, fazla çalışma alacağını 12.978,50TL, genel tatil alacağını 1.870,31TL olarak ıslah edildiği, ilk derece mahkemesince 9.073,21TL fazla çalışma, 8.254,80TL eşit davranmama tazminatı, 1.289,63TL genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 23.09.2020 tarihinde direnme kararı verilerek toplam 10.362,84TL alacak (9.073,21TL fazla çalışma, 1.289,63TL genel tatil) miktarı hüküm altına alınmış, ücret farkı, ikramiye, ödenekler, tazminatlar, yıllık izin harçlıkları, ... harçlıkları ile eşit işlem borcuna aykırılık tazminatı taleplerinin reddine, son bilirkişi raporunda 16.939,65TL olarak tespit edilen ve davacı vekili tarafından 17.359,35TL olarak ıslah edilen ilave tediye alacağı hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Uyuşmazlık konusu ilave tediye alacağı bakımından davacının toplam talep miktarının 17.359,35TL olduğu dikkate alındığında, ilave tediye alacağı miktarının açık biçimde Bölge Adliye Mahkemesince direnme kararının verildiği 23.09.2020 tarihinde geçerli olan 72.070TL tutarındaki temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğundan anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesi miktar itibariyle mümkün değildir.
24. Hâl böyle olunca davacı vekilinin direnme kararına yönelik temyiz isteminin miktar itibari ile reddine karar verilmelidir.
. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin direnme kararına yönelik temyiz isteminin miktar itibariyle REDDİNE,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.10.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.