Logo

Hukuk Genel Kurulu2021/871 E. 2022/51 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhale konusu taşınmaz köy sınırları içindeyken köyde satış ilanı yapılmamasının ihalenin feshini gerektirip gerektirmediği.

Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 114/2 ve 126/son hükmü gereğince, taşınmazın köyde bulunması halinde, ihaleye olan talebi artırmak ve taşınmazın gerçek değeri üzerinden satılmasını sağlamak amacıyla köyde de satış ilanının yapılması gerektiği, aksi halde özellikle taşınmazın düşük bedelle ihale edilmesi durumunda borçlunun menfaatinin ihlal edilmiş sayılacağı ve bu durumda ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Ş

1. Taraflar arasındaki “ihalenin feshi” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Gelibolu İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen şikâyetin reddine ilişkin karar (mirasçı) borçlular vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir.

2. Direnme kararı (mirasçı) borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. İNCELEME SÜRECİ

Borçlu İstemi:

4. Borçlu vekili şikâyet dilekçesinde; müvekkili aleyhine başlatılan ilamlı takipte 798 parsel numaralı taşınmaz üzerine haciz konularak satış kararı alındığını, satış kararında satışın ilan panosunda ilanına, satış ilanlarının yapılmasına karar verildiğini, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 124 (doğrusu 126). maddesine göre icra müdürünün taşınmazların bulunduğu yerin adetlerine göre en elverişli tarzda arttırma şartlarını (ilanın şeklini) tespit etmesi gerektiğini, taşınmazın bulunduğu köy olan Demirtepe Köyü’nde ve Bolayır Belediyesi ile Gelibolu Belediyesinde ilan yapılmadığını, gazete ilanının usulüne uygun olmadığını, icra takip dosyasında vekâletname olmadığından satış ilanının borçluya tebliği gerekirken vekile yapıldığını ileri sürerek taşınmazın ihalesinin feshine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkeme Kararı:

5. Gelibolu İcra (Hukuk) Mahkemesinin 26.11.2013 tarihli ve 2012/51 E., 2013/96 K. sayılı kararı ile; ihalenin en elverişli tarzda yapılması için Türkiye çapında yayın yapan ulusal bir gazetede ilana çıkartıldığı, divanhanede ilan edildiği, ayrıca satış ilanının borçlu vekiline 29.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, bu yönlerden ihalenin feshini gerektirir borçlunun dava (şikâyet) dilekçesinde beyan ettiği hususların mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın (şikâyetin) reddi ile borçlu aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

6. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde (mirasçı) borçlular vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

7. Yargıtay 12. Hukuk Dairesince 03.11.2014 tarihli ve 2014/23530 E., 2014/25751 K. sayılı kararı ile; "...Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Şikâyetçi borçlunun, diğer nedenlerin yanısıra ihale konusu taşınmazın köyde bulunması nedeniyle köyde de satışın ilan edilmesi gerekmesine rağmen yapılmadığını ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, satış kararında köyde ilana yer verilmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK’nın 126/son maddesinin göndermesi ile taşınmaz satışlarında da uygulanması gereken aynı Kanunun 114/2. maddesi gereğince ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce ilgililerin menfaatine uygun olacak şekilde tespit edilir. Satışın gerçekleştirilmesinde, hem alacaklının alacağını tahsil etmesi, hem de borçlunun borcunu ödemesi ve bu suretle tarafların karşılıklı menfaatlerinin dikkate alınması esastır.

Somut olayda, Çanakkale İli Gelibolu İlçesi Demirtepe Köyü Kepir Mevkiinde bulunan 798 Parsel sayılı tarla niteliğindeki, 190.125,00TL muhammen bedelli taşınmazın 27.4.2012 tarihli ihalede 120.000,00TL bedelle şikâyet edilen ... tarafından satın alındığı görülmektedir.

Her ne kadar 10.02.2012 tarihli satış kararında köyde ilan yapılmasına karar verilmediği anlaşılmakta ise de; şikâyet konusu satışta zarar unsurunun bulunması, satış kararında yer alan diğer ilanlardan beklenen amacın gerçekleşmediğini ve ihalenin yeterince duyurulmadığını göstermektedir.

Bu durumda mahkemece, taşınmazın köyde bulunması, satış ilanının köyde yapılmamış olmasına ilişkin eksikliğin ihaleye olan talebi ve talibi etkileyeceği, bu nedenle ihalenin normal şartlar altında yapılmadığı ve zarar unsurunun bulunması nedeni ile borçlunun menfaatinin ihlal edilmiş olduğu hususları dikkate alınarak, ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken şikâyetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir...” gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

8. Gelibolu İcra (Hukuk) Mahkemesinin 15.09.2015 tarihli ve 2015/37 E., 2015/64 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçeye ek olarak borçlu murise ait Demirtepe Köyü 524 ve 849 parselde kayıtlı taşınmazların da Cenap Özcömert’e ihale edildiği, borçlu muris tarafından aynı gerekçelerle ihalenin feshinin talep edildiği, Gelibolu İcra (Hukuk) Mahkemesinin 19.11.2013 tarihli ve 2013/56 E., 2013/94 K. sayılı kararı ile talebin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği ve Özel Dairenin 09.04.0214 tarihli ve 2014/7932 E., 2014/10370 K. sayılı kararı ile onandığı ve kararın kesinleştiği, bu dosyada aynı şartlarla ihalenin yapıldığı, her unsuru aynı olan olayla ilgili olarak mahkemenin önceki kararında haklı olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

9. Direnme kararı (mirasçı) borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

10. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ihale konusu taşınmazın köy sınırları içerisinde bulunmasına karşın satış kararında köyde ilana karar verilmemiş ve satış ilanının köyde yapılmamış olmasının ihaleye olan talebi ve talibi etkileyip etkilemeyeceği, borçlunun menfaatinin ihlal edilip edilmediği, buradan varılacak sonuca göre ihalenin feshine karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

11. Uyuşmazlığın çözümü için yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.

12. Hacizli taşınmazlar, satış talebi üzerine yalnız açık artırma yolu ile satılır. Burada söz konusu olan İcra ve İflas Kanunu’na göre yapılan cebri açık artırma ile satıştır. Açık artırma yolu satışı, yeri, zamanı ve koşulları önceden belirlenerek, hazır olanlar arasından en yüksek bedeli öneren ile yapılan satıştır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 642).

13. Cebri açık artırma hazırlık dönemi içinde satış (artırma) için gerekli bütün hazırlık işlemleri yapılır. Bu işlemler artırmanın ilanı, artırma şartnamesinin düzenlenmesi ve mükellefiyetlerin tespitidir. Satış talebini alan icra dairesi, bir taraftan artırmanın şartlarını tespit ederken, diğer taraftan artırmayı ilân eder (İİK m. 126-127) (Kuru, s. 644).

14. İcra ve İflas Kanunu’nun 126. maddesinin son fıkrasının atfı ile uygulanması gereken aynı Kanun’un 114. maddesinin 2. fıkrası “İlanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmıyacağı icra memurluğunca alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur.” hükmünü içermektedir.

15. Satış istemi üzerine, icra memuru artırmanın açık ve genel olmasını sağlamak, artırma şartnamesinin hazırlanmasında gerekli olabilecek bilgileri elde edebilmek için artırma gününden en az bir ay önce satış (artırma) ilanı yapar (İİK m. 126/1) (Arslan, Ramazan: İcra İflas Hukukunda İhale ve İhalenin feshi, Ankara 1984, s. 45-46).

16. Satış ilânının ne şekilde yapılacağını, artırmanın tarzı, yeri ve gününü ve ilânın gazete ile yapılıp yapılmayacağını, icra müdürü takdir ve tespit eder. İcra müdürü, bunu yaparken, ilgililerin menfaatlerine en uygun düşen şekli bulup uygulamalıdır (İİK m. 114/2, c. 1); aksi hâlde ihalenin feshi (İİK m. 134) istenebilir (Arslan, s. 46; Kuru, s. 618).

17. İcra takibinin amacı alacağın tahsili olup, cebri satış buna hizmet eden safhalardan biridir. İhaleye katılımın fazla olması ve yüksek bedelle ihale yapılması, alacaklının ve borçlunun yararınadır. İhale konusu taşınmazın köyde bulunması hâlinde, o yöredeki muhtemel alıcılara da satışın duyurulması amacıyla köyde de ilanın yapılması talep ve talibi artırabileceğinden ve dolayısıyla taşınmazın gerçek değeri üzerinden satılması imkânını sağlayacağından tarafların menfaatine uygundur. Nitekim bu husus Hukuk Genel Kurulunun 03.07.2002 tarihli ve 2002/12-544 E., 2002/573 K. sayılı kararında da benimsenmiştir.

18. Somut olayda; şikâyet konusu taşınmazın Çanakkale ili, Gelibolu ilçesi, Demirtepe Köyü, 798 parselde kayıtlı, 39.000m2 tarla vasıflı olduğu, 10.02.2012 tarihli satış kararında “3-Tarafların menfaatleri, alacak miktarı, satışa çıkarılacak malın değeri, bölge özellikleri gözönüne alınarak ilanın ilan panosuna asılmak suretiyle yapılmasına” karar verildiği, satış ilanının 10.02.2012 tarihinde ilan panosuna asıldığı, 09.03.2012 tarihinde Yeni Şafak Gazetesi’nde ilan edildiği, satışın ilan edilmesi için Demirtepe Köyü Muhtarlığına 10.02.2012 tarihinde müzekkere yazıldığı, ancak Demirtepe Köyü Muhtarlığı tarafından müzekkereye karşı verilmiş bir cevabın bulunmadığı görülmektedir. Şikâyet konusu taşınmaz 190.125TL muhammen bedelli olup, 17.04.2012 tarihli birinci açık artırmada alıcı çıkmadığından satışın ikinci açık artırmaya bırakıldığı, 27.04.2012 tarihli ikinci açık artırmada taşınmazın üçüncü kişi ...’a 120.000TL bedelle ihale edildiği anlaşılmaktadır.

19. Şikâyet konusu taşınmazın düşük bedelle ihale edilmiş olması, yapılan satış ilanının yetersiz olduğunu göstermektedir. Taşınmazın köyde olması nedeniyle ilgili köyde ilanın yapılmamış olması talep ve talibi etkileyebileceğinden ve zarar unsuru bulunduğundan borçlunun menfaati ihlal edilmiş olup, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir.

20. Diğer taraftan mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında direnilmesine karar verildiği hâlde direnme kararının gerekçesinde “…ilgili ilamın bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce de bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur…” ifadesinin maddi hata olduğu anlaşıldığından sözü edilen maddi hataya işaret edilmekle yetinilmiştir.

21. Hâl böyle olunca; mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

22. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine,

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile eklenen Geçici 7. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nın 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğden itibaren on gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.