Logo

Hukuk Genel Kurulu2021/879 E. 2022/127 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Özel Daire bozma ilamına karşı verdiği direnme kararına yönelik temyiz isteminin miktar yönünden incelenebilir olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte uyuşmazlık konusu olan alacak miktarının, yasal temyiz kesinlik sınırının altında olması gözetilerek davalı vekilinin direnme kararına yönelik temyiz isteminin miktar itibariyle reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

1. Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 36. İş Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında kurulan hükme yönelik davalı ... Ticaret A.Ş. vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalı ... Ticaret A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sigorta kaydının 12 Temmuz 2012 tarihinde yaptırılmak suretiyle Zafer Taahhüt İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ye bağlı Yemen Cumhuriyetinde inşa edilecek olan Amerika Birleşik Devleti Büyükelçiliği binasında genel formen olarak çalıştırılmak üzere 18 Temmuz 2012 tarihinde diğer davalı ... Ltd. Şti. aracılığıyla bu ülkeye gönderildiğini, davalı şirketlerin Kurban Bayramının ikinci günü işlerin açılmadığı gerekçesi ile müvekkili ile birlikte otuz iki işçiyi izinli olarak Türkiye’ye geri gönderdiklerini, daha sonrasında da ücretlerini ödemedikleri gibi işbaşı da yaptırılmadıklarını, 40.000USD ücret alacağı bulunan müvekkili adına açılan hesaba 11.388USD yatırılıp 1.600USD avans verilmek suretiyle toplamda 12.988USD ödeme yapıldığını ve bakiye 27.012USD ücret alacağının ise ödenmediğini ileri sürerek 1.000TL ücret alacağının dava tarihinden işleyecek döviz mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5.1. Davalı ... Ticaret A. Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı ... Ltd. Şti.’nin sigortalı işçisi olduğunu, müvekkili şirketin işçisi olmadığını, davacının çalıştığı süreyi ve işini dava dilekçesinde belirtmeksizin çalışmadığı döneme ilişkin ücret ve TL cinsinden istemine döviz cinsinden faiz uygulanmasına yönelik talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

5.2. Davalı ... Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararı:

6. Ankara 36. İş Mahkemesinin 07.07.2017 tarihli ve 2016/1028 E., 2017/348 K. sayılı kararı ile; dosyaya sunulan puantaj kayıtlarına göre davacının saat ücretinin 9,25USD (69,83USD yevmiye) olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kabul edilen yevmiye üzerinden yapılan ücret hesabından davacının ödendiğini kabul ettiği tutarların mahsubu hâlinde ücretinin tümünün ödendiği belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:

7. Ankara 36. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur.

8. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 12.12.2017 tarihli ve 2017/4391 E., 2017/2846 K. sayılı kararı ile; davacının sunduğu personel bazlı bordronun davalı ... Ltd. Şti. antetini taşıdığı ve davalılar tarafından itiraza uğramadığı, bu bordroya göre çalışma saatleri 07.00-18.00 arasında 11 saat olan davacının 1 saat ara dinlenmenin mahsubu ile günlük çalışma süresinin 10 saat olduğu, fazla çalışmanın da davacının kabulüne göre ücrete dâhil edildiği, aylık ücreti net 10.000USD olduğu dikkate alındığında 12.07.2012-31.10.2012 tarihleri arasında tüm çalışma süresi 111 gün olan davacının 10.000/30 = 333,33USD yevmiye aldığı, 111 gün çalışmasının karşılığı ödenmesi gereken miktarın 36.999,63USD olduğu, dava dilekçesinde ödendiği kabul edilen 12,988USD’nin mahsubu ile bakiye 24.011,63USD’nin fesih tarihindeki kur olan 1,79TL çarpılması ile sonucunda 43.074,46TL ücret alacağının bulunduğu ancak talep gibi 1.000TL’nin hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

9. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Ticaret A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

10. Yargıtay 9. Hukuk Dairesince 22.12.2020 tarihli ve 2020/3594 E., 2020/19529 K. sayılı kararı ile; “…Somut uyuşmazlıkta; davacının bir kısım işçilik alacaklarının tahsili istemiyle açılan davada İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 07/07/2017 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiştir. Gerekçeli karar davacıya 24/08/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Karar tarihi itibariyle geçerli kanun yoluna tabi olan kararın istinaf süresi 8 gün olup tebliğ tarihinden itibaren 8 günlük istinaf süresi 01/09/2017 cuma günü sona erdiği halde, davacı tarafından istinaf süresi geçtikten sonra 04/09/2017 kayıt tarihli istinaf dilekçesi ile karar istinaf edilmiştir.

Hal böyle iken, davacının istinaf talebinin süresinde olmadığı anlaşıldığından istinaf talebinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekir iken, Bölge Adliye Mahkemesince esastan inceleme yapılarak yazılı şekilde yeniden hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir….” gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

11. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 10.03.2021 tarihli ve 2021/404 E., 2021/619 K. sayılı kararı ile; 24.08.2017 tarihinde tebliğ edilen kararı davacı vekilinin 04.09.2017 tarihinde istinaf ettiği, ancak 01-04 Eylül 2017 tarihleri arasında Kurban Bayramı olduğu, resmî tatil olması sebebiyle davacının istinaf süresinin 05.09.2017 tarihine kadar uzadığı, bu nedenle 04.09.2017 tarihinde yapılan istinaf talebinin süresinde olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

12. Direnme kararı süresi içinde davalı ... Ticaret A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

13. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Özel Dairenin istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığını değerlendirme yetkisinin olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre 24.08.2017 tarihinde tebliğ edilen gerekçeli kararı 04.09.2017 tarihinde istinaf eden davacının istinaf yoluna başvurusunun süresinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. ÖN SORUN

14. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle; uyuşmazlık konusu olan ödenmeyen ücret alacağının 43.074,46TL olduğunun tespiti ile taleple bağlı kalınarak 1.000TL olarak hüküm altına alındığı ve direnme kararının 10.03.2021 tarihinde verildiği dikkate alındığında; davalı ... Ticaret A.Ş. vekilinin temyizinin direnme kararının verildiği tarih itibariyle 78.630TL olan temyiz kesinlik sınırı altında kalıp kalmadığı; buradan varılacak sonuca göre davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

IV. GEREKÇE

15. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un Geçici 2. maddesinin 1. fıkrasında, “…Bölge adliye mahkemelerinin kuruluşları, yargı çevreleri ve tüm yurtta göreve başlayacakları tarih, Resmî Gazetede ilân edilir.” düzenlemesine yer verilmiş ve 07.11.2015 tarihli ve 29525 sayılı Resmî Gazete'de ilan edilerek Bölge Adliye Mahkemeleri 20.07.2016 tarihi itibariyle fiilî olarak göreve başlamıştır.

16. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, aynı Kanun’un 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilemeyen kararlar düzenleme altına alınmıştır. HMK’nın 362/1-(a) maddesi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” hakkında temyiz yoluna başvurulmaz. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.

17. 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle HMK'ya eklenen Ek 1. madde ile aynı Kanun’un 362/1-(a) maddesinde öngörülen parasal sınırı her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle ile belirlenmektedir. Anılan Ek 1. maddenin 2. fıkrasında ise HMK’nın 341, 362 ve 369. maddelerindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı hükme bağlanmıştır.

18. Bu açıklamalara göre direnme kararının verildiği 10.03.2021 tarihinde HMK’nın 362/1-(a) maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 78.630TL’dir.

19. Belirtilmelidir ki; bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği belirlenirken, temyiz hakkının doğduğu (kararın verildiği) tarihteki hukuksal durum esas alınmalı; karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise ona bağlı kalınmalıdır. Buradaki “karar” teriminin, bölge adliye mahkemesinin Özel Daire bozmasına karşı verdiği direnme kararını da kapsayacağında duraksama bulunmamaktadır.

20. Eldeki davada temyize konu alacak miktarının ne olduğunun açıklanmasında yarar bulunmakta olup davacı ödenmeyen ücret alacağının davalılardan tahsilini talep etmiştir.

21. İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunduğu gerekçesiyle kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

22. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın davalı ... Ticaret A.Ş. vekili tarafından temyizi üzerine Özel Dairece, ilk derece mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin gerekçeli kararın davacıya 24.08.2017 tarihinde tebliğ edildiği, karar tarihi itibariyle 8 gün olan istinaf süresinin 01.09.2017 Cuma günü sona ermesine rağmen davacı vekili tarafından istinaf süresi geçtikten sonra 04.09.2017 kayıt tarihli istinaf dilekçesi ile istinaf edildiği anlaşıldığından istinaf talebinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekir iken, Bölge Adliye Mahkemesince esastan inceleme yapılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozulduğu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından direnme kararı verildiği anlaşılmıştır.

23. Görüldüğü üzere direnmeye konu alacağın ödenmeyen ücret alacağına ilişkin olduğu açıktır.

24. Dava, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000TL ödenmeyen ücret alacağının tahsili istemiyle açılmış, ilk derece mahkemesince verilen davanın reddi kararının davacı vekilince istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının hak kazandığı ödenmeyen ücret alacağı 43.074,46TL olarak hesaplanmış ve dava dilekçesindeki talebi doğrultusunda 1.000TL hüküm altına alınmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmemiştir.

25. Bu durumda direnme kararının davalı ... Ticaret A.Ş. vekili tarafından temyiz edildiği de gözetildiğinde uyuşmazlık konusu olan ödenmeyen ücret alacağı bakımından gerek direnme kararında fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak hükmedilen miktar olan 1.000TL gerekse de davalı aleyhine Bölge Adliye Mahkemesince tespit edilen miktar olan 43.074,46TL’nin Bölge Adliye Mahkemesince direnme kararının verildiği 10.03.2021 tarihinde geçerli olan 78.630,00TL tutarındaki temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesi miktar itibariyle mümkün değildir.

26. Hâl böyle olunca davalı ... Ticaret A.Ş. vekilinin direnme kararına yönelik temyiz isteminin miktar itibari ile reddine karar verilmelidir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davalı ... Ticaret A.Ş. vekilinin direnme kararına yönelik temyiz isteminin miktar itibariyle REDDİNE,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.02.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.