"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki "ihalenin feshi" isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, ... İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen şikâyetin reddine ilişkin karara karşı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince verilen kararın borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, ilk derece mahkemesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. İNCELEME SÜRECİ
Borçlu İstemi:
4. Borçlu vekili şikâyet dilekçesinde; alacaklı vekili tarafından Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/16134 E. sayılı dosyasında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte müvekkili adına kayıtlı olan ... ilçesi, ... Mahallesi, 102 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ... İcra Müdürlüğünün 20187255 Tal. sayılı dosyasında 24.05.2021 tarihinde alacağa mahsuben ihale edildiğini belirterek usul ve yasaya aykırı işlemlerle yapılan ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı Cevabı:
5. Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; şikâyetin reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
6. ... İcra (Hukuk) Mahkemesinin 23.06.2021 tarihli ve 2021/178 E., 2021/240 K. sayılı kararı ile; borçlunun şikâyetlerinin yerinde olmadığı, re'sen incelenmesi gereken hususlar incelenmiş olup ihalenin feshini gerektirecek herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi talebinin reddine, ihale bedelinin %10'u olan 28.208,30TL para cezasının davacıdan alınarak Hazineye verilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
7. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
8. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 27.10.2021 tarihli ve 2021/2189 E., 2021/2934 K. sayılı kararı ile; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
9. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
10. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 01.02.2022 tarihli ve 2021/11790 E., 2022/991 K. sayılı kararı ile;
“…Şikayetçi borçlu, sair sebepler yanında satışın köyde ilan edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
İİK'nun 126/2. maddesinde ilanın, birinci ihale tarihinden en az bir ay önce yapılacağı düzenlenmiştir. Yine aynı maddenin son fıkrasının göndermesi ile taşınmaz satışlarında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 114/2. maddesi gereğince ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı, icra müdürlüğünce ilgililerin menfaatine uygun olacak şekilde tespit edilir.
Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın, tapuda Samsun ili, ... ilçesi, ... Mahalle/Mevki, ... Köyü 102 ada 4 parsel olarak kayıtlı olup, 4.761,13 TL m2 , ev ve bahçe vasfında olduğu, 01.02.2021 tarihli satış kararında satış ilanının ilan panosu ile adliye divanhanesine asılmasına, elektronik ortamda yayına, bir gazetede ve ... Belediye Başkanlığı’nda ilanına karar verilmiş olsa da köyde ilan yapılmasına karar verilmediği, satışın köyde ilan edilmediği görülmektedir.
Somut olayda, 554.163,56 TL muhammen bedelli taşınmazın 16.04.2021 tarihli 1. artırma tutanağında ihaleye katılan olmadığından satışın 2. ihale gününe bırakılmasına karar verildiği, 24.05.2021 tarihli 2. ihaleye alacaklıdan başka kimsenin katılmadığı alacağa mahsuben 282.083,00 TL bedelle ihale edildiği görülmektedir. İhale konusu taşınmazın köyde olması sebebiyle, köyde ilan edilmesi, talep ve talibi arttırabileceğinden ve dolayısıyla taşınmazın gerçek değeri üzerinden satılması imkanını sağlayacağından tarafların menfaatine uygundur. Taşınmazın düşük bedelle ihale edilmiş olması ve ihaleye alacaklıdan başka katılan olmaması yapılan satış ilanının yetersiz olduğunu ortaya koymaktadır. Her ne kadar 6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile bazı köyler mahalleye dönüştürülmüş ise de; bu düzenleme taşınmazın idari yapısına ilişkin olup, taşınmazın fiilen köy vasfında olan yerde bulunduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden ve o yöredeki muhtemel alıcılara da satışın duyurulması yönünden köyde ilan gerekliliğini ortadan kaldırmayacaktır.
O halde mahkemece, ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesiyle bölge adliye mahkemesinin kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Direnme Kararı:
11. ... İcra (Hukuk) Mahkemesinin 30.03.2022 tarihli ve 2022/95 E., 2022/74 K. sayılı kararı ile; 01.02.2021 tarihli satış ilanında ihale konusu taşınmazın köyde ilan edilmesine ilişkin herhangi bir karar alınmadığı ve satış ilanının şikâyetçiye 09.02.2021 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, icra müdürlüğü tarafından takdir yetkisi kullanılarak köyde satış yapılmasına lüzum görülmemesi durumu çerçevesinde köyde ilan yapılmamış olup, ihalenin feshine neden olmayacağı gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
12. Direnme kararı süresi içinde borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
13. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; satış ilanının köyde yapılmamış olmasının ihaleye olan talebi ve talibi etkileyip etkilemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre ihalenin feshine karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
14. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce; alacaklı vekilinin 03.11.2022 tarihli davayı kabul beyanında bulunması karşısında gerekli değerlendirme yapıldıktan sonra ek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
IV. GEREKÇE
15. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’a paralel olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümlerinde değişiklik yaparak istinaf ve temyiz ile ilgili hükümleri yeniden düzenleyen 02.03.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanun ile İİK’ya eklenen Geçici 7. maddeye göre, 5311 sayılı Kanun hükümleri Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanır.
16. 02.03.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanun’un 25. maddesi ile değişik İİK’nın 364. maddesinin 2. fıkrasına göre, temyiz yoluna başvurma ve incelemesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (HMK) göre yapılır.
17. Somut olayda, dosya temyiz incelemesi için Hukuk Genel Kurulunda bulunduğu sırada alacaklı vekilinin 03.11.2022 tarihli davayı kabul beyanında bulunduğu anlaşılmıştır.
18. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 308. maddesine göre kabul; davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Bu hükümle kabulün davalı tarafça yapılacak bir işlem olduğuna açıklık getirilmiş ve aynı zamanda kabulün ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğuracağı öngörülmüştür.
19. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 310. maddesinin 1. fıkrasına göre feragat ve kabul hükmün kesinleşmesine kadar her zaman yapılabilir. Temyiz edilen ve fakat henüz Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca görüşülmeyen bir direnme kararı, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada davadan feragat ve kabul mümkündür.
20. Davayı kabulün mahkemece nihai karar verilmesi üzerine dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmış olması hâlinde ne gibi işlem yapılacağı konusuna ilişkin 28.07.2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunu’nun (7251 sayılı Kanun) 29. maddesiyle değişik HMK’nın 310. maddesinin 3. fıkrası; “…Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.” şeklinde düzenlenmiştir.
21. Bu durumda, davanın kabulüne ilişkin olarak alacaklı vekili tarafından sunulan dilekçenin değerlendirilerek sonucuna göre HMK’nın 310. maddesinin 3. fıkrası uyarınca ek bir karar verilmesi gerekmektedir.
22. O hâlde, alacaklı vekilinin 03.11.2022 tarihli davayı kabul beyanı hakkında gerekli değerlendirme yapıldıktan sonra ek karar verilmek üzere dosya hükmü veren mahkemeye gönderilmelidir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Alacaklı vekili tarafından sunulan dilekçe uyarınca 6100 sayılı HMK’nın 310. maddesinin 3. fıkrasına göre gerekli değerlendirme yapıldıktan sonra ek karar verilmek üzere dosyanın ... İcra (Hukuk) Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.