"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yargıtay 1. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay 1. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine Özel Dairenin 05.10.2022 tarihli ve 2021/2 E., 2022/5 K. sayılı ek kararı ile davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiş, ek karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Hukuk Genel Kurulunca incelenerek ek kararın süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
3. Davacı vekili, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46. maddesi gereğince hâkimlerin hukukî sorumluluğuna dayalı olarak 100.000TL maddi ve 50.000TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
4. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 07.06.2022 tarihli ve 2021/2 E., 2022/5 K. sayılı kararı ile; davacının maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine kesin olarak karar verilmiştir.
5. Davalı Hazine vekilinin manevi tazminat yönünden kararı temyiz etmesi üzerine Özel Dairenin 05.10.2022 tarihli ve 2021/2 E., 2022/5 K. sayılı ek kararı ile; davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin miktar nedeniyle reddine karar verilmiştir.
6. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen 05.10.2022 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
7. Dava, HMK’nın 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
8. Bu aşamada istinaf ve temyize ilişkin yasal düzenlemelerin açıklanmasında yarar vardır.
9. Bölge Adliye Mahkemeleri 20 Temmuz 2016 tarihinde faaliyete geçmiş olup, bu tarihten itibaren HMK’nın istinaf ve temyiz hükümleri uygulanmaya başlanmıştır.
10. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun istinaf yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 341. maddesi;
“(1) İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
(2) Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (Ek cümle: 24/11/2016-6763/41 md.). Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir…” düzenlemesini içermektedir.
11. İlk derece mahkemeleri tarafından verilen ve miktar veya değeri 3.000 (yeniden değerleme oranlarına göre hesaplandığında 2022 yılı için 8.000) Türk Lirasını geçmeyen mal varlığına ilişkin davalardaki kararlar kesindir. Kesinlik sınırı bakımından manevi tazminat istemleri için bir istisna getirilmiş ve miktarı ne olursa olsun manevi tazminata ilişkin kararlara karşı istinaf yoluna başvurunun mümkün olduğu belirtilmiştir.
12. Aynı Kanun’un temyiz edilemeyen kararları düzenleyen 362. maddesinde;
“(1) Bölge adliye mahkemelerinin aşağıdaki kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamaz:
a) Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar…” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir.
13. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince manevi tazminat davaları yönünden kesinlik sınırı olmaksızın istinaf yoluna başvurulabilmesine rağmen temyize ilişkin olarak bu şekilde bir istisna yer almadığından manevi tazminat açısından temyiz kesinlik sınırı göz önüne alınarak temyizin mümkün olup olmadığı değerlendirilecektir.
14. Bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği belirlenirken, temyiz hakkının doğduğu (kararın verildiği) tarihteki hukuksal durum esas alınmalı; karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise ona bağlı kalınmalıdır.
15. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 02.01.2017 tarihli ve 680 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilen (08.03.2018 tarihli ve 7072 sayılı Kanun ile kanun hükmü olarak kabul edilen) “Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının görevleri” başlıklı 15. maddesinin 3. fıkrasında;
“İlk derece mahkemesi olarak ilgili dairelerce verilen hükümlerin temyiz yoluyla incelemesini yapmak”
hükmü yer almaktadır.
16. Bu hükümde Özel Dairelerce ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği ve Hukuk Genel Kurulunun bu kararları temyiz yoluyla inceleyeceği belirtilmektedir.
17. Yargıtay ilgili hukuk dairesinin tazminat davası sonucunda vermiş olduğu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir; temyiz incelemesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medenî Usul Hukuku, 2. Baskı, Kasım 2018 s. 645).
18. Öte yandan bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla veya istinaf incelemesi sonucu verdiği kararlar için dahi ayrım yapılmaksızın HMK’nın 362. maddesinde belirtilen kırk bin Türk Liralık temyiz kesinlik sınırı uygulandığından Yargıtay hukuk dairelerince ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen kararların temyizi için de bu parasal sınırın esas alınması ve bu miktarı geçen kararlara karşı temyiz yolunun açık olduğunun kabul edilmesi gerekir. Aksinin kabulü hâlinde Kanun’un bölge adliye mahkemesi için ilk derece mahkemesi veya istinaf incelemesi yapan mahkeme olarak tanıdığı kırk bin Türk Liralık parasal sınır dâhilinde kesin karar verme yetkisini Yargıtay hukuk dairelerine tanımadığı gibi bir sonuç ortaya çıkar ki kanun koyucunun bunu amaçladığından bahsedilemez.
19. Yukarıda belirtildiği üzere miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar temyiz edilemez. HMK’nın Ek Madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında 2022 yılı için temyiz kesinlik sınırı 107.090TL’dir.
20. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366. maddesinin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. maddesi uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir.
21. Tüm bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda davacı vekilince 100.000TL maddi ve 50.000TL manevi tazminatın tahsili talep edilmiş, Özel Dairece davanın kısmen kabulü ile 10.000TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, kabul edilen 10.000TL manevi tazminat yönünden davalı Maliye Hazinesi vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuş ve Özel Dairece de kararın miktar itibari ile kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Bu durumda temyiz istemine konu değer 2022 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 107.090TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması miktar itibariyle mümkün bulunmadığından Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği ek karar yerindedir.
22. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan eldeki davada, Özel Dairece ilk derece mahkemesi sıfatıyla karar verildiği, bu nedenle HMK’nın 341. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiği, HMK’nın 341/2. maddesi gereğince manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabileceği, kararın kesin olmadığı ve temyiz incelemesinin yapılabileceği, bu nedenle Özel Dairenin ek kararının kaldırılarak işin esasının incelenmesi gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
23. Hâl böyle olunca, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği ek karar onanmalıdır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği ek kararın ONANMASINA, 21.12.2022 tarihinde oy çokluğu ile kesin olarak karar verildi.