Logo

Hukuk Genel Kurulu2022/1253 E. 2023/1017 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mahkemece hizmet tespiti davasının kabulüne dair verilen kararın Yargıtay Özel Dairesi tarafından bozulmasının ardından verilen direnme kararının, yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararında belirtilen hususlar doğrultusunda yeni deliller toplanıp değerlendirilerek verilen kararın direnme kararı değil, yeni bir hüküm olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2018/6 E., 2022/146 K.

KARAR : Davanın kabulüne

ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 08.10.2012 tarihli ve 2012/862

Esas, 2012/17915 Karar sayılı BOZMA kararı

1. Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... 2. İş Mahkemesince verilen davanın kabulüne dair karar davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. Direnme kararının usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle Hukuk Genel Kurulu tarafından usulden bozulması sonrası Mahkemece usuli yanlışlık düzeltilerek tekrar direnme kararı verilmiştir.

2. Direnme kararı davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi

4. Davacı vekili; müvekkilinin davalı ...’a ait inşaat işyerinde 20.12.1989-30.06.1996 tarihleri arasında inşaat ustası ve bekçi olarak kesintisiz çalışmasına rağmen çalışmalarının Kuruma bildirilmediğini ileri sürerek sözü edilen tarihler arasındaki hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı

5. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK/Kurum) vekili; davalıya ait işyerinin 10.07.1998 tarihinde Kanun kapsamına alındığını, 30.10.2002 tarihi itibariyle gayri faal olduğunu, Kurum kayıtlarına göre davacının davalıya ait işyerinde 20.12.1989 tarihinde işe başladığı ve 6 gün sigortalı olarak çalıştığını, davanın kamu düzenini ilgilendirdiğini, bu nedenle resen araştırma yapılması ve fiili çalışma olgusunun ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

6. Davalı ... vekili cevap dilekçesi sunmamış, duruşmada davacının müvekkiline ait işyerinde çalıştığını beyan etmiş, davalının yargılama sırasında vefat etmesi nedeniyle mirasçıları davaya dâhil edilmiş olup dahili davalılar vekili de davacının davalı işyerinde çalıştığını belirtmiştir.

Mahkeme Kararı

7. ... 2. İş Mahkemesinin 12.04.2011 tarihli ve 2010/157 Esas, 2011/205 Karar sayılı kararı ile; tarafların iddia ve savunmaları, bordro tanıklarının beyanları, işyeri sigorta sicil dosyası ve tüm dosya kapsama göre Almanya’da yaşayan davalı işverenin yaptırdığı bina inşaatı işiyle kardeşi olan davacının ilgilendiği, davacının elektrik ve su tesisatının yapılması işlerinin yanı sıra malzeme alımı, resmî dairelerdeki işlemlerin takibi, çalışanların ücretlerin ödenmesi, yapılacak işlere ilişkin talimat verme işlerini yaptığı ve karşılığında ücretini aldığı, davalıya ait işyerinden 01.09.1980 ve 20.12.1989 tarihlerinde işe giriş bildirgesi verildiği ayrıca 6 günlük prim ödendiği, davalıya ait işyerinin 10.07.1998 tarihinde Kanun kapsamına alındığı, bordro tanıkları Hüseyin ve ...’in davacının iddiasını doğruladıkları gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalıya ait işyerinde 27.12.1989-30.06.1996 tarihleri arasında asgari ücretle kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı

8. ... 2. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

9. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 08.10.2012 tarihli ve 2012/862 Esas, 2012/17915 Karar sayılı kararı ile; “…Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde 20.12.989 tarihinde çalışmaya başladığı yönünde davacı adına düzenlenen işe giriş bildirgesinin yasal hak düşürücü süre içerisinde 17.01.1990 tarihinde davalı Kuruma verildiği, davacı tanıklarının davacının beyanını doğrular nitelikte beyanlarda bulundukları anlaşılmış olup; davacının anılan işyerinde 27.12.1989-30.06.1996 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmanın tespiti istemine ilişkin davanın mahkemece yapılan yargılamasında, talep kabul ise de, Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır

5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeniyle ilgili olduğundan özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmelidir

Davacının, hizmetinin geçtiği iddia edilen işyerine ait ruhsat ve işyeri ile ilgili olarak zabıta marifetiyle yapılacak kontrollere ilişkin tüm tutanaklar ve işyeri dosyası getirtilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanık anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanık anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, davalı işyeri sahibinin aynı zamanda kardeşi olan davacıyı sosyal güvenceden yoksun bırakmasının hayatın olağan akışına aykırı olması da gözetilerek iddianın somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde kanıtlanıp kanıtlanmadığı değerlendirilmelidir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davalılardan Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı

10. ... 2. İş Mahkemesinin 19.02.2013 tarihli ve 2012/599 Esas, 2013/95 Karar sayılı kararı ile; bozma kararında belirtilen araştırmanın yapıldığı, ... Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 07.03.2011 tarihli yazısında yapıyla ilgili ruhsat, işe başlama ve bitiş tarihleriyle ilgili kayıt bulunmadığının bildirildiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

11. ... 2. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı davalı Kurum vekilinin temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 20.12.2017 tarihli ve 2015/10-1820 Esas, 2017/1760 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmadığı gerekçesiyle sair temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuştur.

12. ... 2. İş Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2018/6 Esas, 2022/146 Karar sayılı kararı ile; Hukuk Genel Kurulu usule ilişkin bozma ilâmına uyulduktan sonra Özel Daire bozma kararında belirtilen araştırmalar yapılarak tanıklar dinlenip bilirkişi raporu alınmış ise de daha önce verilen direnme kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından usule yönelik bozulması nedeniyle usuli eksiklik tamamlanarak direnme kararı verilmesi gerektiği belirtilerek önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle önceki hükümde direnilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi

13. Direnme kararını süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz etmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

14. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Mahkemece 27.12.1989-30.06.1996 tarihleri arasındaki hizmetlerin tespitine karar verilen eldeki davada; bozma kararında belirtilen araştırmalar yapılarak davalı işverenin kardeşi olan davacıyı sigorta primi ödemeden çalıştırmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı yönündeki Özel Daire kararındaki kabul gözetilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. ÖN SORUN

15. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce direnme adı altında verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından mı, yoksa Özel Daire tarafından mı yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

IV. GEREKÇE

16. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek herhangi yeni bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.

17. Mahkemenin yeni bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek ya da daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.

18. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar, direnme kararı olmayıp bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilmektedir.

19. Somut olayda davanın kabulüne dair verilen karar Özel Dairece araştırmaya yönelik bozulmuş, Mahkemece önceki hükümde direnilmiştir. Direnme kararı davalı Kurum vekilinin temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulu tarafından esasa ilişkin temyiz itirazları incelenmeksizin kısa kararın usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle usulden bozulmuştur. Hukuk Genel Kurulunun usule ilişkin bozma kararından sonra Mahkemece Özel Daire bozma kararı doğrultusunda deliller toplanmış, tanıklar dinlenmiş ve bilirkişi raporu alınmıştır. Ne var ki önceki hükümde direnilmiş ise de esasında Özel Daire bozma kararında belirtilen tüm araştırmalar yapıldıktan sonra gerekçede toplanan bu delillere yer verilerek fiilen bozma kararı yerine getirilmek suretiyle yeni bir karar verilmiştir.

20. Bu durumda ortada Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi gereken direnme kararı değil bozmaya eylemli uyma sonucu yapılan araştırma çerçevesinde toplanan yeni deliller değerlendirilmek suretiyle verilen yeni hüküm bulunmaktadır.

21. Hâl böyle olunca verilen bu yeni hükmü temyizen inceleme görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.

22. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Kurum vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.