"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvuruları ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiş, bu karara karşı taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararı bozulmuş, ilk derece mahkemesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve temyiz incelemesi sırasında duruşmanın düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesinin direnme kararının temyizini kapsamadığı, direnmenin düzenlendiği aynı Kanun’un 373. maddesinde ise duruşmaya yer verilmediği gözetildiğinde direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağı kabul edilerek temyiz eden davacı idare vekilinin duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... İl Özel İdaresi tarafından ...-...-... kesimi ... ... Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi yapımı kapsamında davalıya ait ... ili ... ilçesi ... köyü 164 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tamamı hakkında idare tarafından Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan alınan kamu yararı kararına istinaden kamulaştırma kararı verildiğini, idarenin kamulaştırma kararına müteakip kıymet takdir komisyonu marifetiyle kamulaştırılan taşınmaz malın tahmini bedelinin tespit edildiğini, ancak davalı ile uzlaşma sağlanamadığını ileri sürerek taşınmazın tamamının kamulaştırılması ile davalının hissesine düşen kısmın değerinin tespiti ve davalı adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile ... ... Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Tüzel Kişiliği adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmaza idarece belirlenen bedeli kabul etmediklerini, kamulaştırma bedelinin yeniden tespitini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin Kararı:
6. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.04.2019 tarihli ve 2018/454 E. 2019/280 K. sayılı kararı ile; taraflar arasında anlaşma sağlanamaması üzerine mahkemece tüm deliller toplanarak mahallinde keşif yapıldığı, bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 28.02.2019 tarihli rapora göre taşınmazın arazi vasfında olduğu, taşınmazın özelliklerine ve değerine etki edecek faktörlerin tek tek değerlendirildiği, gelir metodu kullanılarak 2018 yılı üretim giderleri ve arazi rant cetveli nazara alınarak değerine etki eden objektif özellikler nedeniyle %20 objektif değer arttırıcı unsur eklenmekle tamamının kamulaştırma bedelinin 151.453,22TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen raporun bilimsel verilere göre hazırlandığı ve denetlenebilir nitelikle olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, dava konusu 164 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tamamının kamulaştırma bedelinin 151.453,22TL olarak tespitine, kamulaştırılan taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı ... ... Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tapuya kayıt ve tesciline, idare tarafından teklif edilen 114.861,60TL'nin davalıya ödenmesine, kalan kısmın 3 aylık vadeli hesapta kalarak kararın kesinleşmesi ile birlikte davalıya ödenmesine, davanın açıldığı tarih itibariyle 4 aylık süre içerisinde karar verilmemesi nedeniyle 17.03.2019 tarihinden karar tarihine kadar belirlenen bedel üzerinden faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
7. İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
8. ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 14.11.2019 tarihli ve 2019/2079 E., 2019/1601 K. sayılı kararı ile; arazi niteliğindeki taşınmaza, dava tarihindeki ilçe tarım müdürlüğü verileri esas alınarak, yöredeki münavebe desenine uygun şekilde ürünler seçilmek suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin isabetli olduğu, taşınmaz fiilen sulanmasa bile ... ilinin ılıman havası, nem oranı, yıllık yağış ortalaması ve arazinin az olmasına göre kuru arazilerde sulanabilen arazilerde yetişen bir kısım ürünlerin yetiştirilebildiği gözetildiğinde, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve amaç taşınmazın gerçek değerini bulmak olduğundan uygulanan objektif değer artış oranının makul olduğu, bu sebeplerle yukarıda açıklanan gerekçelerle istinaf sebepleri ve kamu düzeniyle sınırlı yapılan inceleme neticesinde tarafların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
9. Karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
10. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 02.03.2021 tarihli ve 2020/2451 E. 2021/2459 K. sayılı kararı ile; “…Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/454 esas ve 2019/280 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü 164 ada 3 parsel sayılı taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dairemize aynı bölgeden intikal eden dosyalarda kuru arazide münavebeye 2. yıl ürünü olarak karpuz ürününün alındığı ve bu ürünün münavebeye alınmasının ... İlçe ... Müdürlüğünün 29.01.2019 gün ve 133056 sayılı yazısı ekindeki münavebe cetveli ile de uyumlu olduğu halde, yazılı şekilde 2. yıl ürünü olarak münavebeye buğday ürününün alındığı bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru olmadığı gibi;
2-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
3-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması,
Gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA,…” karar verilmiştir.
Direnme Kararı:
11. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.05.2021 tarihli ve 2021/180 E., 2021/343 K. sayılı kararı ile; Özel Daire tarafından daha önce verilen kararlarda ikinci yıl ürünü olarak karpuz ürününün alınması nedeniyle verilen kararların bozulduğu, dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında bulunması ve bölgede verilen kamulaştırma kararlarında karpuz ürününün hesaplamada kullanılmaması veya kullanılan raporların Özel Daire kararları ile kaldırılmış olduğu gerekçesiyle bozma kararının 1 numaralı bendi yönünden direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
12. Direnme kararı süresi içinde davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
13. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında olduğu uyuşmazlık dışı olan eldeki davada; münavebeye ikinci yıl ürünü olarak karpuz ürününün mü yoksa buğday ürününün mü alınması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
III. ÖN SORUN
14. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, davacı idare vekilinin direnilen kısım bakımından temyiz ve bozma talebinin bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
15. Somut olayda Özel Daire bozma kararı sonrası 25.05.2021 tarihli duruşmada davacı idare vekili direnme kararı verilmesini, davalı vekili ise bozma kararına uyulmasını talep etmiş, mahkemece Özel Daire bozma kararının 1 numaralı bendi yönünden önceki kararda direnilmesine, iki ve üç numaralı bent yönünden bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir. Kararın taraflara tebliği üzerine davacı idare vekili 11.08.2021 tarihli dilekçesinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/180 E., 2021/343 K. sayılı kararında verilen direnme kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle onanmasını, tespit edilen m2 değerinin yüksek tespit edilmiş olması nedeniyle bozulmasına karar verilmesini istemiş, davalı vekili ise kararı temyiz etmeyeceklerine dair dilekçe sunmuştur.
16. Hâl böyle olunca davacı idare vekilinin 11.08.2021 tarihli temyiz dilekçesinin direnme kararını temyiz mahiyetinde olmayıp, uyulan kısımlar ile direnme kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin olduğu anlaşılmakla, temyiz dilekçesinin incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davacı idare vekilinin 11.08.2021 tarihli temyiz dilekçesinin incelenmek üzere YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 25.10.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.