"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davalı ... Tur Taşıma San. ve Ltd. Şti. hakkında davanın reddine, maddi tazminatın kabulüne ve manevi tazminatın kısmen kabulüne dair verilen 30.03.2017 tarihli ve 2016/114 E., 2017/216 K. sayılı karara davacılar, davalı ...Ş. ve davalı ...Taşıma Tic. ve Ltd. Şti. vekillerince temyiz talebinde bulunulması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22.01.2019 tarihli ve 2017/2915 E., 2019/587 K. sayılı kararı ile karar bozulmuştur. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda önceki kararda direnilmiştir.
2. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği görüşüldü:
3. Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen bozma kararı üzerine mahkemesince verilen direnme kararı davacılar vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294. maddesinin 3. fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir.
6. Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikârdır.
7. Nitekim, Yargıtay'ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulunun 04.02.2021 tarihli ve 2021/4-100 E., 2021/41 K.; 07.03.2019 tarihli ve 2019/13-113 E., 2019/248 K.; 10.12.2019 tarihli ve 2019/1-691 E., 2019/1319 K. sayılı kararları).
8. Somut olayda ise; direnme kararına esas gerekçeli kararın hüküm kısmı ile direnmeye esas kısa kararda yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış, gerekçeli kararda ve kısa kararda önceki karara atıf yapılarak sadece; "Önceki kararda direnilmesine" denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamına göre gerekçeli ve kısa kararda taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz hüküm kurulmamıştır.
9. Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
10. O hâlde mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında belirtildiği, açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır.
11. Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan gerekçeli karar ile kısa karar usule uygun kararlar değildir.
12. Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Direnme kararının USULDEN BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, 22.02.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.