"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yargıtay 7. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay 7. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
2. Karar, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili; müvekkilinin Muğla ili, Bodrum ilçesi Karakaya Mahallesi, Aslantaş Mevkii, 335 ada, 6 parsel ve aynı yer 336 ada 1 parsel numaralı taşınmazlardan hisse satın aldığını, bu hisseden dolayı aleyhine 26.10.2009 tarihinde Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/459 E. sayılı dosyasıyla ön alım davası açıldığını, verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesince kararın bozulduğunu, yargılamanın devamında Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/9 E. ve 2020/58 K. sayılı kararı ile ön alım bedeli olan 404.660TL'nin müvekkiline ödenmesine karar verilerek kararın kesinleştiğini, müvekkilinin hesabına 16.07.2020 tarihinde Vakıfbank tarafından 452.632,33TL para yatırıldığını, ancak mahkeme hâkimi olarak görev yapan ...'ın ve sonrasında görev yapan hâkimlerin ön alım bedelinin vadesiz hesaba yatırılmasına karar vererek paranın 29.09.2015 tarihinden 08.01.2019 tarihine kadar vadesiz hesapta tutulduğunu, söz konusu bedelin vadeli hesaba yatırılması gerekirken görevli hâkimin kusurlu davranışı nedeniyle vadesiz hesaba yatırılarak müvekkilinin zararına sebebiyet verildiğini ileri sürerek 120.000TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46. maddesinde sayılan koşulların somut olayda bulunmadığını, kararların usule, yasaya ve yerleşik içtihatlara uygun olarak verildiğini, kararlarda kasıt, kusur ve hatanın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Özel Daire Kararı:
6. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 21.09.2021 tarihli ve 2021/1 E., 2021/1 K. sayılı kararı ile; “…Dava, hâkimlerin hukuki sorumluluğu nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Hâkimlerin hukuki sorumluluğu Hukuk Muhakemeleri Kanununun 46-49. maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Kanunda gösterilen sorumluluk nedenleri, örnek niteliğinde olmayıp, sınırlı ve sayılı durumları ifade etmektedir.
Davacı vekili, müvekkilinin Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/9 Esas sayılı dava dosyası kapsamı itibariyle davacı Hüseyin Kırık tarafından davalı ... aleyhine önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebine dayalı açılan davada yargılama sırasında yapılan önalım bedelinin vadesiz hesaba yatırılması sonucu müvekkilinin maddi zarar gördüğünü belirterek, bu zararın tahsilini talep etmiştir.
Önalım hakkına ilişkin düzenleme 4721 Sayılı Yasanın 732 nci ve devamı maddelerinde yer almaktadır.
Davacı, önalım hakkını ancak dava yoluyla kullanabilir.
Önalım davası açıldıktan sonra mahkemece TMK. 734 ncü madde uyarınca satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini hâkim tarafından belirlenen sürede nakden yatıracağaını öngörmekte ancak yatan paranın nemalandırılmasına ilişkin bir zorunluluğa ilgili mevzuatta yer verilmemiştir. Mahkemenin yatan bedeli nemalandırmaması nedeniyle yasada öngörülen devlet aleyhine tazminata hükmedilmesini gerektirir bir neden olarak kabul edilemez.
Dava konusu olayda ...nun 46 ncı maddesinde yer alan nedenler bulunmamaktadır.
Tazminat istemi, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkindir. Hatalı olduğu ileri sürülen yargısal işlemlerde, özel amaç ile davranıldığı yönünde bir delil de bulunmamaktadır.
Dava edilen talebin konusu, Hukuk Muhakemeleri Usulu Kanunda sınırlı sayıda yazılı sorumluluk gerektiren hususlardan olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 49 ncu maddesinde "...Dava esastan reddedilirse davacı 500,00 TL'den 5.000,00 TL'sine kadar disiplin para cezasına mahkum edilir..." hükmünü düzenlemiştir.
Davacının davası esastan reddedildiğinden Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 49 ncu maddesi gereğince takdiren 500,00 TL disiplin para cezasına mahkûm edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1- Davanın REDDİNE,
2- 6100 sayılı HMK'nun 49. maddesi gereğince takdiren 500,00 TL disiplin para cezasının davacıdan alınarak Hazineye verilmesine,
3- Davanın reddi dolayısıyla karar tarihi itibariyle alınması gerekli maktu 91,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.049,00 -TL'nin mahsubu ile kalan 1.957,10-TL'nin istek halinde davacıya iadesine,
4- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.950,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınıp kendisini vekil ile temsil eden davalı ... Hazinesine verilmesine,
5- Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6100 sayılı HMK'nun 333.maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avanstan kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
6- Davalı ... ve ihbar olunanlar tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına...” karar verilmiştir.
Kararın Temyizi:
7. Özel Daire kararı süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. GEREKÇE
8. Dava, 6100 sayılı HMK’nın 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK’nın 46. maddesinde “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:
a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.
ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.
d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.
e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması” düzenlemesi bulunmaktadır.
10. Somut olayda HMK'nın 46. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
11. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, Daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 7 Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
III. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin ve katılma yoluyla davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 14.04.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.