Logo

Hukuk Genel Kurulu2022/974 E. 2022/1711 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun, temyiz edilebilirlik sınırının altında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararının verildiği tarihte geçerli olan temyiz edilebilirlik sınırının, davaya konu miktarın üzerinde olması ve hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınması gerektiği gözetilerek davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince verilen istinaf başvurusunun usulden reddine ilişkin 27.04.2021 tarihli ve 2020/1316 E., 2021/742 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 21.12.2021 tarihli ve 2021/6815 E., 2021/13304 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

2. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü:

3. Dava tazminat istemine ilişkindir.

4. İlk derece mahkemesinin 19.01.2018 tarihli ve 2015/1181 E., 2018/90 K. sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulü ile 1.207,75TL asıl alacak ve 614,96TL dava tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte dava tarihinden sonra 1.207,75TL’ye işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş; davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 24.09.2019 tarihli ve 2019/706 E., 2019/968 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; ilk derece mahkemesinin 28.11.2019 tarihli ve 2019/160 E., 2019/567 K. sayılı kararı ile yeniden yapılan yargılama üzerine asıl dosya yönünden davanın kabulü ile 65.000TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, birleşen dosya yönünden davanın kısmen kabulü ile 26.572,50TL’nin dava tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 27.04.2021 tarihli ve 2020/1316 E., 2021/742 K. sayılı kararıyla istinaf başvurusunun süresinde olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesince 21.12.2021 tarihli ve 2021/6815 E., 2021/13304 K. sayılı kararıyla istinaf başvurusunun süresinde olduğu gerekçesiyle bozma kararı verilmiş; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 14.04.2022 tarihli ve 2022/296 E., 2022/617 K. sayılı kararıyla önceki gerekçeyle direnme kararı verilmiştir.

5. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

6. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un geçici 2/1. maddesinde, “…Bölge adliye mahkemelerinin kuruluşları, yargı çevreleri ve tüm yurtta göreve başlayacakları tarih, Resmî Gazetede ilân edilir.” düzenlemesine yer verilmiş ve 07.11.2015 tarihli ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edilerek bölge adliye mahkemeleri 20.07.2016 tarihi itibariyle fiilî olarak göreve başlamıştır.

7. 6100 sayılı HMK'nın 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, aynı Kanun’un 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilemeyen kararlar düzenleme altına alınmıştır. HMK’nın 362/1-(a) maddesi uyarınca “miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” hakkında temyiz yoluna başvurulmaz. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.

8. Belirtilmelidir ki bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği belirlenirken, temyiz hakkının doğduğu (kararın verildiği) tarihteki hukuksal durum esas alınmalı; karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise ona bağlı kalınmalıdır. Buradaki “karar” teriminin, bölge adliye mahkemesinin Özel Daire bozmasına karşı verdiği direnme kararını da kapsayacağında duraksama bulunmamaktadır.

9. 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle 6100 sayılı HMK'ya eklenen ek madde 1 ile aynı Kanun’un 362/1-(a) maddesinde öngörülen kesinlik sınırı her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle ile belirlenmektedir. Anılan ek 1 maddede 6100 sayılı HMK’nın 341, 362 ve 369. maddelerindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı düzenlenmiştir.

10. Bu açıklamalara göre direnme kararının verildiği 14.04.2022 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın 362/1-(a) maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 107.090TL’dir.

11. Bu durumda, asıl davada 65.000TL’nin, birleşen davada 26.572,50TL’nin kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından temyiz edildiği göz önüne alındığında Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğundan anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesi miktar itibariyle mümkün değildir.

12. Hâl böyle olunca davalı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 08.12.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.