"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/129 E., 2023/398 K.
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.11.2022 tarihli ve
2022/7770 Esas, 2022/9888 Karar sayılı BOZMA kararı
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince erkek eşin istinaf başvurusunun reddine, kadın eşin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın eş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
Direnme kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
A. Ön Sorun
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce, direnme olarak adlandırılan kararın yeni gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
B. Gerekçe
1. Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozma kararından esinlenerek yeni bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
2. Başka bir anlatımla, mahkemenin yeni bir delile dayanmak veya bozmadan esinlenmek suretiyle gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
3. Yargıtayın istikrar kazanmış içtihatlarına göre, mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
4. Bu açıklamalar ışığında eldeki davaya gelince; taraflar arasındaki karşılık boşanma davaları nedeniyle yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen ilk kararda gerçekleşen olaylara göre erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, böyle olunca taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğe yol açtığı gerekçesiyle karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 350,00 TL tedbir - 10.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
5. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Özel Dairece, tarafların 23.06.2022 tarihli "ibraname" başlığı taşıyan sulh sözleşmesini sundukları anlaşıldığı, Mahkemece davacı-karşı davalı erkek tarafından ibraz edilen bu protokolün değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
6. Özel Dairenin bozma kararı üzerine Bölge Adliye Adliye Mahkemesince önceki kararda yer alan gerekçenin yanında; her ne kadar Özel Daire bozma kararında "ibraname" isimli belgenin sulh sözleşmesi niteliği taşıdığı gerekçesi ile bozma kararı verilmiş ise de, sulhün görülmekte olan bir davada tarafların uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacı ile mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşme olduğu, söz konusu belgenin bozma ilâmında belirtilen şekilde taraflar arasında düzenlenen bir protokol olmadığı gibi sulh sözleşmesi de bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
7. Yukarıda açıklandığı gibi Özel Daire bozma kararı, 23.06.2022 tarihli belgenin değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Bölge Adliye Mahkemesi de anılan belgenin fazlaya ilişkin haklardan feragat edildiğine ilişkin olduğu, taraflar arasında sulh sözleşmesi veya boşanmanın fer'î sonuçlarına ilişkin protokol niteliğinde olmadığı gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir. Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar bozma ilâmına karşı direnildiği belirtilmişse de, esasen bozma kararında belirtilen şekilde değerlendirme yapılarak karar verilmiştir.
8. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesinin direnme olarak adlandırdığı kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hüküm niteliğinde olduğu açıktır.
9. Hâl böyle olunca kurulan bu yeni hükmün temyiz incelenmesini yapma görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
10. Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı-karşı davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
26.02.2025 tarihinde yapılan görüşmede oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.