Logo

Hukuk Genel Kurulu2023/708 E. 2023/886 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, direnme kararında kadının yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararında, Özel Daire bozma kararından sonra tarafların güncel ekonomik durumlarını araştırarak yeni deliller toplaması ve ilk kararında değerlendirmediği bu yeni deliller ve gerekçeyle hüküm kurması nedeniyle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1152 E., 2020/221 K.

KARAR : Davanın kabulüne

ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 17.10.2018 tarihli ve

2017/76 Esas, 2018/11441 Karar sayılı BOZMA kararı

1. Taraflar arasında görülen boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bursa 7. Aile Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi

4. Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 29.08.2001 yılında evlendiklerini, ortak iki çocuklarının bulunduğunu, davalının davranışlarının son yıllarda değiştiğini, aile hayatı yerine bekâr hayatı yaşar duruma geldiğini, tüm zamanını hobilerine ayırdığını, davacıyı yok saydığını, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini ileri sürerek tarafların boşanmalarına, velayetlerin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir-iştirak, davacı yararına aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı

5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; tüm iddiaları inkârla, müvekkilinin eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararı

6. Bursa 7. Aile Mahkemesinin 19.07.2016 tarihli ve 2015/642 Esas, 2016/648 Karar sayılı kararı ile; davalının evden ayrılması sebebi ile tarafların bir yılı aşkın süredir ayrı yaşadıkları, erkeğin ortak çocuk ... doğduktan sonra altı ay görmeye gelmediği, ayrı kalınan bu dönemde eşi ve çocukları ile ilgilenmediği, ... sarsıcı davranışlarda bulunduğu, hâl böyle olunca evliliğin bu duruma gelmesinde tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, tarafların boşanmalarına, velayetlerin anneye verilmesine, ortak çocuk ... yararına 500,00 TL, Turgay yararına 600,00 TL tedbir-iştirak, davacı yararına 600,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı

7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

8. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 17.10.2018 tarihli ve 2017/16 Esas, 2018/11441 Karar sayılı kararı ile;

“…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı kadın adına kayıtlı Bursa ... ilçesinde üç adet taşınmaz ve üç dönüm tarlasının bulunduğu ve davacı kadının kendine ait evde oturduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmakla davacı kadın yoksulluğa düşmez. Davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 175. madde koşulları oluşmamıştır. Davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir,...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı

9. Bursa 7. Aile Mahkemesinin 30.06.2020 tarihli ve 2018/1152 Esas, 2020/221 Karar sayılı kararı ile bozma öncesi kararda yer alan gerekçenin yanında; bozma sonrası yapılan yargılamada sunulan delil listesinde yazılı icra dosyaları ile SGK yazı cevabının incelendiği, taraflar adına kayıtlı olan şirket nedeniyle davacı hakkında borçlu sıfatı ile başlatılan icra dosyalarının bulunduğu, mali ve sosyal durum araştırması sonucu alınan yazıya göre kadının çalışmadığı, herhangi bir gelirinin olmadığı, babasına ait evde annesi, babası ve iki çocuğuyla birlikte oturduğu, babasının yaklaşık 1.500,00 TL emekli aylığı aldığı, davacı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle kadının içinde bulunduğu ekonomik durum dikkate alınarak direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi

10. Direnme kararı yasal süresi davalı vekilince temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, kadın eş yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 175 inci maddesinde yazılı yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. ÖNSORUN

12. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce; direnme adı altında verilen hükmün yeni bir olguya ve gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre temyiz itirazlarının Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi incelenmesi gerektiği hususu ön sorun olarak ele alınıp incelenmiştir.

IV. GEREKÇE

13. Bilindiği üzere direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozma kararından esinlenerek yeni bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.

14. Başka bir anlatımla, mahkemenin yeni bir delile dayanmak veya bozmadan esinlenmek suretiyle gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.

15. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarında mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp yeni hüküm olarak kabul edilmektedir.

16. Somut olayda; mahkemece verilen ilk kararda toplanan delillere göre kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği kabul edilerek yararına yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiği hâlde, Özel Dairenin “boşanma nedeni ile kadının yoksulluğu düşmeyeceğine dair” bozma kararından sonra Mahkemece tarafların güncel ekonomik durumlarının yeniden araştırılmasına karar verildiği ve direnme kararının Özel Daire tarafından görülüp değerlendirilmeyen bu sonuçlar esas alınarak verildiği anlaşılmıştır.

17. Bu durumda, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni delillere ve yeni bir gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.

18. Hâl böyle olunca, kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.

19. Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

Ancak karar düzeltme yolunun açık olması sebebiyle öncelikle mahkemesince Hukuk Genel Kurulu kararının taraflara tebliği ile karar düzeltme yoluna başvurulması hâlinde dosyanın Hukuk Genel Kuruluna, başvurulmaması hâlinde ise mahkemesince doğrudan Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.