"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 14.02.2019 tarihli ve 2018/611 Esas, 2019/67 Karar sayılı kararın, yeni hüküm niteliğinde olması nedeniyle temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.06.2022 tarihli ve 2020/3-232 Esas, 2022/1032 Karar sayılı kararının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün belgeler okunduktan sonra gereği düşünüldü:
Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan açıklamalara göre 6217 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440 ıncı maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aynı Kanun’un 442/3 ve 4421 sayılı Kanun’un 4/b-1 maddeleri gereğince takdiren 1.470,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar düzeltme harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
18.10.2023 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
"K A R Ş I O Y"
Hukuk Genel Kurulunun 28.06.2022 tarihli ve 2020/3-232 Esas, 2022/1032 Karar sayılı kararının karşı oy gerekçesinde açıklamış olduğum sebeplerle somut olayda direnme kararının yeni hüküm niteliği taşımadığı ve temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin reddi yönündeki değerli görüşüne katılmıyorum.
"K A R Ş I O Y"
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen olayda uyuşmazlık, direnmeye konu olan İlk Derece Mahkemesi kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığına ilişkindir.
Sayın çoğunluk bu kararın yeni hüküm niteliğinde olduğunu değerlendirerek dosyanın temyiz incelemesi yapmak üzere Daireye gönderilmesine dair Hukuk Genel Kurulunun önceki kararını yerinde görerek karar düzeltme isteminin reddine karar vermiştir. Aşağıda açıklamış olduğumuz nedenlerle çoğunluğun görüşüne katılmamız mümkün olmamıştır.
Somut olayda İlk Derece Mahkemesince verilen kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 42 nci maddesine değindikten sonra bu kanun hükmü çerçevesinde uyuşmazlık hakkında bir değerlendirme yapılması ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasını doğru görmemiş ve hükmün bozulmasına karar vermiştir.
İlk Derece Mahkemesi ise anılan Kanun hükmünün somut olayda uygulanmasının hukuken olanaklı olmadığı yönünde bir değerlendirme yaparak önceki hükümde direnmiştir. Bu durumda ortada bozma ilâmına karşı eylemli bir direnme olduğunu söylemek mümkün olmadığı gibi Mahkemenin gerekçesini değiştirdiği ve farklı bir gerekçeyle karar verdiği de söylemez. Mahkemenin bu açıklamasının bozmayı karşılar şekilde (genişletilmiş) gerekçe olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla direnme hükmünün temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla sayın çoğunluğun, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddi yönündeki kararına katılmıyorum.